in , ,

Der Nachname – Soyadı

Sinema

"İsim"den kavgacı aile tatilde; hızlı diyaloglar ve oyun ve tartışma havasında bir toplulukla güneşli eğlence.

Thomas, evlatlık kardeşi René’nin annesiyle bir aşk ilişkisine girdiğini öğrenince René’nin burnunu kırar. Şimdi, Lanzarote’deki evde gerçekleşen aile buluşmasında Thomas, kız arkadaşı Anna, kız kardeşi Elisabeth ve kocası Stephan’ı bir başka şaşırtıcı haber beklemektedir. Gelen herkesin tatil havasını hızla bozan bir haber. Kıvrak zekâ ürünü diyaloglar, olağanüstü bir oyuncu kadrosu ve İspanyol ortamı, „İsim“in devam filmini başarılı bir sinema keyfi haline getiriyor.

Boettcher ailesinin -evli ya da evlat edinilmiş bakmakla yükümlü oldukları kişiler de dahil olmak üzere- ilk tanışması bile bol diyaloglu, son derece eğlenceli bir keyifti. DER NACHNAME, bir Fransız komedisinin uyarlaması olarak bu ülkede de büyük başarı kazanan DER VORNAME’in öyküsünü geliştiriyor. Film, ilk bölüm hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadan da çok iyi çalışıyor. Yönetmen Sönke Wortmann ve senarist Claudius Pläging, olayların kısa bir özetini yaparak seyirciyi doğrudan filmin içine çekiyor. Seyirci olarak, sırların sivri diyaloglarla açığa çıktığı, yalanların ortaya döküldüğü ve güvensizliklerin zekice gizlenip şaşırtıcı bir şekilde maskesinin düşürüldüğü bu eğlenceli ve bir o kadar da işlevsiz ailenin bir parçası gibi hissediyorsunuz. Karakterler açısından zengin olan hikayeyi, bir kez daha keyifle ve harika bir grup kimyasıyla hareket eden topluluk taşıyor. İster menopoz dönemindeki hafif sinirli bir eş rolündeki Caroline Peters, ister bilgiç, başarısız bir akademisyen rolündeki Christoph Maria Herbst ya da güvensiz bir maço erkek rolündeki Florian David Fitz olsun, hepsi karakterlerinin klişeleriyle oynuyor. Güneşli tatil evindeki ortam, ilk bölümdeki yemek odasının işlevini üstleniyor ve Wortmann ile Jo Heim’in kamerası tarafından bir temanın diğerinin yerini aldığı bir oda oyunu gibi mükemmel bir şekilde sahneleniyor.

Jüri açıklaması: Sönke Wortmann’ın komedi filmi DER VORNAME 2018’de Alman gişelerinde en başarılı filmlerden biriydi ve bu nedenle bir devam filmi mantıklı görünüyordu. DER NACHNAME, ilk filmdeki olaylardan iki yıl sonra geçiyor ve Dorothea Böttcher’in geniş ailesi bir kez daha bir araya geliyor. Bu kez ailenin Lanzarote’deki finca’sında bir hafta sonu ve böylece film, güzel güneşli manzaralar ve tatlı aylaklıkla geçen uzun günlerle bir yaz komedisine dönüşüyor. Korona döneminde, böylesine lüks bir tatil havası filme hoş ve ek bir çekicilik katıyor. Dorothea’nın çocuklarına ve eşlerine söylemesi gereken bir şey vardır ve annelerinin soyadını değiştirdiği haberi onları dehşete düşürür ve büyük bir tartışma başlar. VORNAME’de olduğu gibi, utanç verici aile sırları bir kez daha ortaya dökülüyor ve tartışmalardaki can alıcı nokta yoğunluğu bir Alman komedisinde nadiren görülebilecek kadar yüksek. Film artık selefi gibi çok başarılı bir oyunun Fransızca uyarlamasına dayanmıyor, ancak senarist Claudius Pläging orijinalini zaten uyarlamıştı ve bu nedenle bir kez daha ilk bölümün sivri, çoğu zaman muzip zekasına ulaşıyor. Wortmann kazanan takımı başka bir şekilde de değiştirmedi. Iris Berben yine aile reisini, Justus von Dohnányi yeni kocasını, Florian David Fitz oğlunu, Janina Uhse karısını, Caroline Peters kızını canlandırırken, Christoph Maria Herbst de kocası ve her şeyi bilen akademisyen rolüyle bir kez daha en keskin repliklere imza atıyor. Bir noktada, biraz sigara içiliyor ve bu da şaşırtıcı ve çok komik bir erkek bağıyla sonuçlanıyor. Bunun dışında, Wortmann sadece durum komedisi ile biraz çalışıyor, ancak fantastik bir topluluk tarafından taşınan canlı diyaloğun gücüne güveniyor. İşte tam da bu kurgu sayesinde jüri, ilk bölümün sahne modelini hala en çok hissediyor. Jüriye göre burada, gerçekten güzel fotoğraflanmış mekanlardan doğacak fırsat, olay örgüsü için tam olarak kullanılmamış. Jüri için bazı çatışmalar, yalanlar ve sırlar biraz fazla yapmacık görünse de, hikayenin dramaturjisi işe yarıyor ve ikna edici. Güneşli bir fonun önündeki kelime savaşları eğlendiriyor ve eğlendiriyor – ama ne yazık ki jüri için biraz eksik olan şey karakterlere duyulan gerçek ilgi. (….) Tüm argümanları tartan ve filmin en iyi anlamda bir magazin tiyatrosu tarzında anlatılan eğlenceli bir komedi olarak niteliklerini kabul eden jüri, filme „değerli“ notunu vermekten mutluluk duyuyor.

Foto: Die Deutsche Film- und Medienbewertung (FBW)

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

Luftverkehrsabkommen zwischen der EU und Südostasien setzt neue Maßstäbe

Elektrisierende Familienabenteuer mit dem neuen Nissan X-Trail