Gezer’in dosyasını gizleyen savcı HSK’ye şikayet edildi

Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 9 Aralık’ta kaldrığı tek kişilik hücrede yaşamını yitiren Garibe Gezer’in soruşturma dosyası avukatlarından gizleniyor. Daha önce tutulduğu süngerli odada mala zarar verdiği gerekçesiyle Gezer’in hakkında açılan soruşturma sonucu 11 Ağustos’ta ifadesi alındı. Bu kapsamda ifade veren Gezer, gardiyanlar tarafından taciz, tecavüz ve sistematik işkenceye maruz kaldığını anlattı. Buna rağmen savcı, herhangi bir soruşturma açtmadı. Gezer’in ifadelerini dikkate almayan savcı daha sonra ölüm dosyasıyla yetkilendirildi. Savcı, baktığı her iki dosyaya gizlilik kararı getirtti. Gezer ve kardeşi Asya Gezer’in avukatları, daha sonra bu gizlik kararının kaldırılması için Kocaeli Sulh Ceza Hakimliği’ne başvuruda bulundu.

Ailenin avukatı Veysi Eski, taciz, tecavüz ve işkenceye dair soruşturma açmayan ve ölümüne ilişkin açılan soruşturmaya gizlilik kararı getiren savcıyı, Hakim Savcılar Kurulu (HSK) Adli Yargı Adalet Komisyonunu Başkanlığı’na şikayet etti.

Ceza Muhakemesi Kanun’un (CMK) 153’üncü maddesine işaret eden Eski, gizlilik kararının hukuka aykırı bir şekilde alındığına dikkati çekti. Gizlilik kararının savcının istemi doğrultusunda ancak hakimlik kararıyla alınabileceğine işaret eden Eski, ayrıca bu maddede müdafi avukatın soruşturma evresinde dosya içeriğini ulaşma ve inceleme hakkının olduğunun ve bu hakkının da gasp edildiğini ifade etti. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan bazı suçlar bağlamında gizlilik kararının verilebileceğini ve bu suçları şikayet başvurusunda dile getiren Eski, Gezer için getirilen gizlilik kararının bu kapsama girmediğini vurguladı.

Öte taraftan savunma hakkına ilişkin Yargıtay’ın içtihatlarına işaret eden Eski, “Savcı yasaya aykırı olarak aldığı bu kararla şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden müvekkilin kız kardeşinin ölümüne dair kanıt toplanması vs işlemlerini ailenin avukatları olarak yapmamızı engellemiştir” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6’ncı maddesinde yer alan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının yanı sıra Anayasa’nın 10’uncu maddesine işaret eden Eski, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” dedi. Eski, anayasa hükümlerinin bağlayıcılığını da hatırlattı.

Avrupa Konseyi’nin karar kıldığı Budapeşte ilkelerine de işaret eden Eski, Türkiye’nin de bu ilkelerin kabul ettiğini anımsattı. Eski, şöyle devam etti: “Savcının diğer görevleri ve yetkileri saklı kalmak kaydıyla konuya sadece soruşturma aşamasıyla sınırlı bakılsa bile tarafsızlığın vazgeçilmez bir ilke olduğu ortaya çıkmaktadır. Çünkü yargılama, soruşturma ve kovuşturma aşamasından oluşan bir süreçtir. Soruşturma aşamasını taraflı bir savcının yürüttüğü, toplanan veya toplanmayan delillerden sonra kovuşturma sonunda adil bir yargılama yapılacağını ummak, ancak bir iyimserlik olabilir.”

Eski, “Savcı, cinsel saldırı ve işkence iddialarına dair herhangi bir işlem yapmayarak, Garibe Gezer’in şüpheli ölümüne dair dosyada gizlilik kararı aldırarak mağdur taraf olan müvekkil ve ailesinin nezdinde objektif ve subjektif tarafsızlığını yitirmiştir. Yargı etiği ilkesinde belirtildiği gibi sadece tarafsız olmak yetmez aynı zamanda tarafsız görünmekte Savcılar açısından bir etik sorumluluktur. Şikayet olunan Cumhuriyet Savcısı görevini ihmal suçunu işlediği gibi aynı zamanda Savcılık etik değerlerini ihlal etmiştir” diye belirtti.

Söz konusu savcı hakkında tahkikat yapılmasını isteyen Eski, görevini ihmal ettiğini, ayrıca getirilen gizlilik kararının savunma hakkının kısıtlanmasına neden olduğunu vurguladı. Eski, ayrıca savcının tarafsızlığını yitirdiğine vurgu yaparak, dosyadan el çektirilmesini istedi.