Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Dünya Balkan Federasyonunun düzenlediği ‚Balkanlar’dan Hocaya Vefa‘ toplantısında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yangın felaketlerinin yaşandığı Muğla’nın Marmaris ilçesinde akşam saatlerinde vatandaşa seslendi, konuşmasının sonunda da çay dağıttı. Bu duruma tepki gösteren Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, “Zor zamanlarda omuz omuza vermek isteriz ama ülkemizin ciğerleri yanarken THK kayyum heyeti başkanının düğüne katılmasını duymak, Cumhurbaşkanı’nın uzaktan halka çay attığını görmek istemiyoruz.“ dedi.
Davutoğlu’nun konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
‚CUMHURBAŞKANI’NIN UZAKTAN HALKA ÇAY ATTIĞINI GÖRMEK İSTEMİYORUZ‘
“Zor zamanlarda omuz omuza vermek isteriz ama ülkemizin ciğerleri yanarken THK kayyum heyeti başkanının düğüne katılmasını duymak, Cumhurbaşkanı’nın uzaktan halka çay attığını görmek istemiyoruz.
Vatandaşlarımız sıkıntı yaşarken başkalarının 2-3 maaşla şatafat içerisinde yaşamasını istemiyoruz. Artık kibri bırakın, halkın derdiyle dertlenin. Uzaktan çay atarak değil gözlerinizle muhabbetle kucaklayarak bu zor günleri atlatmaya çalışın.
‚EVLÂD-I FÂTİHÂN’A ŞU DAĞLARI BEKLE DERSİN BEKLERLER‘
Rumeli’deki her mekana sahip çıktık. 2005 yılının yaz ayında sivil bir ziyaret için adım adım bütün Batı Trakya köylerini gezdim. Döndüğüm zaman Cumhurbaşkanına ve bakanlara şunlar şunlar yapılmalı diye düşündüğüm her şeyi noktasal planlama hazırlayarak sundum.
Evlâd-ı fâtihân’a şu dağları bekle dersin beklerler. Devlet olma bilinci budur. Bir olacağız, Üsküp Saraybosna bizim içimizde. Vefanıza bu vesileyle bir kez daha teşekkür etmek isterim.
‚RUMELİ’YE AŞIK OLMAYI EN BÜYÜK ŞEREF OLARAK ADLEDİYORUM‘
Vefa ile vefasızlık arasındaki farkı anlatacak bir hikaye anlatacağım. 2009 mart ayında Bosna Hersek Uleması beni arayarak, ‚Foça’daki camii sizin eseriniz açılışında bulunmanızı istiyoruz‘ dedi. Sonra tekrar arayarak biz sizi davet ettik ama Türkiye Cumhuriyeti hükümeti sizin katılımınızı istemiyor dendi. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti açılışta konuşmama izin vermedi. Yüreğim yandı yine bir şey demedim. Ben Rumeli’de övülmeyi sevilmeyi değil Rumeli’ye aşık olmayı en büyük şeref olarak adlediyorum.
Rumeli bizim sınır ötemiz değil gönül içimizdir. Filibe’de 2001 yılında akademisyenken gittiğimde kubbesinden cami olduğunu gördüğümde inşallah burayı da ihya ederiz demiştim. Bu şerefe de nail olduk.
‚TÜRKİYE’NİN BİR KANADI HAZAR DİĞERİ ARNAVUTLUKTUR‘
Oy istemek için değil Rumeli olarak oylarınızı bize vereceğinizi biliyorum. Yarım bıraktığım işleri yerinden devam ederek sahipsiz bıraktığımız her işe devam edeceğiz.
Stratejik derinlikte politikamızı açıkladığımda, Türkiye’nin bir kanadı Hazar diğeri Arnavutluktur demiştim. Yunanistan ile ilişkiler göz önüne alındığında Türkiye’nin Makedonya’ya özel bir itina göstermesi lazım. Balkanlarda herkesle çok iyi ilişkilere girmek lazım.
2009 yılında Türkiye Sırbistan Bosna Hersek üçlü mekanizmasını kurmuştuk. Türkiye bir Balkan ülkesidir. Türkiye bir Kafkas ülkesidir. Türkiye bir Orta Doğu ülkesidir. Balkanlar, Rumeli bizim Avrupa’ya açılan kapımız ve kıyamete kadar ata yadigarımızdır.
Balkanları, Rumeli’yi destekleyeceğiz, Evlâd-ı fâtihân’ı her zaman destekleyeceğiz.“