fusako şingenobu, 1971 yılında, yine japon kızıl ordu mensubu olan tsuyoşi okudarya ile birlikte, başka ülkelerde kızıl ordu grupları oluşturmak için ortadoğu’ya geçmiş. kısa bir süre sonra biraz ideolojik farklılıklar, biraz da coğrafi uzaklık sebebiyle japonya’daki kızıl ordu’dan ayrılmış ve uluslararası devrimci dayanışma hedefiyle, uzun yıllar bu bölgede kalmış
fusako şingenobu 28 mayıs günü, 21,5 yıllık bir hapishane sürecinin ardından salıverildi. dünyanın birçok yerindeki filistin dayanışma grupları ve samidoun[1] fusako şingenobu’yu selamlayan mesajlar yayımladı. kızı mei şingenobu de dahil olmak üzere onu karşılamaya gidenlerden bir kısmının boynunda kefiyeler vardı.
fusako şingenobu, 1945 yılında tokyo yakınlarında doğmuş, babası askermiş. liseyi bitirdikten sonra çalışmaya başlamış, geceleri de meiji üniversitesi’nde ekonomi politik ve tarih okuyormuş. komünizmin, komünist partiler dışında da filizlendiği dönemde, 1966 yılında, japon komünist partisi’nden ayrı örgütlenen komünist birlik’e katılmış. 1969’da grubun içindeki kızıl ordu fraksiyonunun lider kadrosundaymış. bu yapı daha sonra japon kızıl ordusu’na (jko) dönüşmüş. fusako şingenobu, 1971 yılında, yine japon kızıl ordu mensubu olan tsuyoşi okudarya ile birlikte, başka ülkelerde kızıl ordu grupları oluşturmak için ortadoğu’ya geçmiş. kısa bir süre sonra biraz ideolojik farklılıklar, biraz da coğrafi uzaklık sebebiyle japonya’daki kızıl ordu’dan ayrılmış ve uluslararası devrimci dayanışma hedefiyle, uzun yıllar bu bölgede kalmış.
beyrut’ta bir japon
fusako şingenobu burada filistin halk kurtuluş cephesi’ne katılmış ama bölgedeki japon kızıl ordusu mensupları zamanla bağımsız bir örgüt olarak çalışmaya başlamış.
bunları bilmiyor olabiliriz ama bundan sonra yazacaklarımı gazetelerden de okuduk. bu yapının üç mensubu, 30 mayıs 1972 tarihinde, tel aviv yakınlarındaki, şimdi uluslararası ben gurion havaalanı olarak adlandırılan, o zamanki adıyla lod havaalanı’na bir baskın düzenledi, 26 kişi öldürüldü, 80 kişi yaralandı. eylemcilerden ikisi öldü, üçüncüsü yaralı olarak ele geçirildi. bu, fhkc ile ortak yürütülen bir eylemdi, karşılıklı olarak birbirlerinin topraklarında, şüphe çekmeden eylemler yapılabileceği düşünülmüştü. nitekim filistinli eylemcilere karşı tedbir alan havaalanı güvenliği japonlardan şüphelenmedi. yaralı ele geçirilen kozo okamoto, israil hapishanelerinde 13 yıl kaldıktan sonra 1985’te, fhkc ile israil arasındaki bir esir değişimi anlaşması kapsamında serbest bırakıldı. lübnan’a gitti, orada jko mensuplarıyla buluştu, 1997’de sahte pasaport kullanma suçuyla lübnan’da üç yıl daha hapis yattı. 2017 yılında, bir japon gazetesine verdiği röportajda, kurbanlar için üzgün olduğunu ama havaalanı baskının bir terörist eylem değil, bir birleşik silahlı mücadele eylemi olduğunu ve silahlı mücadelelerin hâlâ en iyi propaganda yöntemi olduğunu söylüyordu.
