in , , ,

„2022 Öykü yılı olacak!“

Yazar Süleyman Deveci ile söyleşi

Yazar Süleyman Deveci

ALMANYALILAR – Sayfalarımız kurucusu yazar Süleyman Deveci ile Almanyalılar’ı, yazarlığını, kurduğu edebiyat grubunu konuştuk.

Almanyalılar: Hocam hemen Almanyalılar ile başlayalım. Nasıl gidiyor sayfalar, gidişattan memnun musunuz?

Süleyman Deveci: Rakamlardan bahsetmek bu konuda biraz ufuk açıcı olabilir. Bilenler, beni ve yazılarımı takip edenler bilirler. 2007, 2009, 2013 yılları deneyimlerinden sonra 2017 yılının sonunda yeniden blog yazmaya karar vermiştim. Bu defa artık ne olursa olsun kapatmama, okurlarımın kolayca ulaşabilecekleri kalıcı sayfalar olsun istemiştim. O yıl 350 okuma aldığımda sevinmiştim. 2018 yılında bu rakam on bin idi. 2019 yılında yetmiş bin, 2020 yılında ise bu rakam yüz yirmi bin civarındaydı. Almanyalıların ilk versiyonu 2020’de piyasaya çıktı. Oldukça sancılı bir süreçten sonra 2021’de inişli çıkışlı yoluna devam etti. 2021 yılı rakamı iki yüz binin üzerindeydi. Son bir kaç aydır da kesintisiz günde üç bine yakın tıklama alıyoruz. Ne diyebilirim ki?

Bir yayın organı ile mahkemelik olmuşsunuz. Bu konuya da değinir misiniz?

Malum bildiğiniz telif hakları gaspı aslında olay. Adam resmen emek hırsızı. Daha önce de benzer bir halt yemişti. Baktım alışkanlık olacak bunda. Haber yapmanın yanında işin yoksa bir de bunlarla uğraş. Uyardım yazımı ve fotoğraflarımı sayfanızdan kaldırın diye. Tepki vermeyince de avukata verdim. Avukat da mal bulmuş mağribi gibi üzerine atladı…

Sonuç…?

Adam önce taahhütname imzaladı. Yani bir daha sayfanızda hırsızlık yapmayacağım anlamına gelen. Sonra tuttu bizi“ PKK’nin üst düzey yöneticisi“ diye Türkiye’ye ihbar etti. İki yazarımız gelişmelerden korkup bizimle ilişkilerini kestiler. Adamı tanımam etmem, bir merhabam bile yok. Böyle …. bir tip.

Eee Türkiye ….

Bakalım fırsatını bulduğumda gidip teslim olacağım. Başımıza neler gelecek göreceğiz. Hamburg medyasında böylesi ihbarcı iş insanları cirit atıyor. Birbirlerini resmi makamlara Fetöcü diye ihbar eden mi dersiniz, terörist diye yalancı iftiracı beyanlarda bulunanlar mı dersiniz. Aklanana kadar uğraşıp duracağınızı çok iyi biliyorlar. Ama unuttukları başka noktaları hesaba katmıyorlar. Alman makamları bu sahte ihbarları kayıt ediyor. Zamanı gelince bunun hesabını bunlar da hem yetkili kurumlara, hem de kamu oyuna verecekler mutlaka. Ha unutmadan bir de güya sayfamızı taklit eden bir sayfa açıp kendilerini daha da komik duruma düşürdüklerini söylemeliyim. Zamanı geldiğinde gelişmelerin hepsini kamu oyu ile mutlaka paylaşacağız.

Peki önümüzdeki dönemde Almanyalılar’da neler olacak?

Valla ben okurun en çok kültür ve sanat ile ekonomi ve sağlık haberlerini okuduğunu söylemeliyim. Bunda yazarlarımızın etkisi görmezden gelinemez. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Dile kolay memlekette basılan, satılan öykünün, eleştirinin, makalenin rakamları ortada. Biz de öyküleri 15-20 bin defa okunan yazarlarımız var. Demek ki edebiyat seven ciddi bir okur çevremiz var. Seviniyoruz, mutluluk veriyor.

Ciddi ve seviyeli birkaç sponsor arayışımız sürüyor. Bu yıl ayrı bir atılım yılı olacak bizim için. Bir aksilik çıkmazsa bulunduğumuz noktadan daha bir üst noktaya gelmek için uğraştığımızı belirtmem yetmeli.

Peki hocam yazarlığınıza gelelim…

Ne olmuş yazarlığıma? … Soruyu anlamadım?

Yazarlık nasıl gidiyor, heybede neler var diye sorayım o zaman…

2022 yılını öykü yılı ilan ettim. Her pazar sabahı okurları bir öykü bekliyor. Okuttuğum yazar arkadaşların bazıları oldukça yüzeysel bulsalar da, her gün bir öykü yazma ritmime bakıp anlayış gösterdiler. Mazeret göstermek için söylemiyorum daha günde bir makale yazamayan, hatta okuyamayan insanlara ben günde bir öykü yazmışım, hem de birkaç yıl boyunca. Artık okurlara sunma zamanı geldi diyorum… Tanıyanlar bilir yazmadan edemiyorum. Beni kitap yayınlamak değil yazmak mutlu ediyor. Bunun altını çizmeliyim. Okur ne diyecek, nasıl bulacak ben de merak ediyorum.

Geçtiğimiz yılın sonunda Hamburg’da bir de edebiyat grubu kurdunuz. Çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Bu kamuoyundan çok yazarların kendi ihtiyaçlarına yanıt veren bir ekip aslında. Yine de bu pandemi koşulları altında her ay kültür ve sanat dünyasından bir misafir ayarlamaya çalışacağız. Ama bu daha çok içe yönelik bir çalışma demeliyim. Kıskanan var, çatlayan var, söylemediğini bırakmayan var. Gıpta edip takdir eden var. Doğru bildiğimiz yolda devam ediyoruz demeliyim.

Altını çizme ihtiyacı duyuyorum. Bu grubun Almanyalılar ile zerre kadar bir ilgisi yok. Nedense ilişkilendirmeye çalışanları anlamakta ben zorlanıyorum. Cahili cüheyla takımı diyorum. Her hafta buluşup kendi aramızda yazıyı, edebiyatı, kitapları konuşmaya tam gaz devam ediyoruz.

Teşekkürler

18.01.2022

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

Gelişme döneminde aileden ayrılan çocuk ruhsal çöküntü yaşıyor

Argos in Cappadocia, Zola Jesus ve Mu Tunç’un İlham Yolculuklarına Ev Sahipliği Yapıyor