Botanical Garden Conservation International’ın (BGCI) raporuna göre 17.500 ağaç türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Ayrıca raporda yüzde 7’lik bir oranın da “belki tehlike altında” olabileceği de belirtiliyor.
Yaygın olarak görülen ağaç türünden olan manolya, meşe, akçaağaçlar ve abanozlar da yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan ağaç türlerinden.
Toplam olarak 142 ağaç türü yok olurken, 440 tür de yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Dünya genelinde vahşi olarak nitelendirilen 50 tür ağaç da aynı kaderi paylaşıyor.
Raporda ağaçların kesilmesi, ormansızlaştırma ise en büyük tehlike olarak değerlendirilmiyor.
Merkezi İsviçre’de bulunan Franklinia Vakfı’nın genel müdürü Jean-Christophe Vié, raporun sunumunda „Birçok tür yok olma eşiğinde, bazıları hala yalnızca bir canlı birey sayılıyor“ diye uyarıyor. Ağaçların doğada hayati bir rol oynaması, birçok hayvan ve bitki türü için yaşam alanı sağlaması, CO2’yi emmesi ve bazı ilaçlar için içerik sağlaması nedeniyle, hala yüksek seviyedeki ormansızlaşmayı „şok edici“ buluyor.
Amazon yağmur ormanlarının büyük bir kısmına ev sahipliği yapan Brezilya, yoğun tarımın bir sonucu olarak en fazla ağaç türüne (8.847) ve en fazla tehdit altındaki (1.788) sahip ülke olma özelliğini taşıyor. Ancak Afrika’nın tropikal bölgelerinde özellikle de türlerin sırasıyla %59 ve %57’sinin tehlikede olduğu Madagaskar ve Mauritius’taki ağaç türleri yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
İklim değişikliğiyle mücadelede ormanların restorasyonunun hayati olduğunu belirten Jean-Christophe Vié, doğru ağaçların doğru yere dikildiğinden emin olmak gerektiğini de söylerken, „Ağaçlara saygı duymayı öğrenmeliyiz” dedi.