Almanya’da Kürtlerin iki önemli kültür-sanat kurumu olan Mezopotamya Yayınevi ve Mir Müzik 1 Şubat 2019 İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla yasaklanmıştı. Kararın ardından ise Alman polisi her iki kurumda bulunan kitap, CD ve müzik arşivine el koymuşu. 1993 yılından bu yana devam eden PKK yasağını gerekçe gösteren bakanlığın kararına karşı Mezopotamya Yayınevi ve Mir Müzik hukuk mücadelesi başlatmıştı.
Her iki kuruma yönelik bakanlığın aldığı yasak kararın iptali ve el konulan eşyaların verilmesi için açılan dava bugün Leipzig kentinde bulunan ülkenin en yüksek dereceli idare hukuk kurumu Federal İdare Mahkemesi’nde görüldü. Sabah saatlerinde başlayan ve gün boyunca süren davanın oturumunda mahkeme heyeti saat 17.00’de açıklaması gereken kararı saatler sonra, gece saatlerine doğru sözlü olarak avukatlara iletti.
Mahkeme heyetinin İçişleri Bakanlığı’nın 2019’da aldığı yasak kararını “yasalara uygun” bulduğu öğrenildi. Halbuki Mezopotamya Yayınevi ve Mir Müzik’ün avukatları ile İçişleri Bakanlığı’nın tuttuğu avukatlar arasında saatlerce süren tartışmalara sahne olan duruşmada yasak için öne sürülen argümanlar, her iki kurumun avukatlarınca teker teker çürütülmüştü.
‘FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ VAR AMA…’
Avukatların aktardığı bilgilere göre mahkeme heyetinin kararında şu değerlendirme ve iddia yer aldı: “Elbette Kürt kültür ve müzik çalışmaları Almanya’da yasalar tarafından garanti altına alınan yasalarca fikir özgürlüğü kapsamına giriyor. Ancak Mezopotamya Yayınevi ve Mir Müzik’in çalışmaları için yasaklı bir örgüte yakın olarak yürütüldü ve bu örgüt tarafından finanse edildi.”
Federal İdare Mahkemesi’nin dönemin Merkel hükümeti ile AKP-MHP iktidarı arasında yapılan kirli pazarlıklar sonucu İçişleri Bakanlığı’nın 2019’da aldığı yasak kararını onaylaması anlamına gelen davaya ilişkin verdiği kararı, önümüzdeki günlerde yazılı olarak açıklaması bekleniyor.
DAVA ANAYASA MAHKEMESİ’NE TAŞINACAK
ANF’ye konuşan Mezopotamya Yayınevi ve Mir Müzik’in savunma avukatları ise mahkeme heyetinin siyasi baskı altında bulunduğuna dikkat çekerek, yargıçların yasağa hukuksal çerçeve bulmakta zorlandığını ifade ettiler. Federal İdare Mahkemesi’nin gerekçeli kararının ellerine ulaşmaları durumda buna itiraz edeceklerini ve süreci bir üste yargı kurumu olan Federal Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını belirten avukat Lukas Theune devamla kararı şu sözlerle değerlendirdi:
“Mahkemenin yasağa arka çıkması hukuksal açıdan bir skandal. Çünkü burada söz konusu Kürt kültürüyle ilgili çalışmalardır. Bundan dolayı da hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Şayet Karlsruhe’deki Federal Anayasa Mahkemesi de İçişleri Bakanlığı’nın bu yasak kararını onaylarsa Almanya’daki iç hukuk yolları tükendiği için davayı bu kez Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’e taşıracağız.”