in ,

„Cumhurbaşkanı, Almanya’nın Alevilere inançsal özgürlük tanımasını içine sindiremedi“

Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE)

Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Almanya hükümetinin Alevi örgütlerinin mücadelesini haklı bulup inançsal özgürlükler tanımasını içine sindiremediğini açıkladı.

Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Almanya hükümetinin Alevi örgütlerinin mücadelesini haklı bulup inançsal özgürlükler tanımasını içine sindiremediğini açıkladı. ADFE, AKP hükümetinin toplumsal gericiliği, eşitsizliği dayattığını belirterek, Alevi çocuklarını devşirmeyi planladığına işaret etti. Hasta tutukluların da hücrelerde ölüme zorlandığını ifade eden federasyon, “Bizler eşitlikçi, özgürlükçü ve aydınlık bir gelecek için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Yalana, talana, yolsuzluğa, haksızlığa ve din tüccarlığına karşı mücadele edeceğiz” diye belirtti. 

Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) yazılı bir açıklama yaparak, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Alevi örgütlülüğünü hedef almasına ve Alevilerin Alman devletinden para 30 milyon Euro para aldıkları iddiasına sert tepki gösterdi.

“İFTİRA SUÇLARI YENİ DEĞİL”

ADFE, “Kimi kime şikayet ediyorsunuz” başlığıyla yaptığı açıklamada, “Alevilere atılan iftiraların kökü geçmiş tarihe dayanmakta olup, gitgide yaygınlaşan kötü hasetlerden biridir. Alevi toplumuna ya da inanç önderlerine çamur atmak, insanlık dışı yargılarda bulunmak ve bu yargıları Sünni toplum üzerinde işleyip düşmanlık yaratmak faşist, gerici zihniyetin tarih boyunca geliştirdiği psikolojik savunma mekanizmasıdır. Yani her iftira sonunda kendini temize çıkaran, özgürlükler karşısında güçsüz duran ve bu güçsüzlüğü ile şiddete bahane arayan bu zihniyetin işlediği iftira suçları yeni değildir” dedi.

“CUMHURBAŞKANI İÇİNE SİNDİREMEDİ”

ADFE, Erdoğan’ın sözlerini hatırlatarak şöyle devam etti:

“En son Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Almanya’da yaşayan Alevi örgütlerimize yönelik bir suçlamada bulunarak, gerici zihniyetin yapmış olduğu Alevilik tanımına uymayan Alevileri önce “ Alisiz Aleviler” olarak tanımladı, sonra da onların 30 milyon avro destek aldığını söyleyerek Almanya’da bulunan Alevi örgütlerimizin hak, adalet mücadelesini sindirememenin tezahürünü gösterdi. ‘Kişi, kendinden bilir işi’ diye çok güzel bir atasözümüz var.
Dindarlık adı altında toplumun vicdanını tekelleştiren, onları dinle aldatan, sömüren ve Diyanet, cemaat ve fetvacılık üçgeniyle sahte ulema yaratan bir hükümetin temsilcisi olan Sayın Cumhurbaşkanı, milyarlarca bütçe aktardığı Diyanetin toplum nezdinde çöktüğünü görmüş ve bu çöküşün dışavurumuyla Almanya hükümetinin Alevi örgütlerimizin mücadelesini haklı bulup inançsal özgürlükler tanımasını içine sindirememiştir.”

HÜKÜMET EŞİTSİZLİĞİ, GERİCİLİĞİ DAYATIYOR”

Hükümetin yoksulluğu, gericiliği dayattığını belirten ADFE, “Mezhepçi rejim inşası adına emekçileri, gençleri, çocukları ve özellikle kadınları feda eden, çarpık yönetim denklemleriyle özgürlük değil fakirlik ve her türlü toplumsal gericiliği, vasatlığı üreten, birilerinin cebini doldurup sonra açlık ve yoksulluğu da kader alışkanlığıyla eşitsiz bir gelişim yasasını halka dayatan hükümetin kendisidir” ifadelerini kullandı.

HASTA TUTUKLULAR HÜCRELERİNDE ÖLÜME ZORLANIYOR”

AKP iktidarının Sünni din anlayışıyla başta Alevi olmak üzere farklı inançtaki çocukları devşirmeyi planladığını vurgulayan Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) cezaevlerindeki hasta tutukluların da hücrelerinde ölüme zorlandığına dikkat çekti.

“HÜKÜMET ALEVİ ÇOCUKLARI DEVŞİRMEYİ PLANLAMIŞTIR”

ADFE şunları kaydetti: “Ülkemizde ve dünyada insan hakları savunucularının taleplerine rağmen tutuklular için iyileştirici adımlar atılmamış ve özellikle pandemi ile birlikte daha çok sorunun yaşandığı cezaevlerinde hasta tutukluların içinde bulunduğu fiziksel ve psikolojik koşullar endişe verici boyuta ulaşmış ve birçok hasta tutuklu zulüm hücrelerinde ölüme zorlanmıştır.
Ve dindarlık üretmek için “Değerler Eğitimi” ile farklı toplumsal inançları özünden uzaklaştırmayı hedefleyen hükümet, psiko-pedegolojik ve teolojik olarak dindarlık mesleği yaratarak bunu bir metoda yerleştirmeyi hedeflemiştir. Toplumsal değerleri ve ahlakı kendi Sünni din anlayışına göre ayarlama faşizanlığıyla başta Alevi ve farklı inançtaki çocukları devşirmeyi planlamıştır.
İşte tüm bu sorunlar varken ve yaşanırken bizler eşitlikçi, özgürlükçü ve aydınlık bir gelecek için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Yalana, talana, yolsuzluğa, haksızlığa ve din tüccarlığına karşı mücadele edeceğiz.”

PİRHA/ İSTANBUL

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

Ödüllü Genç Keman Virtüozu Yury Revich

Neue Audioguides zu Brandenburgs Industriegeschichte