in ,

MERYEM GÜLBUDAK: YAVRU KEDİNİN AĞLAYIŞI

Öykü

Bu yavru kedi ya annesini kaybetmiş ya da zamanı geldiği diye annesi onu terk etmişti..

Bir bahar sabahı kuşların şarkısıyla uyanmıştım. Pencereme yakın elektrik direkleriyle uzun ağaçlara sıralanır öterlerdi çoğu zaman. Kumrular, serçeler, güvercinler ayrı yerlerde yem peşinde tellerden ağaçlara ağaçlardan tellere uçarlardı. Onların şarkısına eşlik eden başka bir ses ilgimi çekti o an. Miyavlamadan çok ağlar gibi bir yavru kedi sesine benziyordu.

Pencereyi açıp aşağıdaki apartman bahçesine baktım. O ağlamaklı miyavlama sesi duyuluyor hatta aralıksız devam ediyor ama kediyi göremiyordum. Bahçenin beton zemininde siyah bir naylon torbanın hareket ettiğini fark ettim. Önce rüzgar savuruyor sandım ama içinden sesler gelince şaşırdım kaldım.

Merakımla telaşım birbirine karıştı. Giyinip üç kat merdiveni hızla indim. İki yanı ağaçlar ve çiçeklerle kaplı bahçenin zemininde o siyah torbayı göremedim. Sağa sola baktım. Yaprakları yerlere değen bodur ağaçların altında barınır uyurdu kedilerin bazıları. Pisi pisi deyip dalların altında aradım; oralarda da yoktu.

Beni gören bahçemizin kedilerinden İnci, Ceviz, Sarı yanıma geldiler mama beklentisi içinde. Onların yanında da yoktu.

Bir an düş mü gördüm acaba deyip kendimden kuşkulandım. Olur ya belki de rüyamda görmüş olabilirdim. Bahçenin merdivenlerinden kaldırıma çıktım. Dikkatle çevreyi gözledim. Bakışlarım arabaların altlarında çöpün kenarında gezindi, Yine yoktu ses de torba da.

Çürüdüğü için gövdesi kesilen kökünün her yanından fışkıran filizleriyle yenilenip yaşamakta direnen karabiber ağacının kütüğünün içinde siyah torbaya büzülen yavru kedinin bana baktığını gördüm birden. Küçücük el kadar tekir kedi yavrusu zeytin yeşili gözleriyle bana yardım ister gibi bakıyordu. Başına dokundum, kaçmadı. İrkilmedi. Gözünü kırpmadan bakmayı sürdürdü. Belki de kaçmaya gücü yoktu. Önce elime aldım sonra da kucağıma. O bu ilgiden sıcaklıktan hoşnuttu. Miyavlamıyordu. Sonra da kedilerin mutluluğunu anlattıkları mırlama sesi gelmeye başladı.

Bu yavru kedi ya annesini kaybetmiş ya da zamanı geldiği diye annesi onu terk etmişti.. Beslemek ve ısıtmak için eve getirdim. Kızım uzun zamandır kedisi olsun istiyordu. Bizi sevinçle karşıladı.

Bir karton kutuya sıcak havlular koyduk. Başka bir kutuya da evin önündeki kum yığınından kum getirip yerleştirdik. Sulandırılmış süt ilk yiyeceği oldu. Sonra da balık ve kuru yavru kedi maması…

Sekiz yıldır bizim evin bireyi gibi. Adını Muhtar koydu çocuklar. Evdeki her şeyle ilgilenen çok sosyal, çok sesli, sevimli bir kedi olarak bizimle yaşıyor.

MERYEM GÜLBUDAK / 3 OCAK 2022 / İZMİR

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

Lesungen von Charly Hübner und Bjarne Mädel im SchauSpielHaus

Annenin uyku düzeni ve bebeklerde duygusal bağlanma