fusako şingenobu bu baskına katılmamıştı ama eylemi onun planladığı iddia ediliyordu; mahkemeler buna “azmettirmek” diyor. bu eylemden yaklaşık bir yıl sonra 1 mart 1973’te, fusako şingenobu kızı mei şingenobu’yu doğurdu. mei’in babası bir fhkc’liydi;[2] kimliği onun güvenliği sebebiyle hâlâ gizli tutuluyor.[3]
fusako şingenobu’nun örgütlediği iddia edilen bir diğer eylem ertesi yıl gerçekleşti. japon kızıl ordusu’nun üç mensubu hollanda’nın lahey şehrindeki fransız büyükelçiliğine saldırıp büyükelçinin de aralarında bulunduğu 11 kişiyi rehin aldılar; talepleri fransa’da, sahte pasaportlarla yakalanmış olan jko mensubu yoşiaki yamada’nın serbest bırakılmasıydı. beş gün süren görüşmelerden sonra yamada serbest bırakıldı, eylemi düzenleyenler anlaşmanın bir parçası olarak uçakla hollanda’dan ayrıldı. bu eylemden sonra fusako şingenobu, interpol tarafından aranmaya başladı. 1991’de, japonya’da silahlı devrimi gerçekleştirmek amacıyla halkın devrimci partisi’ni ve cephe örgütü olarak umudun 21. yüzyılı’nı kurdu. amacı daha yaygın faaliyetler yürütmekti hatta japon sosyalist partisi ile işbirliği yapmayı bile planlıyordu. 8 kasım 2000’de, takatsuki şehrinde yakalandı ve hemen tokyo’ya götürülüp büyükşehir polis departmanı’nda sorguya alındı ama sorguda sorulara cevap vermeyi reddettiği ve oraya girerken kendisini bekleyen kameraları görünce, iki elinin baş parmaklarını havaya kaldırıp “mücadeleye devam!” dediği aktarılıyor.
leyla halid’in de tanıklardan biri olduğu uzun bir yargılamanın ardından, 8 mart 2006’da, 20 yıl hapse mahkum edildi. hapiste geçirdiği yıllar da hesaba katılarak cezası 17 yıla indirildi.
fusako şingenobu 2001 yılında, hücresinde kızıl ordu’nun dağıldığını açıkladı ve şunları söyledi: “eğer salıverilirsem mücadeleye barışçıl araçlarla devam edeceğim. silahlı mücadele tarihsel koşullarla ilintiliydi ve belli bir yer ve zamanda doğru olan bir başka yer ve zamanda doğru olmayabilir.”
ya kızı mei?
doğumundan kısa bir süre sonra annesi interpol tarafından aranır hale geldiği için, çocukluğu filistin mülteci kamplarında geçti, annesinin yanında olmadığı zamanlarda ona japon kızıl ordusu’ndan yoldaşları bakıyordu.[4] o sırada babası öldürüldü. kimliğini sürekli gizleyerek eğitim aldı ve lübnan üniversitesi’ne ve beyrut amerikan üniversitesi’ne gitti. halen gazetecilik yapan mei şingenobu, annesinin yakalanmasının ardından 2001’de ilk kez japonya’ya gitti. ayağının tozuyla, bir okulda arap kültürü ve yemekleri üzerine yaptığı bir konuşma, israil büyükelçiliği’nin tepkisini çekti. ama birçok yazar ve sanatçı artık japonya vatandaşı olduğu için ifade özgürlüğünü kullanma hakkı bulunduğunu söyleyen bir metne imza attı. mei şingenobu annesini bir rol modeli olarak gördüğünü ve eylemlerinden gurur duyduğunu ifade ediyor![5]
ömrünün önemli bir kısmını gerçek kimliğini gizleyerek geçirmiş; annesi yakalandığında lübnan’daki arkadaşlarına kim olduğunu anlatmış ve annesi için ilk kez japonya’ya gitmiş. hapiste olduğu yıllar boyunca birbirlerine bir kerecik dokunmuşlar; fusako şingenobu’nun kanser tedavisi gördüğü hastanenin odasında, yatakta kıpırtısız yatan annesini kucaklamış. bu iki yaman kadının şu anda hasret giderdiğini bilmek çok güzel.
fusako şingenobu hapisteyken bolca yazmış, sadece devrimcilere değil sanatçılara da ilham kaynağı olmuş. arkadaşı da olan japan rock şarkıcısı PANTA’nın bir albümüne söz yazmış, iki sanatçı onun için bir parfüm[6] yaratmış! bu yazıyı onun yine hapiste yazdığı ve avukatları tarafından karar açıklanmadan önce okunan bir haiku ile bitirmek istiyorum. elimden geldiği kadar çevirdim.
hüküm son değil
sadece başlangıç
güçlü olan yine yayılır
dipnotlar:
[1] filistinli esirlere dayanışma ağı.
[2] mei, bbc’ye verdiği röportajda annesine, babasının kim olduğunu sorduğunu, onun da 16 yaşına geldiğinde açıklama sözü verdiğini ve sözünü tuttuğunu, babasının tanıdığı bir adam olduğunu ve kendisine gösterdiği sevgi ve şefkatten onun kızı olduğunu zaten tahmin ettiğini anlatıyor.
[3] mossad’ın suikastleri sebebiyle leyla halid’in çocuklarının da kimlikleri hâlen gizli tutuluyor.
[4] onların birlikte büyüdüğü çocuklarından “kardeşlerim” diye bahsediyor.
[5] mei şingenobu, devrimin çocukları/ children of the revolution adlı belgeselde yer alıyor.
[6] shigenobu twilight