Evde bakıma ihtiyaç duyan hastalara hizmet vermek üzere çalışmalar yürüten evde sağlık hizmetleri personeli, hastaların yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefliyor. Evde bakımda hastanın daha az gergin ve daha az stresli olabildiğini belirten uzmanlar, hekim, fizyoterapist, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, uğraşı terapisti, konuşma terapisti, bakım hemşiresi, evde bakım yardımcılarının bu ekibin doğal parçaları olduğunu kaydediyor. Uzmanlar, evde bakım yardımcıları, ekibin giderek önem kazanan birer üyesi olduğunu da dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu (SHMYO) Evde Hasta Bakımı Program Başkanı Öğretim Görevlisi Büşra Ecem Kumru, evde hasta bakımı ve yapılması gerekenlere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Öğretim Görevlisi Büşra Ecem Kumru, evde sağlık hizmetlerinin, Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren eğitim ve araştırma hastaneleri ile genel veya dal hastaneleri bünyesinde kurulan evde sağlık hizmeti birimleri ile toplum sağlığı merkezi, aile sağlığı merkezi ile sunulduğunu söyledi.
Evde bakımın sınıflandırılmasının değişiklik gösterdiğini ifade eden Kumru, “Bu sınıflandırmalar, verilen hizmetin tıbbi veya sosyal hizmet olmasına göre, süreye göre (Kısa süreli, tıbbi ağırlıklı olan bakım hizmeti ya da uzun süreli, sosyal hizmetler), verilen bakımın kimler tarafından verildiğine göre değişiklik göstermektedir.” dedi.
Evde bakım kapsamında sunulan hizmetlere birçok sağlık hizmetinin girdiğini kaydeden Kumru, bu hizmetleri şöyle sıraladı:
- Evde sağlık hizmeti sunumu: Hemşire, doktor ziyareti, evde bakım teknikeri
- Destek sağlık hizmetleri: Psikoterapi, fizik tedavi, ayak bakımı, konuşma ve uğraşı tedavisi
- Kişisel bakım/ Özbakım hizmetleri: Giyinme, beslenme, yıkanma
- Ev işleri hizmeti: Temizlik, alışveriş, güvenlik
Öğretim Görevlisi Büşra Ecem Kumru, gerek bakım alan gerekse bakım veren açısından yük getiren evde bakım sürecinin özellikle profesyonel ellerde, ulusal düzeyde belirli bir sistem içerisinde yürütüldüğünde bakım süreci içindeki tüm taraflar için olumlu olacağını söyledi.
Evde bakımda hasta daha az gergin ve daha az stresli olabilir
Evde bakımın, hastaların elde edebilecekleri en yüksek özgürlük düzeyine izin verdiğini ifade eden Büşra Ecem Kumru, “ Evde bakım veren personel, hastasıyla daha özel bir ilişki içinde olması ve hastane ortamında kısıtlanmamış olan hastanın daha az gergin olması durumundan dolaylı olarak etkilenerek daha az stresli olabilir.” dedi.
Evde bakım yardımcıları, uygulamanın %80’ini gerçekleştiriyor
Evde bakımın bir ekip çalışması olduğunun altını çizen Kumru, “Hekim, fizyoterapist, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, uğraşı terapisti, konuşma terapisti, bakım hemşiresi, evde bakım yardımcıları bu ekibin doğal parçalarıdır. Evde bakım yardımcıları, ekibin, giderek önem kazanan bir üyesidir, evde bakım uygulamalarının %70-80’lik bölümünü karşılamaktadırlar.”diye konuştu.
Evde hasta bakımının uluslararası ölçekte de uygulandığını ifade eden Kumru, “Florance Nightingale, 1862 yılında Liverpool’da evde bakım hizmeti verecek ziyaretçi hemşireleri 1,5 yıllık eğitim programı ile yetiştiren ilk okuldur. 19. yüzyıl ile birlikte kurumsallaşma olmuştur. Hastalar, hastaneler, ameliyat, yatarak tedavi, 1940lı yıllarda, kronik hastalıklı bireyler, taburculuk süresini kısalttığına dair bilgiler sunulmuştur. Amerika Birleşik Devletlerindeki Montefiore Hastanesi Evde Bakım Programı, 1947’de tıbbi hemşirelik hizmetleri ile sosyal hizmetlerin birlikte sunulduğu ilk hastane destekli evde bakım programı olmuştur.” dedi.
