Bazı kişilerde herhangi bir travma olmadan ya da çok küçük bir travmaya bağlı olarak kırık ortaya çıkabiliyor. Bu durumu yaratan en önemli unsurun osteoporoz, kanser ve osteomiyelit olduğunu söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Koray Başdelioğlu, “Özellikle son yıllarda tedavilerden elde edilen başarılı sonuçlar yaşam sürelerinin uzaması sağladı. Buna bağlı olarak da patolojik kırık olarak tanımladığımız bu durumla karşılaşılan vaka sayılarında artış gözleniyor” diye konuştu.
Bazı koşullar ve hastalıklar kemiklerin zayıflamasına, bu durum da küçük hareketlerde dahi kemiklerde kırık oluşmasına neden olabiliyor. Patolojik kırıkların da tedavi edilmediği takdirde ağrı ve özellikle ilgili bölge ve eklemde fonksiyon kaybı görülebileceğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Koray Başdelioğlu, bu durumun hastanın hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyeceğine işaret etti.
Patolojik kırıkların her zaman önlenebilir olmadığına işaret eden Doç. Dr. Başdelioğlu ancak riskleri azaltmanın ya da altta yatan hastalıklara erken teşhis koyarak tedavi etmenin kırık oluşma ihtimalini azaltabileceğini söyledi.
OSTEOPOROZ VE KANSER HASTALARINDA DAHA SIK!
Bu kırıkların altta yatan bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Başdelioğlu, nedenlere ilişkin şu bilgileri verdi: “En önemli sebepleri arasında osteoporoz, kanser ve osteomiyelit bulunur. Kalıtımsal kemik hastalıkları, metabolik ve endokrin hastalıkların oluşturduğu tablolar da kemiklerde zayıflığa sebep olarak patolojik kırık oluşturabilir. Özellikle osteoporoz ve kanser oldukça sık görülen hastalıklar olduğu için bu hastalıkların oluşturduğu patolojik kırıklarla da sık karşılaşmaktayız.
EN SIK OMURGA, KALÇA VE EL BİLEĞİ KIRIKLARI GÖRÜLÜYOR!
Son yıllarda patolojik kırık görülme sıklığının arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Koray Başdelioğlu, “Bu durumun en önemli sebepleri arasında; genel yaşam süresinin uzaması ve özellikle de kanser tedavisi sonucunda sağ kalım sürelerinin artmasına bağlı kemik metastazlarının daha sık görülmesi sayılabilir. ” diye konuştu.
Her kemikte patolojik kırık olma ihtimali olmakla birlikle en sık omurga, kalça, pelvis ve omuz çevresinde görüldüğünü anlatan Doç. Dr. Başdelioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya genelinde osteoporoza bağlı yılda 8.9 milyon kırık gelişmektedir. Bu da yaklaşık her 3.5 saniyede bir osteoporoza bağlı bir kırık olduğu anlamına gelir. Kanserler açısından bakacak olursak çalışmalar kansere bağlı patolojik kırık görülme oranının kanser hastalarında yüzde 8-30 olduğunu göstermiştir.”
AİLE ÖYKÜSÜ RİSKİ ARTIRIYOR
Patolojik kırık oluşumu açısından osteporoz ve kanser hastası olmanın dışında bazı risk faktörlerinin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Koray Başdelioğlu, “Özellikle D vitamini, kalsiyum ve protein açısından yeterli besin öğelerini almamak, güneş ışığına az maruziyet, fiziksel aktivite azlığı, çok zayıf ya da kilolu olmak, hormonal düzensizlikler, inflamatuar koşullarda artış ve aile öyküsünde patolojik kırık varlığı risk faktörleri içerisinde yer alıyor” diye konuştu.
TEDAVİDE CERRAHİ ÖN PLANDA
Patolojik kırıklar tedavi edilmediği takdirde ağrı ve özellikle ilgili bölge ve eklemde fonksiyon kaybı görülebileceğinin altını çizen Doç. Dr. Koray Başdelioğlu, tedavi yaklaşımı konusunda şu bilgileri verdi: “Az sayıda ki patolojik kırık alçı ile tedavi edilmekle birlikte çoğunlukla tedavisi cerrahidir. Cerrahi yöntem altta yatan hastalığa bağlı olarak değişebilmektedir. Başta kalça eklemi olmak üzere ekleme yakın bölgelerde oluşmuş patolojik kırıklarda protez cerrahisi uygulanabilir. Ayrıca kırığın lokalizasyonuna ve alta yatan patolojiye göre vida, çivi, plak uygulamalarına ek olarak kemik çimentosu ya da kemik greftleri cerrahide kullanılmaktadır. Tedavide amaç hastanın kırığını en uygun şekilde tedavi ederek ağrısız ve fonksiyonel bir işlev kazandırmak, günlük hayatını sorunsuz şekilde devam ettirmesini sağlamaktır.”