Bugün Irak’ın devrik diktatörü Saddam Hüseyin ve Baas rejiminin 31 Mart 1991’de Güney Kürdistan’a saldırısı sonucu milyonlarca sivilin göç etmesinin yıldönümü.
Güney Kürdistan’daki Kürtlerin özgürlük mücadelesi ve fedakarlıklarının ardından 5 Mart 1991’de Saddam Hüseyin diktatörünün Kürdistan’dan kovulması için halk ayaklanması (raperin) başlattı.
Ranya’da start alan Raperin dalga dalga Güney Kürdistan’ın tüm kentleri, ilçeleri ve köylerine yayıldı. Saddam’ın askerleri memeurları Güney Kürdistan’dan kovuldu. En son 21 Mart 1991’de Kerkük ayaklandı ve Saddam rejimini kentten kovdu.
Ayaklanmanın ardından Irak Rejimi, Irak’ta sürgün edilmiş bir İran direniş grubu olduğunu iddia eden Halkın Mücahitleri (Mucahid-e-Khalq) ile işbirliği içinde şiddetli askeri operasyonlar yoluyla Kürdistan topraklarının bir kısmını geri almayı başardı.
Baas Rejimi’nin Kürtlere karşı yürüttüğü yoğun askeri operasyonlar, 31 Mart 1991’de Kürt halkının dağlara ve ardından İran’a veya Türkiye’ye ve diğer batı ülkelerine büyük bir göçüne neden oldu.
Irak rejiminin gerçekleştirdiği bu saldırılar karşısında yeniden rejimin zulüm ve baskılarıyla karşı karşıya kalmak istemeyen Güney Kürdistan halkı çözümü Kuzey ve Doğu Kürdistan’ın karlı ve zorlu dağlarına vurmakta buldu.
Toplam 1.400.000 kişi yerinden edildi ve İran, Avrupa ve Amerika’ya sığındı ve insani bir felaketle karşı karşıya kaldı ve BM Güvenlik Konseyi’ni Kürt bölgeleri üzerinde uçuşa yasak bölge ilan etmek için 688 sayılı kararı çıkarmaya çağırdı.
Bu kaçış esnasında bir çok sivil Kürt Irak rejim güçleri tarafından katledilirken, soğuk hava ve zorlu yaşam koşullarından dolayı, kaçış esnasında çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu yüzlerce kişi de ya soğuktan donarak ya da açlıktan dolayı yollarda hayatını kaybetti.
Güney Kürdistan’ın Eylül ve Mayıs devrimleri, ardından halk ayaklanması ile bugünkü Kürdistan Bölgesi’nin federal statüsünün kazanmasının önünü açtı.