Orhan Kemal “Kanlı Topraklar”ı 1963 yılında yazmış. Roman otuz yıl öncesinin olayları üzerine kurgulanmış. Üstadın ayrı bir özen ve çaba gösterdiği, kahramanlarını derinleştirip biri diğerinden itinayla bulunmuş olayların içerisine serpiştirdiği romanın geniş çevresine yayılmış vaziyette.
Çırçır Katibi Topal Nuri romanın ana kahramanıdır. Kötüdür, fesattır, üçkağıtçı ve işini bilen uyanıklardan biridir. İş yerinde Kantarcı Mustafa ile atışır. Mustafa dayılanır, diklenir, sonra da patrona gammazlanır. Topal Nuri ağanın adamıdır, hem de has adamı. Kişisel çıkarları için ağanın tam yardakçısı, kıç yalayanıdır. O kafaya zengin olmayı koymuştur.
Nuri, Emine ile evlidir. Fabrikanın sahibi Nedim Ağa, Pamuk Hanım ile Kantarcı Mustafa ise Şehnaz Hanımla beraberdir. Kabak Hafız’da romanda yer yer geçer, Nuri’nin dini şekillenmesinde, bozuk ahlakının gelişip oturmasında Kabak Hafız’ın olumsuz tesirlerini görürüz. Her koyun kendi bacağından asılır, gemisini yürüten kaptandır gibi bencillik, önüne geleni kendi çıkarları için kullanma, her türlü erdemsizlik, ahlaki yoksunluk Nuri’nin, Kabak’ın, Nedim Ağa’nın genel karakteridirler.
Kantarcı Mustafa saflığın, temizliğin, kötüye aldanmanın, bilgisizliğin, herkesi kendin gibi görme yetmezliğinin diğer adıdır. Topal Nuri’nin sinsi planı Nadim Ağa’ya açılır, ha bire kazanma üzerine kuruludur işleyiş. Vitalilerin çiğit satın alma memuru ile anlaşıp görüşülüp yanık ve hileli çiğitlerle büyük bir voli vurmaktır hedef. Olaya tesadüfen tanık olan Kantarcı Mustafa ile planın uygulayıcıları Topal Nuri ile Tevfik Efendi’yi, Doğruluk Kebapevi’nde kuşkulu bir vaziyette içki içip, masa altından para alıp verirken görür. Mekanın sahibi Tahsin’in de benzer yönde ileri geri konuşmasıyla kendince olayı çözer.
Kantarcı Mustafa, Topal Nuri’den intikam almak için yanıp tutuşmaktadır. Hem ağanın yanında onu küçük düşürmüştür Nuri, hem de karısı onu aşağılayıp ezmekte, işe yaramadığından yakınmaktadır. Oysa Mustafa haddinden fazla dürüst, çalışkan ve fazilet sahibi biridir. Mustafa Nuri’yi patrona gammazlayarak daha iyi bir pozisyona gelme amacındadır. Nedim Ağa’ya dalavereyi, görüp duyup işittiklerini anlattığında azarlanıp horlanır. Her şeyin bilgisi dahilinde olduğunu öne sürer. Nuri yine dört ayağı üzerine düşer. Mustafa’nın kendisini Ağa’ya gammazlama çabası kulağına gelir Nuri’nin ve intikam planları kurulur.
Orhan Kemal hergün çevremizde görüp, bilip, duyup, şahit olduğumuz sıradan olayların, sıradan kahramanlarını yine ustalıkla yansıtır. “Kanlı Topraklar”ın sıradan kahramanları nasıl da tanıdık gelirler. Sıradan kahramanlarımızı sıradan eşlerinin yönetip yönlendirdiklerini okumak şaşırtır. Şehnaz hoppadır, iyi bir hayat sürmek istemektedir. İlk fırsatta Kantarcı Mustafa’nın sırtına bıçağı indirecek gibidir.
