Burun akıntısı ve tıkanıklığından yakınıyor musunuz? Yüzünüzde dolgunluk hissi ve ağrı sık sık gelişiyor mu? Bazen baş veya boğaz ağrısı, öksürük veya koku kaybı eşlik ediyor mu sorunlarınıza? Yanıtınız ‘evet’ ise bu şikayetlerinizin nedeni, kış mevsiminde yaygın olarak görülen sinüzit olabilir! Sinüsleri döşeyen mukozanın iltihaplanmasıyla karakterize bir enfeksiyon hastalığı olan sinüzit yaşam kalitesini oldukça düşürebilen bir hastalık. Tedavide gecikildiğinde sinüs enfeksiyonu yayılıyor ve bunun sonucunda görme kaybından yüz kemiklerinde iltihaplanmaya ve kronik farenjitten menenjite kadar pek çok ciddi tablolar gelişebiliyor. Erken dönemde tedavi edildiğinde ise hastalığın kronikleşmesinin önüne geçilerek ameliyata gerek kalmadan şikayetlerin giderilmesi mümkün olabiliyor.
Sinüzit en yaygın olarak kış mevsiminde görülüyor. Bunun nedeni ise viral enfeksiyonların bu mevsimde kapımızı daha sık çalmaları. Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Arzu Tatlıpınar, sinüzitin en sık grip gibi viral enfeksiyonlar nedeniyle oluştuğuna dikkat çekerek, ”Viral enfeksiyon nedeniyle burun mukozası ve sinüsleri döşeyen mukozada iltihap meydana geliyor. Bu nedenle sinüslerin havalanması bozuluyor ve virüslerin yanında bakteriler de ikincil enfeksiyona yol açarak sinüzit tablosuna dahil olabiliyor. Bu hastalar yüz ağrısı, sarı renkli geniz akıntısı ve burun akıntısından şikayet edebiliyor. Kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunma yöntemlerinin titizlikle uygulanması, hastalık oluşmuşsa zaman kaybetmeden tedavi olunması önemlidir” diyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Arzu Tatlıpınar,kış aylarından sinüzite karşı almanız gereken önlemleri anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!
Sigarayı mutlaka bırakın
Burun ve sinüslerdeki mukozalar solunum sistemini koruyan mukus üretiyorlar. Bunun yanı sıra burun içinde ve sinüslerde, havadan gelen partikülleri, bakterileri ve akıntıları genize doğru süpüren silyalar mevcut. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Arzu Tatlıpınar, sigaranın burun içindeki mukoza ve silya yapılarına zarar vererek enfeksiyona meyil hazırladığı uyarısında bulunarak, “Silyaların fonksiyonu bozulduğunda sinüslerin içinde mukuslar birikiyor. Virüslerin bu mukusların içinde çoğalmalarıyla da sinüzit oluşuyor. Bu nedenle sigara kullanmamalı ve sigara dumanına maruz kalmaktan da mümkün olduğunca kaçınmalısınız” diyor.
Alerjik etkenlerden uzak durun
Sinüzit alerji zemininde de gelişebiliyor. Alerji nedeniyle burun mukozası ve sinüs ağızlarında ödem oluşuyor, aynı zamanda mukus sekresyonu artıyor. Bunun sonucunda sinüslerin drenajı bozuluyor, artan mukusla da virüs ve bakterilerin çoğalabileceği ortam oluşuyor. Dolayısıyla hapşırma, gözlerde sulanma ve öksürük gibi yakınmalarda; alerjik ajanların tespit edilmesi için hekiminize başvurun. Alerji testiyle birlikte belirlenen alerjik etkenlerden korunmak için gerekli önlemleri almayı ihmal etmeyin. Örneğin alerjik reaksiyon gösterdiğiniz besinler varsa, bunları günlük diyetinizden çıkarın. Evinizde ve yatak odanızda toz tutabilecek peluş oyuncaklar, uzun tüylü halı ve battaniyeler, kitap ve objeler gibi materyalleri mümkün olduğunda azaltın ve var olanları da kapalı dolaplara kaldırın. Ev tozunu almak için etkili elektrik süpürgesi veya hava temizleyicisi kullanmanız da önemli. Bunların yanı sıra düzenli toz almalı, zemin temizliği yapmalı ve yatak örtülerini sık sık yıkamalısınız.
Uykunuz düzenli olsun
Üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı gelişen sinüzitten korunmada güçlü bir bağışıklık sistemi son derece önemli bir role sahip. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için almanız gereken en önemli önlemlerin başında ise uyku düzeni ve kalitesi geliyor. Prof. Dr. Arzu Tatlıpınar, yetişkinlerde günlük uyku süresinin 7-9 saat olması gerektiğini belirterek, önerilerini şöyle sıralıyor: “En verimli uyku saatleri 23.00-03.00 zaman aralığında oluyor. Uyku düzenini sağlamak için her gün aynı saatte yatıp kalkmaya özen gösterin. Yatma saatinden önce kafeinli içecekler tüketmemeli, yemek yememelisiniz. Mutlaka bir şeyler yiyip içmek istiyorsanız; rahatlatıcı etkisi nedeniyle ılık süt içilebilir veya yoğurt tüketebilirsiniz. Yatağa rahat kıyafetlerle yatmalı ve odanın karanlık olmasını sağlamalısınız. Gün içerisinde düzenli egzersiz yapmanız da kaliteli uykuya yardımcı olacaktır”
Kişisel hijyene dikkat!
Sinüzite en sık yol açan neden virüs ve bakteriler olduğu için kişisel hijyeninize dikkat etmeyi, ellerinizi sık sık yıkamayı ihmal etmeyin. Kişisel hijyen hastalık yapıcı mikropların vücudunuza bulaşmalarını ve çevreye yayılmalarını önleyecektir. Doğru el temizliği için ellerinizi su ve sabunla en az 20 saniye boyunca, akan suyun altında yıkayın. Ellerinizi temizlendikten sonra mutlaka kurutun ve ortak kullanım alanlarında mümkünse havlu yerine kağıt havlu kullanın.
Aşı olmanız çok önemli!
Kış mevsiminde kapalı alanlarda daha fazla zaman geçiriyor ve birbirimize yakın mesafede bulunuyoruz. Bunun sonucunda öksürük ve hapşırıkla yayılan virüslerin solunum yoluyla bulaşma riskleri artıyor. Ayrıca sık havalandırılmayan kapalı mekanlarda enfeksiyona yol açan virüsler daha kolay yayılıyorlar. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Arzu Tatlıpınar, grip aşısının viral enfeksiyonlardan korunmada önemli bir rol üstlendiğini belirterek, “Viral enfeksiyon zemininde gelişen sinüzit riskini azaltmak için influenza ve Covid-19 aşılarını yaptırmayı ihmal etmeyin” diyor.
Kıyafet seçiminiz doğru olsun
Soğuk algınlığı sonucu gelişebilecek sinüzitten korunmak için mevsim koşullarına uygun giyinerek vücut ısınızı koruyun. Soğuk havalarda bere, atkı ve eldiven kullanmanız, vücut ısınızı korumanızda faydalı olacaktır.