in ,

Aleviliği, İslamiyet’in bir tarikatı haline dönüştürmek istiyorlar

Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu (FUAF) Eşit Başkanı Mehmet Gündüz

FUAF Eşit Başkanı Mehmet Gündüz, AKP iktidarının, Alevi inancı üzerinde hegemonya kurmaya alıştığını belirterek, “Yok edemedikleri Aleviliği kendi içerisinde kuşatıp İslamiyet’in bir inancı, tarikatı haline dönüştürmek isteyen bir iktidarla karşı karşıyayız” dedi.

FUAF Eşit Başkanı Mehmet Gündüz, AKP iktidarının, Alevi inancı üzerinde hegemonya kurmaya alıştığını belirterek, “Yok edemedikleri Aleviliği kendi içerisinde kuşatıp İslamiyet’in bir inancı, tarikatı haline dönüştürmek isteyen bir iktidarla karşı karşıyayız” dedi. Gündüz, ayrıca ‘Yol kardeşliği cemevi projesi’ hakkında da bilgi verdi.

‘Yol kardeşliği cemevi projesi’ sebebiyle Ankara’ya gelen Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu (FUAF) Eşit Başkanı Mehmet Gündüz, PİRHA’ya konuştu. Türkiye’deki Alevi mücadelesini değerlendiren Gündüz, Aleviliğin daima zorlu süreçlere maruz aldığına işaret etti.

Mehmet Gündüz, Alevi toplumunun, inançlarını yaşatmak adına çaba sarf ettiğini belirterek kimi sorunlara da işaret etti. Bölge farklılıkları ve metropollere taşınan Aleviliğe değinen Mehmet Gündüz, inanç üzerindeki değişimden bahsederek şöyle devam etti:

“Esas olarak Alevilerin ortak mücadelesi değerlidir. Ama şunu görmek lazım; cemevlerimiz gerçekten Aleviliğin özüne sahip çıkan yerler olması gerekir. Burada Alevilik üzerinden bir tekelleşme, Alevilik üzerinden bir ayrışmaya değil, Aleviliğin ortak değerlerinin bütün cemevlerimizde beraber, bir statü içerisinde ele alınması gerekir. Farklılıklarımız bizim zenginliğimiz olmasına rağmen daha çok ortak yanlarımız üzerinden hareket edersek bu çok isimli cemevlerimizin bir arada olmasının önünü açacaktır. Birçok isim adı altında cemevleri gözümüze çarpıyor. Bunlar için de yöneticilerin, pirlerimizin bu noktada kendilerine düşenleri yapması gerekir. Sadece cemevleri yapma, her alanda bir cemevi olması yerine cemevlerimizin içeriğini doldurmak bizim için daha önemlidir.”

“DEVLETİN ALEVİSİ OLMAYI DAYATIYORLAR”

FUAF Eşit Başkanı Mehmet Gündüz, Dersim’de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın faaliyetlerini de yorumladı. Diyanet’in yürüttüğü politikanın “imha ve inkar olgusu” üzerine kurulu olduğunu söyleyen Gündüz, şöyle devam etti:

“Yapılanların Aleviler, birçok diğer inançlar ve kimlikler üzerinde yıllardır sürdürülen bir çalışmanın parçası olduğunu görmekteyim. Burada esas itibari ile devletin Alevisi olmayı dayatmaktadırlar. Düne kadar gerek Cumhurbaşkanı gerek bakanlar, gerekse de Diyanetin açıklamalarında cemevlerini ‘Cümbüş evleri’ olarak görenlerin bugün ‘cümbüş evlerinde’ hangi Alevilikle ve hangi İslam adı altında buraların önünde gelip hareket ettiklerinin altını görmek lazım. Kendi inançlarını yaşamak isteyen Alevilerin dağıtılıp, bugün artık katliamlarla, tutuklamalarla yok edemedikleri Aleviliği kendi içerisinde kuşatıp İslamiyet’in bir inancı, tarikatı haline dönüştürmek isteyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Biz, Aleviliğin İslam’ın, Kürtlüğün, Türklüğün, Araplaşmanın ya da bir Hristiyanlığın değil, Aleviliğin kendi özünde, sözünde bir inanç olduğuna inanıyoruz. Bundan dolayı dönem dönem diğer inançlarla ortak yanlarımız olmuştur. Çünkü yaşadığımız ortak topraklar vardır. Ne diğer inançları küçümseyen ne de kendi inancımızın, başka inançların etkisi altında olacağı anlayışındayız.

“YOL KARDEŞLİĞİNİ GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRME OLARAK GÖRMELİYİZ”

Mehmet Gündüz, “Yol kardeşliği cemevi projesi” hakkında da bilgi verdi. Projenin daha önceki zamanlarda Kıbrıs ve Çorum’da da hayata geçirildiğini belirten Gündüz, şunları kaydetti:

“Bu çalışmaların ana hedefi, gerek yurt dışında yaşayan biz Alevilerin, gerekse Türkiye’de yaşayan Alevilerin bir ortak anlayış içerisinde, kurumların bu yolda hizmetlerinin ortaklaştırılması, birbirlerine yardımcı olmasıdır. Yani biz burada ‘Yol kardeşliği’ derken Yol’a hizmet anlamında bir kardeşlikten bahsediyoruz. Yoksa inanç anlamındaki müsahipliğin statüsü içerisinde bir kardeşlik olmayacak. Zaten kurumların bir müsahipliği olmaz. Kurumların birbirleriyle yardımlaşması, çalışmalarda kendi güçlerini birleştirmesi, asimilasyona, imha ve inkar politikasına karşı, Yol’a hizmet anlamında güçlerimizi birleştirme olarak görmeliyiz. Yoksa inancımızda olan uzun ömürlü bir müsahiplik olgusuyla karıştırmamak lazım. Çünkü kurumlarda yönetimin ve yöneticilerin sürekli değişmesi söz konusu.

Bu proje başlamasına rağmen birtakım eksiklerimiz veya yetersizliklerimiz olmuştur. Yeniden çoğalması için tabii ki çalışmalara devam edeceğiz. Ama inançsal olarak inancımızı geriye çeken, yanlış anlayışlara götüren bir temelde olmamalı. Bundan dolayı da projenin yeniden gözden geçirilmesi ve eksikliklerimizle birlikte ele alıp çalışmalara devam edilmesi gerektiğine inanıyoruz.”

Eren GÜVEN/ANKARA

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

Gelungene Premiere für das Bayer Kultur stARTfestival

Neue Europäische Supercomputer