Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin kararına ilişkin FBTV’de açıklamalarda bulundu. Ali Koç’un açıklamaları şöyle;
“İYİ OLANLAR KAZANMIŞTIR”
“Beklediğimiz karar çıktı. 27 Aralık 2021 tarihi Fenerbahçe’nin tarihi günlerinden biridir. 3 Temmuz 2011’de başlayan süreç tam 10 yıl sonra nihayet sonuçlanmıştır. Her zaman suçsuzuz dedik, haklıyız dedik. Ama insanları bu konuma getirene kadar büyük bir mücadele verdik. Bugün hukuksuzluğa karşı hukukun galip geldiği bir gündür. İyi olanlar, hakkı yenenler kazanmıştır. Kamu görevlisi görünümlü terör örgütü mensupları, devletin tüm imkanlarını kullanarak kanunsuzca bir çalışma yürüterek üzerime gelmiştir. Bu kişilerle ilgili bir karardır ama kurumu da sonuna kadar etkilemektedir.”
“ÜLKEMİZDE 1 YIL 10 YILA TEKABÜL EDİYOR”
“Bu süreçle ilgili önümüzdeki günlerde anlatacağımız, paylaşacağımız pek çok konu var. Ülkemizde 1 yıl, 10 yıla tekabül ediyor. O kadar çok şey yaşandı ki. Ama bunu tüm Türkiye’ye hatırlatacağız. Başkan Aziz Yıldırım önderliğinde bu kulübün ipten alındığının hikayesi vardır. Bunları anlatacağız. Öncelikle sayın Aziz Yıldırım’a, Şekip Mosturoğlu’na, İlhan Ekşioğlu’na ve diğer kişilere geçmiş olsun diliyorum. Özellikle de Fenerbahçe camiasına geçmiş olsun diyorum. Çünkü Fenerbahçe camiası o günlerde çok yalnız bırakıldı. Sportif ve finansal açıdan iyi günlerimizdeydik. Ama bu camia kendi duruşuyla reva görüldüğü muameleye rağmen yapayalnız dimdik ayakta durdu. Başka camialarda bu yaşansa sonuç bu olmazdı.”
“GAZ YEDİK, AŞAĞILANDIK…”
“Bu camia 7’den 70’e müthiş bir mücadele verdi. Fiziki bir mücadele verdi. Statta, sokakta, adliyede, Silivri’de mücadele verdi. Gaz yedik, aşağılandık ama yılmadık. Camia başkanına ve yöneticisine sahip çıkmasaydı böyle olmazdı. Masumiyetimiz hukuk kararıyla kanıtlanmıştır. Bazı kesimlerin bir karar vermesi gerekiyor. Çünkü Yüce Türk adaleti bu kararı verdikten sonra bir karar vermeliler. Terör örgütünün mü yanında olacaklar, devletin yanında mı olacaklar. Bizim yaşadıklarımızı da kimseye göstermesin Allah. O günlerin ne kadar acı olduğunu bizler yaşadık. Dolayısıyla karar vereceksiniz. Ben devletin yanındayım, terör örgütünün yanındayım. Söz konusu Fenerbahçe’ye gelince öyle, başka konulara gelince böyle olmaz.”
“ÇOK DARBE YEDİK AMA…”
“Çok uzun bir hukuk mücadelesi verildi. Bunun neticesinde bu karar kesindir. Kesin gibidir diyebilir bazı insanlar ama bize göre kesindir. Bu kararın değişmesi için yargıtay Başsavcısı’nın itiraz etmesi gerekmektedir. Ama hayatın olağan akışına aykırıdır. Zira beraat kararının onanması için Yargıtay Başsavcısı zaten görüş vermiştir. Keşke bu süreç hiç olmasaydı. Ama Fenerbahçe bu süreçten alnının akıyla çıktı ama çok yıprandı. Çok büyük darbe yedik ve mücadele ettik. Ama güvertede atık pislik kalmadı.”
“180 DERECE DÖNDÜLER”
“Bu iş burada bitmiyor. Bundan sonraki mücadele de çok önemli. Bu terör örgütünün bize yaptıklarından faydalanan siyasetçi, medyacı, televizyon programları fırsat bu fırsattır, rüzgar da buradan esiyor, haksızlık onursuzluk önemli değil diyen bir sürü insan oldu. Şu an televizyonlara çıkan terör örgütünün yanından ayrılmayan insanlar vardı. Bunlar hiç olmamış gibi televizyona çıkıp 180 derece dönüyorlar. Fenerbahçe bunlarla sonuna kadar mücadele edecektir.”
