İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, 28 Kasım’da Londra’da geleneksel “Lord Mayor’s Banquet” yemeğinde yaptığı konuşmada, İngiltere-Çin ikili ilişkilerinin “altın çağı”nın artık sona erdiğini iddia ederek, İngiltere’nin Çin’e yaklaşımını aşamalı olarak değiştirmesi gerektiğini vurguladı. Çin’in küresel etkiler için diğer ülkelerle rekabet etmekte olduğunu iddia eden Sunak, bunun İngiltere’nin değerlerine ve çıkarlarına sistematik meydan okumalar oluşturduğunu kaydetti. Sunak ayrıca, İngiltere’nin sert bir pragmatizm politikasıyla Beijing ve Moskova’nın temsil ettiği küresel rakiplerine direneceğini kaydetti.
Sunak’ın konuşmasını çok sayıda İngiliz internet kullanıcısı eleştirdi. İngiliz internet kullanıcıları, Sunak’ın yurtiçi sorunlara odaklanması gerektiğini savundu. İnternet kullanıcıları, İngiltere’de iç krizi kötüleştirmekle Sunak yönetimini suçladı. Bazı internet kullanıcıları, “Sunak’ın söz konusu konuşması, tipik bir siyasi gösteridir. Bu, her geçen gün gittikçe ağırlaşan iç krize olan halkın ilgisini dış politikaya çevirmeyi hedefliyor.” diye konuştu. Bazı internet kullanıcıları, “Hala yeterli değil mi? Ülkemiz artık iflasın eşiğinde, hükümetimiz her şeyden önce mevcut iç krizi etkin şekilde çözmeli. Çünkü mevcut krize hükümetimizin yaptığı hatalar, yol açtı.” diye konuştu. Bazı internet kullanıcıları, “Asıl düşmanımız Çin değil, İngiltere yönetimidir.”
Tıpkı İngiliz internet kullanıcılarının söyledikleri gibi, İngiltere’nin karşı karşıya bulunduğu zorluklara birçok karmaşık iç ve dış unsur yol açtı. Çin’e asılsız suçlamalar yapmak ve sözde “Çin tehdidi” kışkırtmak, yanlış bir uygulamadır. Çin, öteden beri barışçı gelişme yolunda ısrarcı olunup, küresel gelişmeye hep katkı sağladı. Dünya Bankası tarafından verilen bilgilere göre, 2013-2021 döneminde, Çin’in küresel ekonomik büyümeye olan ortalama yıllık katkı oranı, yüzde 38,6 oldu. Bu sayı, G7 ülkelerinin toplamını bile aştı. Acaba Çin’in küresel gelişmeye sürekli katkı sağlaması, İngiltere’nin değerleriyle çıkarlarına yönelik bir meydan okuma mı?
Sunak’ın Çin hakkında yaptığı uygunsuz konuşması, Çin’e karşı ön yargılarla dolu. Günümüzde İngiltere’nin önünde yüksek enflasyon, büyük grev, ekonomik gerileme, enerji sıkıntısı gibi birçok yurtiçi krize İngiltere’nin AB’den çekilmesi ve Rusya-Ukrayna krizi gibi birçok karmaşık unsur yol açtı. İngiliz siyasetçiler, bu krizleri, kısa vade içinde ekonomik politikasını ayarlamakla çözemeyecektir. Bu nedenle Sunak, sözde yurtdışı tehditleri kışkırtmakla iç çelişkilere odaklanan kamuoyu ilgisini dışa çevirmek istiyor. Öte yandan, göreve yeni başlayan Sunak, Muhafazakâr Partisi’nin kendisine olan mevcut desteğini sağlamlaştırmak istiyor.
ABD’nin geleneksel müttefiki olan İngiltere, ABD’nin Çin’i kısıtlama politikasının peşinde koşuyor. Özellikle Brexit sürecinin ardından, İngiltere’nin etkisi büyük boyutta azaldı, İngiltere, ABD ile bağlarını sağlamlaştırmak yoluyla kendi etkisini artırmayı istiyor. Ancak Brexit sorununun, ekonomik canlanma zayıflığının ve dış borcunun yüksek seviyede bulunduğu dönemde, bazı İngiliz siyasetçiler, yine de önyargı ve cehalet ile Çin’e sert davranmaya çalıştı, böylece ülkelerini uçuruma götürdü. Örneğin, İngiltere’nin “ulusal güvenlik bahanesiyle” Çin’in telekomünikasyon devi Huawei şirketinin 5G teknolojisini reddetmesiyle İngiltere’de 5G inşası en az 3 yıl ertelendi. İngiltere mevcut şebekeden Huawei menşeili donanımlarını kaldırmak için de en az 2 milyar İngiliz poundunu boşa harcayacak. Sunak’ın sözkonusu konuşmasından bir gün sonra ise İngiltere, Çin’in nükleer firması CGN’yi, yeni Sizewel C nükleer santralinin inşaatından çıkardığını açıkladı. İngiliz basını, bu uygulamanın projenin maliyetini daha da artıracağı savundu.
Bazı İngiliz siyasetçilerin Çin’e sert davranmayı kışkırtmasına rağmen, Çin ile İngiltere arasındaki ticari ilişkiler yine de gelişme eğilimini korudu. Verilen bilgilere göre, 2021 yılında iki ülke arasındaki ikili mal ticaretinin hacmi, tarihi rekor kırarak, 112 milyar 677 milyon ABD Doları’nı buldu. Çin, İngiltere’nin üçüncü büyük ticari ortağı ve en büyük mal ithalat kaynak ülkesi konumunda. Çin Ticaret Bakanlığı tarafından verilen bilgilere göre, 2021 yılında Çin’de yeni kurulan İngiltere işletme sayısı 612’i buldu. Bu sayı, tüm Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada yer aldı. Özellikle son yıllarda Çin menşeli salgınla mücadele malzemeleri, İngiltere’deki salgınla mücadeleye destek sağlarken, İngiltere’nin yurt içi fiyat artışı baskısını yumuşatmasına yardımcı oldu. Buna paralel olarak, İngiltere menşeili mallar, Çin’de tüketim piyasasının mal çeşitliliğine olan talebin karşılanmasına destek sağladı. İki ülke ayrıca, iklim değişikliği, terörle mücadele, turizm ve eğitim alanlarında yakın işbirliği yapmakta. Bütün bunlar, bazı İngiliz siyasetçilerin Çin ile ayrışmayı kışkırtmasının İngiliz halkından destek alamadığını ve iki ülkenin de temel çıkarlarına aykırı düştüğünü kanıtladı.
Bu yıl, Çin ile İngiltere arasındaki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 50. yıldönümü. Tarihe bakıldığında, İngiltere, büyük Batılı ülkeler arasında Çin Halk Cumhuriyeti’ni ilk tanıyan ülke konumunda. İngiltere ayrıca Çin ile en erken ticari ilişki kuran, Asya Altyapı Yatırım Bankası’na en erken katılan, Renminbi devlet tahvilini en erken çıkaran ve “Kuşak ve Yol” özel elçisini en erken atayan ülke oldu. Bu akılcı ve gerçekçi uygulamalar, büyük bir devlet olan İngiltere’ye yakışıyordu.