HBVAKV Kuşadası Şubesi Cemevi 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde açıldı. Şube Başkanı Erdal Kılıç, cemevlerinin kapısının Kuşadası’nda yaşayan herkese açık olduğunu söyleyerek, “Bu ülkede Alevileri görmezden gelenlere barış içinde yapılan bir çağrıdır bu cemevi” dedi. Cemevi açılışına Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ile Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan da katıldı.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’na bağlı Kuşadası Cemevi 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde açıldı. Aydın’ın Kuşadası ilçesinde bulunan ve Türkiye’nin en büyük üçüncü cemevi olduğu belirtilen cemevinin açılışına Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan, Cumhuriyet Halk Partisi Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ile çok sayıda yurttaş ve siyasi parti temsilcisi katıldı.
“CEMEVİNİN KAPILARI, KUŞADASI’NDA YAŞAYAN HERKESE AÇIKTIR”
Cemevi ve kültür merkezinin 7-8 yılda ancak bitirilebildiğini söyleyen HBVAKV Kuşadası Şube Başkanı Erdal Kılıç, cemevinin bir eğitim merkezi olarak kapılarının Kuşadası’nda yaşayan herkese açık olacağını kaydetti.
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde açılış yaptıklarını belirten Kılıç, şunları kaydetti:
“Bu anlamlı günde dünyaya barışın hâkim olması ve sokaklarımızın barış türküleriyle dolmasını temenni ediyorum. Anayasada yurttaşların ırkları, cinsiyetleri, inanışları, siyasi kanaatleri ne olursa olsun yasalar önünde eşittir. Bu hükme rağmen bu ülkede Alevileri görmezden gelenlere barış içinde yapılan bir çağrıdır bu cemevi.
Ülkemizde demokrasi ve insan haklarına saygılı bir düzen yaratılmak isteniyorsa öncelikle insanların inançlarına saygı gösterilmesi gerekiyor. Alevi toplumunun talepleri dikkati alınmalıdır. Kimsenin kimliğinden dolayı aşağılanmadığı, ayrımcılığa uğramadığı, emek sömürüsünün yapılmadığı, sağlık ve eğitim gibi en temel insan haklarının piyasalaştırılmadığı bir düzen için mücadele etmeye devam edeceğiz. İnsanlığımıza, inancımıza sahip çıkmak için cemevlerine sahip çıkmalıyız.”
“ZORUNLU DİN DERSİ, ALEVİ ÇOCUKLARI İÇİN PSİKOLOJİK İŞKENCEDİR”
“Aleviler yıllarca barış içinde eşit yurttaşlığı savundular” diyen Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Başkanı Ercan Geçmez, zorunlu din dersi uygulamasına değinerek; “Zorunlu din dersi Alevi çocukları için psikolojik işkencedir. Laikliğin olduğu dünyada bize dayatılmamalıdır. Türkiye laik olsun istiyoruz. Durmadan imam hatip okulları açıklıyor. Taleplerimizi Diyanet’e havale ederek çözüleceğini düşünenler bizi tanımıyor. Aleviler, Diyanet’in lağvedilmesini istiyorlar. Sünni vatandaşların özgürleşmesi için de istiyor. Son dönemde ırkçılık ve nefret yükseliyor. Bizim dilimiz bu olamaz. Bu dilden vazgeçin.
Cemevleri ve kültür merkezleri, kâbesi insan olan herkesindir. Gelin tanış olalım. Tanış oldukça aynı vicdandan geldiğimizi görürüz. En büyük düşmanımız tanış olmamaktır. Tanış oldukça, eşit olmayı, birlikte olmayı, paylaşmayı başarabiliriz. Gelin hep beraber turap olalım. Kinleri gömelim. Hep birlikte laik demokratik ülke için mücadele verelim” ifadelerini kullandı.
“CEMEVLERİNİ YASAL STATÜYE KAVUŞTURACAK BİR İKTİDAR TÜRKİYE’YE GELMEDİ, GELMEZ”
PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan ise cemevlerinin yasal statüye kavuşturulmamasına ilişkin konuşarak, şunları söyledi:
“Cemevlerini yasal statüye kavuşturacak bir iktidar Türkiye’ye gelmedi. Bugünden sonra da gelmesi mümkün değil. Çünkü devlet İslam’ın tarihini yeniden yazmak zorunda. Dolayısıyla İslam’ın tarihini yeniden yazacak bir iktidarın bu ülkeye gelmesi mümkün değil. Cemevleri, halkın vicdanında meşru olarak kabul edilmiş durumda. Yasal statüye kavuşup, kavuşmaması artık bizim için çok büyük bir anlam ifade etmiyor.”
“BARIŞ, CEM OLURSAK VARDIR, CEM OLMAK KİBİRDEN ARINMAKTIR”
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan ise Hacı Bektaş Veli ile onun felsefesine dair şöyle konuştu:
“İnsanı insan olarak gören, insan olduğu için değer veren binlerce yılın kültüründen damıtılıp bugün buraya gelen bu güzel felsefenin bir önemli eserini birlikte açıyoruz.
800 yıl önce yanan çerağ yalnız Anadolu’yu aydınlatan bir ışık değildi. Dünyanın dört bir yanındaki zifiri karanlığa karşı insanlığın ışığıydı. 800 yıldır zulme rağmen tek kurtuluş yolu olan sevgiyi yaşatmayı bildi. 800 yıl önce kadınları okutunuz dedi. 800 yıl sonra kadınların durumunu ve bu büyük çelişkiyi görüyoruz.
Dünyada zulmün hükmünü sürdürmeye çalıştığı yerde hoşgörü ve kardeşliğin hükmünü sürdürmek için bu bir başlangıç olmalıdır. Bugün 1 Eylül Dünya Barış günü. Barış, cem olursak vardır. Barış birlikte olursak vardır. Cem olmak kibirden arınmaktır. Cem olmak ayrılıktan uzaklaşmak, bir olmaktır yerde de gökte de, varlıkta da yoklukta da, her yerde.”
Konuşmaların ardından cemevinin açılışı yapıldı. Lokmalar pay edildi. Cem yapıldı. Akşam saatlerinde ise Kuşadası sahilinde sanatçılar Tolga Sağ ile Mustafa Özarslan sahneye çıkarak türküler seslendirdiler.