Sonbahar ile birlikte tatil sezonunun bitmesi, hava sıcaklıklarının azalması ve kronik yorgunluk durumları pek çok insanda hüzün duygusu, gün içinde isteksizlik, sürekli uykulu olma hali gibi tablolara sebep olabiliyor. İnsan bedeni bu dönemdeki fiziksel ve psikolojik değişikliklere hemen adapte olamayabiliyor. Bu geçiş sürecinde bireylerin yaş, cinsiyet ve sağlık koşullarına uygun olarak yeterli ve dengeli beslenmesi, fiziksel ve mental performans açısından önem taşıyor. Medstar Topçular Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Kevser Arslan, sonbahar yorgunluğunu azaltacak beslenme önerilerinde bulundu.
Yorgunluk belirtileriniz ilkbahara kadar devam etmesin!
Güneşin daha az görülmeye başlandığı sonbahar aylarının gelmesiyle birlikte toplumun önemli bir çoğunluğunda yorgunluk belirtileri görülmektedir. Bu yorgun hissetme ve isteksizlik durumu kışın sonuna kadar uzayabilir. Hatta bu durum depresyon belirtileriyle karıştırılabilir. Bu nedenle sonbahar aylarına geçişte tüm bireylerin kendine yönelik beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri yapması, ilkbahara kadar olan sürecin daha rahat geçirilmesini sağlayabilmektedir.
Sonbahar yorgunluğu belirtileri şu şekildedir;
- Aşırı uyku
- İştah değişiklikleri, özellikle yüksek karbonhidratlı yiyeceklere yönelim
- Kilo almak
- Yorgunluk veya enerji düşüklüğü
Beslenme ve yaşam tarzınızda bunlara dikkat edin;
Sonbahar geçişinde beslenme ve yaşam tarzı önerilerine dikkat ederek bu süreci daha konforlu geçirmek mümkün olabilir.
- Bol sıvı almaya çalışın: Özellikle su, mineralli su, bitki çayı, taze sıkılmış meyve suyu sıvı ve elektrolik dengesi açısından çok önemlidir. Bol su içmek vücutta oluşan ödemi azaltıp, yorgunluk hissini düşürecektir.
- Beslenmenizde yağlı tohumlara yer verin: Fındık, badem, ceviz, kabak çekirdeği gibi çiğ tohumlar enerji verdiği gibi çok iyi birer magnezyum, kalsiyum, E vitamini, çinko kaynağı olduğu için kan şekerini dengeler, bağışıklığın güçlenmesine yardımcı olur.
- Haftada 2 gün deniz balığı tüketmeye çalışın: Balık Omega-3 ve iyot içeriği ile kalp- damar sağlığına iyi gelmesinin yanı sıra depresyon tedavisinde de önemli yer tutmaktadır.
- Haftada 2 gün karanfilli su için: 1 litre ılık suyun içine 1 tatlı kaşığı karanfil koyup içmek, vücuttaki toksinlerin atılmasına destek olur ve kronik yorgunluğa iyi gelir. Ayrıca karanfil tatlı isteğini azaltarak kilo yönetiminize destek olabilir.
- Günde 4-5 porsiyon taze meyve ve sebze tüketmeye özen gösterin: Günlük beslenmede 1 günde 2 porsiyon meyve, 3 porsiyon sebze olmasına özen gösterilmedir. Özellikle yaban mersini, kivi gibi C vitamini yüksek meyvelere yer verilmelidir. Sülfürden zengin sebzeler olarak brokoli, karnabahar, soğan, sarımsağa beslenmede yer verilmesi çok önemlidir.
- Biyolojik ritminize dikkat edin: Yeterli ve kaliteli uyku yaşam kalitesinin artması için en önemli etkenlerden biridir. Güne daha enerjik ve daha mutlu başlamak, gün içinde olabilecek duygusal yeme ataklarını ve depresyon riskini azaltacaktır.
- Haftada 150 dk yürüyüş yapın: Dünya Sağlık Örgütü DSÖ haftada 150 dakika yürüyüş yapmanın kronik hastalık ve depresyon riskini azalttığını belirtmektedir.
- Beslenmede baharatların gücünü unutmayın: Günlük beslenme rutininde sumak, zerdeçal ve tarçına mutlaka yer verin.
- Bağırsaklarınızın düzenli çalışmasını önemseyin: Dengesiz bağırsak florası beden sağlığı için çok yorucudur. Sürekli kabızlık yaşıyorsanız mutlaka doktor ve diyetisyen desteği alarak bu durumu çözmeye çalışmalısınız.
- Doğal ürünler tüketin: İşlenmiş, tütsülenmiş ve içinde Mono sodyumglutamat bulunan paket ürünlerden uzak durmaya çalışın.