Son günlerde çok konuşulan maymun çiçeği virüsünün viral bir hastalık olduğunu belirten Enfeksiyon Uzmanı Dr. Songül Özer, hastalığın kuluçka döneminin 6 -7 gün ile 14 gün arasında değiştiğini söyledi. Hastalığın ortalama üç hafta sürdüğünü kaydeden Dr. Songül Özer, yaygın deri döküntülerinin ortaya çıktığını belirterek “İlk 5-6 gün kişide yaygın kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı ve karın ağrısı gibi belirtiler görülmektedir.” uyarısında bulundu.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Enfeksiyon Uzmanı Dr. Songül Özer, son günlerde çok konuşulan maymun çiçeği virüsüne ilişkin değerlendirmede bulundu.
Sadece Orta ve Batı Afrika’da görülen bir hastalıktı
Dr. Songül Özer, “Tıpta adı Monkey Pops olarak bilinen, Türkçe’ye ise maymun çiçeği olarak çevrilen bir hastalıktır. Maymun çiçeği hastalığı yeni bir hastalık değildir, yaklaşık 1958-1959 yıllarında ilk defa maymunlarda görülen viral bir hastalıktır. Bizim bilmememizin sebebi sadece Orta ve Batı Afrika’da görülen bir hastalık olmasıdır.
Maymun çiçeği viral bir hastalıktır
Dünya Sağlık Örgütü’nün dikkatini çeken bu hastalığın 20 Mayıs 2022 tarihinde duyurulduğunu kaydeden Dr. Songül Özer, “Maymun çiçeği, viral bir hastalıktır. Fakat koronavirüs gibi RNA’lı değil, DNA’lı bir hastalıktır. Bunun önemi ise DNA’lı virüslerin daha az mutasyona uğradığıdır.” dedi.
Vücutta yaygın döküntüler görülüyor
Maymun çiçeği hastalığının belirtileri bakımından su çiçeği ve çiçek hastalığından farkları olduğunu ifade eden Dr. Songül Özer, “Bu hastalığa maymun çiçeği denmesinin sebebi, hastalığın vücutta yaygın döküntülere sebep olması, deri lezyonlarının da çiçeği andırmasından dolayı maymun çiçeği virüsü denmiştir.” dedi.
Yaygın kas ağrıları ve şiddetli baş ağrısı görülüyor
Maymun çiçeği virüsünün belirtilerine de değinen Dr. Songül Özer, “Hayvanlardan insanlara geçebildiği gibi, insandan insana da geçebildiği bilinmektedir. Kuluçka dönemi 6 -7 gün, 14 gün arasında değişir. Hastalık, ortalama üç hafta sürmektedir. İlk 5-6 gün kişide yaygın kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı ve karın ağrısı gibi belirtiler görülmektedir.” uyarısında bulundu.
Dr. Songül Özer, maymun çiçeği virüsünün su çiçeği ve çiçek hastalığından farklı olarak lenf bezlerinde büyümeler görüldüğünü kaydederek “5 ve 6. günden sonra vücutta dökülmeler meydana gelir, daha çok yüzde, bacaklarda ve kollarda görülür. Kişinin belirtileri başladığında mutlaka ortalama 15-21 gün izolasyon sürecine girmesi gerekir.” dedi.
Ağız ve burun yoluyla bulaşabilir
Maymun çiçeği virüsünün bulaşma yollarına ilişkin bilgiler de veren Dr. Songül Özer, “Vücutta, deride lezyonlar yapar ve bu lezyonların içindeki sıvıların içinde virüs vardır, hastaların derisindeki bulunan bu sıvının başka birine bulaşabildiği bilinmektedir. Aynı zamanda ağız ve burun yoluyla da bulaşabilmektedir. Akciğere yayılması yoluyla bulaş meydana gelebilir.” dedi.
Solunum yoluyla bulaşması zor
Dr. Songül Özer, hastalığın solunum yoluyla kitleler halinde yayılmasının da zor olduğunu belirterek “Maymun çiçeği virüsünün partikülleri büyük ve ağır olduğundan solunum yoluyla yayılmasından korkmaya gerek yoktur. 1-1,5 metre mesafeyi korumamız gerektiğini ve bu hastalığın yakın mesafede yayılma oranının arttığını unutmamak gerekir.” dedi.
Şu ana kadarki vakaların çoğunun eşcinsel olduğunun bilindiğini kaydeden Dr. Songül Özer, “Bu bilginin ardından bilim insanları, temas yolunun yanı sıra cinsellik yolu ile de bulaşıyor mu sorusunu araştırmaya başladı. Cinsel temasta da yakın temas olduğu için bu sebeple bu yolla da bulaşabilir.”diye konuştu.
Çiçek aşısı koruyor
Maymun çiçeği visürüsünün koronovirüsten bir farkının da belirtisiz seyreden enfeksiyon ihtimalinin düşük olması olduğunu kaydederek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu hastalığın ilaçla yapılan bir tedavisi yoktur. 1980 yılında tüm dünyada çiçek hastalığı tam olarak son buldu. Bu nedenle bu yıla kadar çiçek aşısı yapılıyordu fakat 1980 yılından sonra çiçek aşısı yapılmamaya başlandı. 1980 yılından sonra doğan kişilerde çiçek aşısı yoktur. Bilim insanları tarafından, çiçek aşısı yaptıran kişilerin maymun çiçeğine karşı %80-85 oranında korunduğu söylenmektedir. 12 yaşın altında ve 65 yaş üstünde olan, hamile olan ve bağışıklık sistemi düşük olanlar kişiler bu virüse karşı çok daha fazla dikkat etmelidirler.”