in , ,

‘Zorunlu din dersinde ayrımcılığa uğradık, sınıfta kalmamak için sure ezberledik’

Alevi gençler

Alevi gençler, zorunlu din derslerinde yaşadıkları ayrımcılığa ve nefret diline dikkat çekerek, “Zorunlu din dersleri kaldırılsın ve Aleviler üzerindeki ayrımcılık son bulsun” diye konuştular. 

Alevi gençler, zorunlu din derslerinde yaşadıkları ayrımcılığa ve nefret diline dikkat çekerek, “Zorunlu din dersleri kaldırılsın ve Aleviler üzerindeki ayrımcılık son bulsun” diye konuştular.

Zorunlu din dersi dayatması ulusal ve uluslararası mahkemelerde alınan kararlara karşın artarak sürüyor. Yürütülen kampanyalar ve hak talepleri on yıllardır görmezlikten gelinirken, AKP döneminde ‘dinselleştirilmiş’ eğitim modeline geçildi. Bunun sonucu olarak da Alevi öğrenciler nefret diline ve ayrımcılığa maruz kaldı, kalmaya devam ediyor.

Müfredatın bir bütünen dinselleştiği tepkisinde bulunan eğitimciler ve eğitim sendikalarının yanı sıra Alevi yurttaşlar da çocuklarının din derslerinin zorunlu olmasına karşı çıkıyorlar.

Zorunlu din derslerine maruz kalan ve kalmaya devam eden Alevi gençler yaşadıklarını Can TV’ye anlattı.

“SINIFTA KALMAMAK İÇİN SURE EZBERLEMİŞTİM”

18 yaşında olduğunu belirten Sıla Çal, ortaokul ve lise yıllarında din derslerine girmek istemediğini ancak din dersinin zorunlu olmasından kaynaklı girmek zorunda kaldığını belirterek, “Hocamız bize din dersinde namaz kılmamızı söylemişti. Biz buna karşı çıktığımız zaman ise bizi sınıfta bırakacağını söyledi. Sınıfta kalmamak için sure ezberlemiştim” dedi.

“YAŞADIKLARIM KARŞISINDA SUSMAK ZORUNDA KALDIM”

“Diğer mezheplerdeki insanlar nasıl özgürce ibadetlerini yapabiliyorlar ve her yerde özgürce isteklerini dile getirebiliyorsa biz inancımızın gereklerini yerine getirdiğimiz zaman neden suçlanıyoruz?” diye soran Sıla Çal, “Bunu sorguladım ve ailemle defalarca konuştum. Bu durumla ilgili okula kadar geldiler ancak onların konuşması bir şey değiştirmedi” diye konuştu.

Yaşadıkları karşısında susmak zorunda kaldığını ifade eden Sıla Çal, konuyu açtığı zamanda arkadaşları tarafından dışlandığının altını çizdi.

“AYRIMCILIKTAN KAYNAKLI ARKADAŞLARIM OLMADI”

Sıla Çal, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:

“Arkadaşlarım ayrımcılıktan kaynaklı olmadı. Kendimi çok yalnız hissettim. Yaşadıklarımdan kaynaklı derdim olduğu zaman arkadaşıma gidip rahatlıkla anlatamıyordum.

Zorunlu din dersleri kaldırılmasa bile diğer mezheplere nasıl yer veriliyorsa Aleviliğe de o şekilde yer verilmesini talep ediyorum. Onlar nasıl bir yere gittiği zaman fikirlerini özgürce sunabiliyorsa ben de bunu istiyorum. Düşüncemi sunduğum ve konuştuğum zaman bana böyle bir yabancı gözüyle bakılmamasını istiyorum.”

“ALEVİLERİ DİĞER KESİMLERE DİNSİZ OLARAK TANITIYORLAR”

Berna Erdoğan da, toplumda Alevilerin nefret diliyle sıkça karşılaştığına işaret ederek, Alevileri diğer kesime dinsiz olarak tanıtıyorlar; kuran okumazlar, namaz kılmazlar, oruç tutmazlar gibi. Biz Ramazan’da oruç tutmuyorduk ama karşı tarafa saygıdan dolayı yanlarında hiçbir şekilde bir şey yiyip içmiyorduk hatta akşama kadar aç bile kalabiliyorduk. Ama onlar biz Muharrem ayında oruç tutunca gelip bizi sınıyorlardı” diye belirtti.

Bazı öğretmenlerinin ayrımcılık yaptığına dikkat çeken Berna Erdoğan, “Öğretmen ‘Alevilerle ders işlemek istemiyorum’ dedi. Biz çıkmak istemedik ama tabi bu dersten kalacaksınız bu sizin eğitiminizi etkiler çokta önemli bir ders notu olmasa da etkiliyordu, biz çıkmadık, hoca dersi bitirdi” ifadelerine yer verirken, sonrasında yaşadıklarını şöyle ifade etti:

“Biz ailelerimize söyledik. Aileler okula geldi ve öğretmenle konuştu. ‘Alevilerle ders işlemek istemiyorum, bu kadar basit. Çünkü Aleviler dinsiz. Aleviler oruçluyken su içmezler, yıkanmazlar, pis bir millettir, hiçbir şeyi yenilmez’ gibi ithamlarda bulundu. Daha sonra itirazlarımız sonuç verdi ve öğretmen açığa alındı.

Aleviler okulda seslerini yükseltti. Susmadığımız zamanda sindirilmiyoruz, asimile olmuyoruz. Tabi ailelerimizin de etkisi büyüktü. Çünkü arkamızda duruyorlardı.”

“EŞİT YURTTAŞLIKLA BÖLÜNME VE AYRIMCILIK OLMAYACAK”

Ayrımcılığı her noktada yaşadıklarını vurgulayan Berna Erdoğan, eşit yurttaşlık talebini dile getirdi. Eşit yurttaşlıkla bölünmenin, ayrımcılığın olmayacağını belirten Berna Erdoğan, “Herkese aynı hak, özgürlük ve düşünce özgürlüğü verilebilmeli diyoruz. Çünkü farklılıklar olmasa hani doğruyu yanlışı göremeyiz farklılıklar olması gerekiyor ki onun yanlışıyla ben doğruyu bulayım, benim yanlışımla o doğruyu bulsun. Bundan dolayı eşit hak, eşit yurttaşlık istiyoruz.”

Diyanetin kaldırılması gerektiğini aktaran Berna Erdoğan, “Diyanet eşit yaklaşmıyor ve sadece bir mezhebe odaklanmış. Diyanet bir orta yol bulup herkesi bütünleştirmek yerine  ayrıştırıyor ve bir kısmın da daha çok üzerine gidiyor bu yüzden Diyanet eşit bir şekilde davranmadığı için kaldırılmasından yanayım” ifadelerine yer verdi.

Rohat EMEKÇİ-Barış KOP/İSTANBUL

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

Lessingtage 2022 waren trotz Corona äußerst erfolgreich

Prüfungsbericht zur Deutschen Welle vorgestellt