Suriye’ye yönelik emperyalist çullanmanın başları. İliştirilmiş medya henüz ısınma turlarında. Neyin, nasıl ve ne zaman servis edileceği son derece ince bir biçimde ayarlanmalı ki zokayı yutsun milyonlar. Ardı ardına servis edilen onca yalan haber arasında “yok artık bu kadarına da tenezzül etmezler herhalde” dediklerimiz de var. “Esad ekmek fırınına füze attı” bunlardan biri örneğin. Kıyamet kopuyor. Yüzüne gözüne salça sürülmüş tiplerin ölü gibi yere uzandıkları kamera arkası görüntüleri ortalığa saçılıyor da, haberin en kuyruklusundan yalan olduğu ortaya çıkıyor. Çıkıyor da, kime ne anlatacaksın…Dinci-Liberal koro “Esed rejimi kendi halkına varil bombası atıyor” türküsünü öyle yüksek perdeden icra ediyor ki, kulaklar sağır olmuş, kendi seslerini bile duymuyorlar. Suriye gündemi ile ilgili 1000 tane haber yaptıysak, 900’ü bu yalanların afişe edilmesi. Kalemler yoruluyor, çeneleri yorulmuyor. Aynı yalanlar başkaca tonlarda şimdi de Ukrayna krizinde karşımıza çıkıyor. Bu sefer koroya, barışın envai çeşit dilde barış yazılınca geldiğini sananlar da katılıyor. Sosyal medya deseniz orası karanlık bir kuyu adeta. Bu sefer daha alçakça vuruyorlar, neyin ne olduğunu açıklamaya çalışana yapıştırıyorlar “savaş yanlısı” yaftasını. “Geçiniz” diyesi geliyor insanın da, diyemiyor işte. Gazetecilik sorumluluğu bu yalanlarla mücadele etmeyi gerektiriyor.
NAGEHAN ALÇI’NIN “MÜCADELESİ”
Söylediği yalanların karşılığını yalı dairesi olarak alan Nagehan Alçı ile açalım konumuzu. Malum kendisi, eski Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko ile yaptığı röportajda, üzerinde Ukrayna ordusunun askeri üniforması ile arzı endam eylemişti. Yaptığı şova yönelik eleştirilere ise ““Ben insani olarak Ukrayna halkının yanında duruyorum. Bugün Ukrayna’nın yanında durmak İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler’in karşısında durmaktır. İçim son derece rahat.” şeklinde yanıt verdi kendisi. Öncelikle şu gazetecinin tarafsız olması gerektiği yönündeki eleştirileri geçelim, gazeteci taraftır, Alçı da taraf olmanın gereklerini yerine getirmiştir. Ama tarafı kendi iddia ettiği gibi Ukrayna halkı falan değildir, NATO’dur, ABD’dir, Ukrayna’daki Nazi artığı hükümettir. Alçı’nın temsilinde vücut bulan medya da tam da bunu yapmaktadır, illüzyonlarla gerçeğin üzerini örtbas etmek.
Rus uçaklarının Ukrayna’nın Kharkov kentini bombaladığının iddia edildiği haberin görüntülerinin 2020’ye, Rus askeri paraşütçülerin Ukrayna’ya indiğinin iddia edildiği videonun ise 2016’ya ait olduğu ortaya çıktı örneğin. İş o kadar çığırından çıktı ki, War Thunder isimli oyundan alınan görüntüleri, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik hava saldırısı diye yutturulmaya çalışıldı.
TESCİLLİ AMERİKANCI NEVŞİM MENGÜ DEVREDE
Tescilli Amerikancı, ABD’nin parmağının bulunduğu her olayda misyonunu yerine getiren ve şimdilerde sosyal medya hesabından “vitamin” reklamı yapan Nevşin Mengü ile devam edelim. Kanbersiz düğünün olmayacağı gibi Nevşin Mengü’süz ABD provokasyonu da olmaz diyerek kendisinin Ukrayna konusundaki icraatlarına bir bakalım. Bilindiği üzere Nevşin Mengü, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin ortaya attığı Rus birliklerinin Mariupol hastanesine saldırdığı iddiasını sosyal medyasına taşımış ve şunları kaydetmişti:
“Mariupol’de Rusya, yeni doğan hastanesini bombaladı. Zelenskiy dünyaya Ukrayna hava sahasını Rusya’ya kapatma çağrısı yapıyor. Dünyanın ise nükleer bir savaşı göze almaya niyeti yok. Tanıklık etmek zorunda kaldığımız en kanlı savaş olacak sanırım. Bu kente yapılan saldırılar sonucu 1300 kişi yaşamını yitirdi.”