“BAŞTA CUMHURBAŞKANI DA ANLAYAMADI”
“Cumhurbaşkanımız durumumuzu en iyi anlayan insanlardan biri. İçi rahat olsun biz duruşumuzdan taviz vermeden devam edeceğiz. Ve bu süreçte sizin de gösterdiğiniz liderlik çok önemlidir. Başında siz de ne olduğunu anlayamadınız. Ama sonrasında sergilediğiniz duruş kelimelerle anlatılamayacak kadar değerlidir. Allah bir daha hiçbir kurumu bu duruma maruz bırakmasın. Sürecin 10. yılında Cumhurbaşkanı’na mektup yazdık, kendisi de cevap yazdı.”
“BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜRDÜLER”
“Söz konusu camianın siyasetçisi, belediye başkanı, bir sürü insan bir kupa için Fenerbahçe’ye dil uzatmaktadır. Çoğu zaman sessiz kaldık. Hukukun sonuca ermesini bekledik. Daha fazla nefret tohumu ekmek istemiyoruz. Bu olay camialar arası yıllarca giderilemeyecek tahribatlar yaratmıştır. Bizi birbirimize düşürmüştür. Bu haksız, hukuksuz süreç.”
“UEFA SİZİ TFF MEN ETTİ DİYECEK”
“Diyecekler ki UEFA. Hadi konuşalım biraz. UEFA zaten cezayı verdi. Suçsuz olsanız UEFA niye ceza verdi diye bir argüman savunuyorlar. Bu kadar haklıysanız UEFA’daki davalarınızda niye ilerleme sağlayamadınız diye ben sorarım. UEFA birinci polis fezlekesiyle Fenerbahçe’yi men etti. UEFA’ya sorarsanız ben etmedin TFF men etti diyecek. O da doğrudur. O zaman UEFA’nın avukatıyla konuşuyorum. Haksız bir karar verdiklerini anlatmaya çalışıyorum. UEFA’nın avukatı bana diyor ki. Sizin başkanınız ve yöneticileriniz yargılanıyorsa yüzde 100 suçludur. Avrupa’da çok az davada cezaevinde yargılanırsınız. O zaman UEFA’nın avukatına anlatamadık. Türkiye’de cezaevinde yargılananların yüzde 56’sı beraat ediyor. O dönem Avrupa’da yüzde 5’ti cezaevinde yargılananların oranı. Japonya’da yüzde 1 falandı. Anlamıyorlardı.”
“KİŞİLERLE BİR HESAP ZAMANI VAR”
“Hesap zamanı sadece finansal açıdan değil, manevi açıdan. Bu daha önemli. Finansal açıdan biz de sorumluluk altındayız. Halka açık şirket, bir dernek, milyonlara hitap eden bir sivil toplum kuruluşu. Biz bunun peşinden koşmazsak sorumsuz davranmış oluruz. Bir helalleşme yapılmak zorunda. Kişilerle bir hesap zamanı var.”
“MEMLEKET ELDEN GİDİYORDU”
“Çarşaf çarşaf çıkıyordu. Başkanımızın soruşturma fotoğraflarını yayınladılar. Hiçbir şekilde Fenerbahçe’ye reva görülen muamele kabul edilmesi, hazmedilmesi mümkün olamaz. Biraz vicdanı, merhameti olan kimse bunu kabul edemez. Nitekim sadece Fenerbahçeliler değil, bir sürü diğer takım taraftarları da bizim yanımızda oldu. Daha geçen gün bir üye mektup yazdı. ‘Ben Beşiktaşlıyım, size o günlerde yapılanlardan etkilenip destek olmak için üye oldum. Artık desteğe gerek kalmamıştır’ dedi. Ben de ona teşekkür mektubu yazdım. Bu işe sadece futbol gözüyle bakmayalım. Memleket elden gidiyordu. Bu sadece Fenerbahçe’nin, Türk halkının zaferidir.”
“KUPA MÜZEDE”
“Fenerbahçe Spor Kulübü müzesinde kupa duruyor. Bunun lamı cimi hiçbir şeyi yok. Bu net ve sarih bir gerçektir. Çok uğraştılar aksine pozisyon almak için, olmadı. Onlar da gitti İsviçre’de mahkemelere. Burada tartışılacak bir şey yok.”