ABD’de 1965’ten sonra yaygınlaştı
ABD’de evde bakım hizmetlerinin 1965’te Medicare ve Medicaid sigorta sistemlerinin hayata geçmesi ile hızla yaygınlaştığını ifade eden Büşra Ecem Kumru, “1965 yılında Medicare lisanslı evde bakım şirketlerinin sayısı 1753 iken, bu rakam 1993 Şubat ayında 6497’ye ulaşmıştır. Amerikan Ulusal Evde Bakım Derneği kayıtlarına göre, 1995’te yaklaşık 15 bin evde bakım şirketi ve bu şirketlerde çalışan 700 bin sağlık çalışanı bulunmaktadır.” dedi.
Öğretim Görevlisi Kumru, ülkemizde evde bakım hizmetlerinin sunumuna ilişkin ilk düzenleme, özel evde bakım hizmetleri şirketlerine yönelik çıkarılmış olan 10.03.2005 tarih ve 25751 sayılı “Evde Bakım Hizmetleri Sunumu Hakkında Yönetmelik” olduğunu kaydederek “Bu yönetmelik, evde bakım hizmeti verecek sağlık kuruluşlarının açılması, çalışması ve denetlenmesi ile bu kurum ve kuruluşların uyması gereken usul ve esasları düzenlemek için çıkarılmıştır.” diye konuştu.
Çocuklara ve ailelere de evde bakım hizmeti sunuluyor
Evde bakım hizmetinin sadece yaşlılara yönelik değil; bedensel, sosyal ve duygusal yönden gereksinimi olan çocuklara ve ailelere de koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici hizmetlerin süreklilik halinde sunulmasını amaçlayan bir hizmet olduğunu söyleyen Kumru, şunları söyledi:
“Ülkemizde yapılan çalışmalarda çocuk hastalarda evde bakım konusunda doktor ziyaret sayısı bir hasta için yıllık bir ile sekiz kez olarak tespit edilmiştir. Doktor ziyaretine neden olan en sık semptom ateş olarak birinci sırada olup, ikinci sırada rutin muayene yer almaktaydı.
Evde bakım hizmetinde görevli doktor dışı sağlık personeli ziyaret sayısı ise her hasta için ortalama yılda 10 kez olarak tespit edilmiştir. Çoğunlukla çocukların rutin kontrolleri amaçlı yapılmaktadır. Rutin kontrolün kapsamına hastaların fiziksel gelişiminin takibi, fizik tedavi egzersizlerinin yaptırılması, trakeostomi ve PEG bakımları, dekübit bakımı, aile eğitimi, hastanın bulunduğu odanın ısı ölçümü de dahil olmak üzere fiziksel şartların kontrollerin yapılması, sarf malzeme temini, rapor çıkarılması, ilaç temin ve teslimi, evde kan alınarak tetkiklerini yaptırılması gibi çok önemli hizmetleri de içermektedir.”
Kumru, Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan Evde Bakım Koordinasyon Merkezi hastanın merkeze başvurusundan itibaren hastaya evde bakım hizmetinin aile hekimi tarafından mı yoksa bir sağlık kurumu bünyesinde çalışan birim tarafından mı verileceğine karar verdiğini ifade etti.
Öğretim Görevlisi Büşra Ecem Kumru, “Özel sağlık bakım ihtiyaçları olan çocukların genellikle özellikli terapatik ve eğitimsel müdahalelere ihtiyaç duyan entelektüel ve fiziksel engelleri ve duyu kayıpları mevcuttur. Bu nedenle bu hastaların evde bakım sayesinde tekrar ve uzamış hastane yatışlarını azaltılmakta, ev ortamında kapsamlı, ucuz ve aile merkezli bir sağlık hizmeti alması sağlanmaktadır.” dedi.
Ev ortamında sağlık hizmeti önemli
Hastanın eve başarılı bir şekilde taburcu edilmesinden itibaren başarılı ve koordine bir plan dahilinde takip edilmesinin hastanın mevcut ve devam etmekte olan sağlık gereksinimlerinin karşılanmasında gerekli unsurlar olduğunu kaydeden Kumru, sözlerini şöyle tamamladı:
“Amaç her çocuğun sağlıklı bir şekilde gelişmesi için uygun tıbbi destek alması, hastanın ev ortamında ihtiyaçlarının eksiksiz karşılanması ve bu şekilde mükerrer hastaneye yatışların azaltılması olmalıdır. Kronik hastalıklarla başa çıkma becerisi profesyonel yardım gerektirmekte ve hastane dışındaki zamana taşmaktadır. Evde bakım hizmetlerinin yokluğu tüm ailenin sağlığının hasar görmesiyle sonuçlanabilir. Sağlık hizmeti sunumunun en önemli parçalarından birinin ev ortamında sağlık hizmeti sunmak olduğu aşikardır.”