Vitali Sabun Fabrikası’na yine de hileli mallar satılır. Kantarcı Mustafa Topal Nuri’den özür dileme durumuna getirilir. Ağa her şeyi biliyordur. Şehnaz, Nurilere özür dilemek için gider. Onun evini ve Ağa’nın hayrına hediye ettiği eşyaları görünce imrenir. Nuri’nin karısını çirkin ve yaşlı bulur. Yazarın planları işler, büyük bir sabır, keyif ve ustalıkla Şehnaz Nuri ile kırıştırmaya başlar. Mustafa, dahası Nuri ile başedemeyeceğini anlayınca bükemediği bileği ve eli öpmek zorunda kalır. Topal Nuri, Kantarcı Mustafa’yı tuzağına düşürür. Planı yine tilki gibidir. Onu baştan çıkartarak kendisi gibi hırsız yapar. Saf Mustafa gider düşmüş biri gelir, Mustafa Nuri’nin pisliklerini göremeyecek kadar acemi bir pisliktir.
Nuri Şehnaz’ı tuzağına düşürür ve onu Nedim Ağa’ya pazarlar. Bu işte bol para vardır. Mustafa fabrikada da işin hilesini öğrenir. Kantarcıdır nihayetinde, Nuri’nin kurduğu bir tuzakla yakalanır ve hapse atılır. Karısı Nedim Ağa’nın metresi olur. Topal Nuri aynı zamanda deyyusun tekidir. Şehnaz Nedim Ağa ile Topal Nuri arasında gider gelir.
Nedim Ağa namazı, niyazı yerinde bir adamdır dışarıya göre. Çırçır fabrikası Ermeni Soykırımı döneminde hile ve dolapla eline geçmiştir. Evde hanımına ve çocuklarına karılık yapmaktadır. Topal Nuri’nin pezevenkliği, Şehnaz’ın oruspuluğu neşesini, yaşayamadıklarını kendisine yaşatarak kesenin ağzını açar. Şehnaz’a tavsiye üzerine ev almaya razı olur. Tezgahını iyi kuran Nuri aynı evin al katına bir iş yeri açar. Ağa geldiğinde sorunsuz şekilde üst kattaki Şehnaz ile böylelikle kalabilmektedir.
Üstadın olay örgüsü, kurgunun sürükleyiciliği neredeyse kusursuzdur. Haddinden fazla bir gerçekçilik, toplumsal gerçekçilik sayfalara yerleşmiştir. Topal Nuri, Nedim Ağa, Kantarcı Mustafa ve eşleri birebir hayatın ta kendisidirler. Zaman ve mekana sığdırıp salt bir yere mal etmek sözkonusu olamaz, bugün de geçerli, bildik, tanıdık simalar, insanlar, karakterdirler. Sembol niteliğindeki bu prototipler Ankara’da da karşımıza çıkabilir, Paris’te de, Hamburg’da da.
Nedim Ağaların hep bir Topal Nurileri vardır. Onlarsız ağalık yapamazlar. Ağalar toplumun önünde apaçık ortada oldukları için pis ve kirli işlerini yapacak Nuri gibilere her zaman ihtiyaçları vardır. Tabi Topal Nurilerin en güvenilir adamlar olması en önemlisidir. Nuri’nin hanımı Emine Hanım, hemşeri ve ağanın hanımı Pamuk Hanım’ın arkadaşıdır. Ağa’nın hanımı da hanımdan çok erkek gibidir, ağanın ağasıdır yani. Ustanın kahramanları şaşırtıcıdır. Hâlâ toplumun asıl sahiplerinin, evlerdeki asıl ağaların kim olduğunu adeta gözümüze sokar.
Kantarcı Mustafa ile Şehnaz ayrılırlar. Şehnaz, Mustafa ile beraberken de başkalarıyla beraber olduğu için yeni gelişmeler onu sadece sevindirip mutlu eder. Nuri geliştikçe gelişir, zenginleşip parasına para katar. Ağa yeni zevcesi ile mutludur. Nihayet hayatında güneş doğmuştur. Kesenin ağzını sonuna kadar açar.
26.03.2012
06:00