İlgili hastanenin, Ukrayna ordusunun da bir bileşeni olan Neo-Nazi örgütlenmesi Azov Taburu tarafından daha önce boşaltıldığı ortaya çıkınca, Nevşin Mengü’nün yalanı çabuk söndü.
SOSYAL MEDYA ÇÖPLÜĞÜ
Yeni medya düzeninin aparatı sosyal medya da insanın “yahu kaç yaşında insanlarsınız utanmıyor musunuz yalan söylemeye” diyeceği yalanlarla dolu vaziyette.
Bunlardan bir tanesi Ukrayna Savunma Bakanlığı’nın teyitli hesabından yapılan bir paylaşım. İki uçak arasındaki dalaş sonrası birinin alev alarak düşerken görüldüğü kare, Ukrayna Savunma Bakanlığı tarafından “Silahlı kuvvetlerin Hava Kuvvetleri’ne ait MiG-29, Rus işgalcilerin ‘eşsiz’ Su-35’ini imha ediyor” ifadeleriyle paylaşıldı. Ancak bu görüntünün, Digital Combat Simulator World adlı oyundan alınmış bir kare olduğu, ortaya çıktı.
Bir diğer görüntü de, ‘Rusya’nın hava saldırısı nedeniyle Lugansk elektrik santralinde zincirleme tepkime yaşandığı’ iddiasıyla Twitter’dan paylaşıldı. Bu videoda aslında, Çin’in Tianjin bölgesinde 12 Ağustos 2015 tarihinde bir kimyasal deposunda yaşanan ve 173’ten fazla insanın ölümüne neden olan patlama görülüyor. Ancak farklı versiyonları da paylaşılan görüntüler, Ukrayna’da çekildiği zannedilerek yüz binlerce tık aldı.
BBC’NİN YALANI
Bunca yılın medya kuruluşu olduğunu iddia eden BBC’nin de bir dizi yalanı arasında en çabuk ortaya çıkanı, Harkov’da Rus birlikleri tarafından bombalandığı iddia edilen bina haberi oldu.
BBC “Ukrayna Rusya’nın saldırısına uğrayan Harkov kentinde kontrolü sağladığını iddia etti” başlıklı haberini “Rusya’nın Harkov’da sivil evlerine top ateşi açtığı” iddiasıyla servis ederken kullandığı fotoğrafın aslında Ukrayna ordusunun topçu ateşine tuttuğu Donetsk Halk Cumhuriyeti’nde çekildiği belirlendi.
BBC’nin Harkov’a ait olduğunu iddia ettiği fotoğraf ile Donetsk’teki yıkımın fotoğrafını yan yana koyan Rusya Dışişleri Bakanlığı, “BBC Dünyası: Rusya Harkov’da evleri top ateşine tutuyor. Bu arada gerçek dünyada: Ukrayna ordusunun top ateşine tuttuğu Donetsk şehrinin Myronova Sokağı’ndaki 5 numaralı ev” paylaşımını yaptı.
Rus Dışişleri’nın uyarısı üzerine BBC’nin canlı haberinin içinde kontrol yapanlar bu fotoğrafın yer almadığını gördü, ama dünyaya servis edilen hali Google’da kayıtlı kaldı.
Rus Dışişleri’nin BBC’yi etiketlediği paylaşımında şöyle denildi:
“BBC Donbass halkının çektiği acıyı görmezden gelmekle kalmıyor -8 yıl geçti ve hala yapıyorlar-, aynı zamanda Ukrayna’nın sivillere karşı işlediği askeri suçları Rus güçlerine atfederek yalan haberi aktif olarak destekliyor. Ama emin olun, gerçek yolunu bulur.”
SONUÇ YERİNE
İliştirilmiş medyanın mahareti yalnızca yalan haberlerde değil bir de yazmadıklarında saklı. Ki yazılmayanlar bu provokasyonun önemli bir parçası. Örneğin Ukrayna ordusu ve Neo-Nazi çetelerinin, Donbass halkına yaşattığı acılar meselenin yazılmayan kısmı. Yalanları çürütmek mümkün, mesele yazılmayanları da yazmakta. Her ikisini de yapanlar, bu dünyaya barışı da getirecektir.