Abdullah Erol Göksu’nun kaleme aldığı “İthal Gelinler – İthal Damatlar”, evlenerek Almanya’ya göç eden gelin ve damatlarla yapılan röportajların hikâyeleştirilmesinden oluşuyor. Hasretin, çaresizliğin ve kültürel farklılıkların harmanlandığı bu kitap, kullandığı teknikle ilk olma özelliğini taşıyor. Yayımladığı “İthal Gelinler – İthal Damatlar” ile A. Erol Göksu, çok sayıda yeni esere ilham kaynağı olurken, okurları tarafından da beğeniyle karşılanıyor.
Yıllar boyu ülke sınırları dışında evlilikler yapılsa da bunların hiçbirinde kullanılmayan “ithal gelin” ve “ithal damat” kavramları, 1990’lı yıllarda gurbetçi olan gelinler ve damatlar için sarf edilmeye başlar. Gazete manşetlerine, bestelere, romanlara ve senaryolara yansıyan bu iki kavram, özgün bir anlatım oluştururken; yazar Göksu da “İthal Gelinler – İthal Damatlar” kitabında gerçek yaşam öykülerine yer veriyor.
“İthal Gelinler – İthal Damatlar”, On Altı İnsanın Yaşamından İzler Taşıyor
Dokuz kadın ve yedi erkeğin yaşadıklarından yola çıkarak kitaplaştırılan “İthal Gelinler – İthal Damatlar”, ilk andan itibaren büyük trajedilere neden olan olayları konu ediyor. Kitap, on altı insan ile yapılan röportajlara dayansa da işçi göçlerinin yoğun olarak yaşandığı bir döneme, pek çok insanın başından geçen sıkıntılara ve aile facialarına ışık tutuyor. Sosyal bir dram hâline gelen olaylara yer veren kitap, empati yeteneğini de ortaya koyuyor.
Gelecek Baskıda Yeni Gelin ve Damat Hikâyeleri Yer Alacak
A. Erol Göksu’nun, kullanılan dil ve anlatım teknikleriyle okurlarını gerçekçi bir kurguyla sardığı “İthal Gelinler – İthal Damatlar” kitabı, başka gelin ve damatların röportaj hikâyeleriyle genişletildiği yeni baskısıyla yakın zamanda okurunun karşısında olacak.