İngiltere’de Kraliçe II. Elizabeth’in yaşamını yitirmesinin üzerinden tartışmalar sürüyor. İngiliz İşçi Partisi yeni kral III. Charles’ı kutlarken Parti Genel Başkanı Jeremy Corbyn, kraliçenin ardından “Huzur içinde yatsın” dedi. Demiryolu İşçileri Sendikası (RMT) ise yapacağı grevi erteledi.
Türkiye’de de çeşitli ana akım siyasilerin taziye mesajları gündeme geldi.
1921’den 1988’e kadar Büyük Britanya Komünist Partisi’nin gençlik kanadı olarak var olan ve 1991’den beri de Britanya Komünist Partisi’nin gençlik kolu olan Britanya Genç Komünistler Birliği de Kraliçe II. Elizabeth’in ölümünün ardından bir açıklama yaptı.
Genç komünistler, Kraliyet’in sanılanın aksine o kadar da sembolik olmadığını, bir etkisinin olduğunu ifade ederken konunun sadece demokrasi ve eşitlik mücadelesi olmadığını da vurguladı. Elizabeth’in ölümünün monarşinin de ölümü olması gerektiğini ifade eden genç komünistler, İngiliz ve sömürge halklarından çalınanlarla oluşturulmuş olan servetin dağıtılmasını ve Kraliyat Ailesi’nin mülklerini devletin ve hüküdarın özel mülkü olmasının önüne geçilmesi için kurulan Crown Estate şirketinin kamulaştırılmasını talep etti.
Britanya Genç Komünistler Birliği’nin açıklaması şöyle:
Cumhuriyet için hemen şimdi!
Elizabeth Windsor’un ölümü, bizim kuşağımıza ve Britanya’daki emekçilere, monarşinin kaldırılmasının acil ve önemli bir konu olmaya devam ettiğinin altını çiziyor.
İngiltere’nin modern bir cumhuriyet olması gerektiği, şimdi her zamankinden daha da açıktır. Çürüyen bir aristokrasinin küçük bir melez mezhebi, Britanya’daki emekçilerin çıkarlarını asla yansıtamaz ve asla yansıtmayacaktır.
Haddinden fazla zengin olan, temsil etmeyen ve seçilmemiş bir devlet başkanının dayatılması, tüm emekçilere karşı bir saldırıdır. Ancak bu sadece önemli bir demokratik ve eşitlikçi ilkeler meselesi değildir.
Bu monarşi, İngiliz devletinin ve onun kontrolü sürdürmek için kullandığı aygıtın önemli bir sembolü ve aracı olmaya devam ediyor.
Aksi ifade edilen tüm konuşmalara karşın, monarşi, hükümetlerin seçimi de dahil olmak üzere İngiltere’nin bozuk anayasası altında önemli bir güce sahip olmaya devam ediyor ve durum böyle kaldığı sürece demokratik ve sosyal ilerleme için sürekli bir tehlike olmaya devam edecek.
Kraliyet Ailesi’nin serveti ve Kraliyet mülkleri, Britanya genelindeki geniş topraklar ve kaynaklar, bu ülkenin emekçi insanlarından ve Britanya’nın sömürgelerindeki ezilen ve sömürülen halklardan yüzyıllarca çalınan servettir.
Monarkın sadece Britanya’nın değil, aynı zamanda çeşitli eski sömürgelerin ve İngiliz Milletler Topluluğu’nun başkanı olarak devlet başkanı olarak konumu, İngiliz emperyalizminin dünya çapında korunmasında önemli bir sembolik ve ideolojik rol oynar.
Britanya’nın devlet ve tekel medyası, Elizabeth Windsor’u şimdiden “yorulmak bilmeyen bir kamu görevlisi” olarak yüceltmeye devam ediyor ve etmeye de devam edecek. Hiç kimse kamu hizmetini, 96 yıllık dünyanızda bir gün bile çalışmamak ve her gün yoksulluk içindeyken müstehcen zenginlik içinde yaşamak ve bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmamak olarak tanımlayamaz.
Elizabeth Windsor asla İngiltere’nin ırkçı sömürge imparatorluğunu eleştirmedi. Adı çıkmış ırkçı kocasını asla eleştirmedi ya da onun adına özür dilemedi. İngiliz devletinin çıkarları için diktatörlerle işbirliği yapmaktan asla çekinmedi. Pedofili oğlunun yasal savunmasını desteklemek için halkın parasını kullandı.
Elizabeth Windsor aynı zamanda eski, yozlaşmış ve ırkçı kurumun sembolüdür. Onunki aynı zamanda kalıtsal ve kontrolsüz güç ve zenginliğin kibridir.
İngiltere’nin egemen sınıfı, devlet ve medya aracılığıyla, bu ölümü sözde hayat pahalılığı krizinden ve artan sanayi militanlığından uzaklaştırmak ve grev eylemini baltalamak için kullanmaya çalışacak. Gerçekte sınıf işbirliği talepleri olan ‘birlik’ ve ‘saygı’ çağrılarının başarılı olmasına izin veremeyiz.
Charles asla ‘kral’ olmamalı. Elizabeth’in ölümü monarşinin de ölümü olmalıdır.
İngiltere’nin komünistleri:
Monarşinin derhal kaldırılması ve yerine demokratik olarak seçilmiş bir devlet başkanı koyulmasını,
Crown Estate’in kamulaştırılmasını ve Kraliyet Ailesi’nin kişisel servetinin halkın iyiliği için kullanılmasını,
Kraliyet Ailesi tarafından İngiltere’nin eski kolonilerinden çalınan tüm servetlerin yeniden dağıtılmasını ve tazmin edilmesini talep ediyor.
Kahrolsun monarşi!
Cumhuriyet için!
Gerçek demokrasi ve sosyalizm için!
Yoldaşlıkla.
Genç Komünistler Birliği Merkez Komitesi
9 Eylül 2022
Londra