Tutuklu bulunduğu Maraş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Cezaevi’nden cezasının infazını tamamladığı halde 8 aydır tahliye edilmeyen Sedat Karak, halasına yazdığı mektupla hukuki destek istedi.
Hakkında “örgüt üyeliği” ile açılan davada 7 yıl 6 ay hapis cezası verilen Sedat Karak, bu cezasının infazı 7 Aralık 2020’de tamamlamasına rağmen, o tarihten bu yana tutuklu bulunduğu Maraş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilmiyor. Yaşadığı hukuksuzluğu Urfa’nın Suruç ilçesinde yaşayan halasına yazdığı mektupta anlatan Karak, keyfi bir şekilde tahliye edilmediğini dile getirdi. Karak, kaleme aldığı mektupta 9 Ocak 2016’dan bu yana farklı cezaevlerinde tutuklu bulunduğunu ve yargılandığı Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/268 esas, 2017/41 karar sayılı ilamı ile kendisine 7 yıl 6 ay hapis cezası verildiği bilgilerini paylaştı.
Şu an tutulduğu Maraş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’ne 26 Aralık 2019 tarihinde giriş yaptığını, o tarihten bu yana hakkında iki disiplin soruşturma cezası verildiğini ifade eden Karak, şunları belirtti: “Disiplin soruşturmalarından bir tanesi bulunduğum koğuşta havalandırma bölümünde şarkı ve halay çektiğimi kabul etmeme rağmen ve bunun cezaevi kameralarında mevcut olmasına rağmen Kürtçe şarkı ve halay eşliğinde slogan atıldığı olarak söylenmiştir. Diğer bir disiplin cezası ise haftalık ailemle yaptığım telefon görüşmesinde kurumda yaşadığım olayları anlatma ve avukat istemekten kaynaklı.”
GÖZLEM KURULU RAPORLARI
Bu iki disiplin cezasının infazını tamamladığını ve iyi halden yaralanacağı tarihin resmi evrak ile tarafına 28 Temmuz 2021’de tebliğ edildiğinin aktaran Karak, kararda “Her ne kadar hükümlünün salıverilme tarihi 7 Aralık 2020 tarihi ise de disiplin cezası nedeniyle iyi halli olmayan hükümlünün koşullu salıverilme tarihi yeniden iyi halliliğini kazanacağı 28 Temmuz 2020 olarak belirlenmiş” diye not düşüldüğünü belirtti. Koşullu salıverilme tarihinde ortada bir disiplin cezası yok iken “İdare ve Gözlem Kurulu Gözlem Değerlendirme Raporu” ile hazırlanan raporda, keyfi bir şekilde “infaz cezasının az görüldüğü”, daha önce tutulduğu Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bitirmiş olduğu disiplin cezalarının esas alındığını söyleyen Karak, Yönetim Servis Gözlem Değerlendirme Raporu’nda ise “halen iyi halli olmadığı tespit edilmiş ise de, hükümlünün koşullu salıverilme tarihi yeniden iyi halliliğini kazanacağı 28 Temmuz 2021 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığı Müddetnamesi bilinmektedir” denildiğini kaydetti.
TOPLUMA HAZIR DEĞİL!
Karak, toplumla bütünleşmeye hazır olur olmadığı yönündeki gözlemlere ilişkin değerlendirmede ise, “Tutum ve davranışları ahlaki ve politik bir toplumsallığı savunduğundan dolayı, toplumsal değerlerle çalıştığı ve toplumla bütünleşmeye hazır olmadığı şeklinde kıymetlendirilmiştir” yorumunda bulunulduğunu paylaştı. Mektubun devamında Eğitim ve Öğretim Servisi Gözlem Değerlendirme Raporu ile Güvenlik ve Gözetim Servisi Gözlem Değerlendirme Raporuna değinen Karak, Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi idaresi tarafından hazırlanan “koşullu salıverilmeye uygun olmadığı” kararının kaldırılmasını ve Maraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iyi halliliği kazandığı 28 Temmuz 2021 tarihinin uygulanmasını talep etti.
TAHLİYESİNİ İSTEDİ
Mektubun sonuç bölümünde hakkında en fazla iki değerlendirme raporu tutulması gerekirken 4 rapor tutulduğunu belirten Karak, mektubunda “Herhangi bir erteleme talebim, başka bir dosyadan bu süre zarfında aldığım hüküm dahi olmadan 1 yıl sonra yeniden değerlendirmesine kararına gidilmesi ve iyi halli olacağım ve müddetnamede de belirtilen 28 Temmuz 2021 tarihinde gerekli tahliyemin yapılmasını istiyorum” diye yazdı.
HALASI: HAKSIZ TUTUKLUĞA SON VERİLMELİ
Karak’ın mektubunun ulaştığı halası Üveyş Karak, yaşanılanlara tepki göstererek, yeğeninin bir an önce serbest bırakılmasını istedi. Yeğeni gibi onlarca tutuklunun cezaevlerinde keyfi şekilde tutulduğunu ifade eden Üveyş Karak, “Bu hukuksuzluğun biran önce son bulması lazım. Salgından önce gidip görme şansımız oluyordu, ancak uzun bir süredir gidip göremiyoruz. Telefon ile konuştuğumuzda ise bize ‘bu hukuksuzluğun bitmesi için avukat gelmesi gerekir’ diyor. İnsan hakları savunucuları ve avukatlar bir an önce cezaevini ziyaret etmeli ve bu haksız tutukluğa son vermeli” dedi.
Karak’ın mektubunda dile getirdiklerine ilişkin bilgi almak üzere defalarca aradığımız cezaevinin telefonu santralden sonra yönlendirme yapılırken sürekli kesildiği için yetkililere ulaşılamadı.