Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın „Memleketi bunlara teslim edemeyiz“ sözlerine tepki gösterdi.
Akşener açıklamasında, „Erdoğan her hafta yeni bir gafa imza atıyor. Bu haftanın gafı iki gün önceydi. Kendisi çıktı dedi ki ‚memleketi bunlara teslim edemeyiz‘ Aynen böyle dedi. 5 kere dinledim acaba yanlış mı duydum diye. Bu memleketi teslim aldığını sanıyor“ ifadesini kullandı.
Akşener, „Sayın Erdoğan, günü geldiğinde Türkiye’yi kimin yöneteceğine sen değil milletimiz karar verecek. Ve o karar verildiğinde aynı senden öncekiler gibi yapılması gerekeni yapacak ve elinde çiçeklerle iktidarı devredip, senden sonra gelene görevinden başarılar dileyeceksin“ diye konuştu.
Meclis’e gelen torba yasaya ilişkin tepkisini gösteren İYİ Parti lideri, „Son torba yasada OHAL’in uzatılmasına dair bir madde kondu. Ayrıca, TMSF’nin el koyduğu şirketleri satma hakkı ortadan kalkıyor, bu şirketler yok oluncaya kadar TMSF’nin elinde kalacak. Bu iki konuya aşırı dikkat etmenizi istiyorum“ dedi. Akşener, „Sen demokrasiye gıcık oluyor olabilirsin. Egemenlik kayıtsız şartsız şahsımındır da diyor olabilirsin. İstanbul seçimlerini hatırla. Gün olur o sandık milletimiz önüne gelir, yaptıklarının hesabını verirsin“ ifadesini kullandı.
Akşener, Millet İttifak’ın cumhurbaşkanı adayının da merak edildiğini söyledi. Kürsüden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Akşener, „Sayın Erdoğan’dan Saray şurekası da çok merak ediyor. Rahat olun ağalar. Stres yapmayın yaşlı başlı adamlarsınız. Siz hiç merak etmeyin. Adayımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı olacak. Kesin bilgi, yayalım“ sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:
„Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta tütün üreticilerini zora sokan bir düzenleme ile ilgili görüşlerimizi paylaşmış ve iktidarı uyarmıştık. Bu düzenlemeyi erteleyin, hazırlık yapacak zaman verin demiştim. Yasanın yürürlülüğü 6 ay ertelendi ama bu atılan adıma rağmen yasağı protesto eden üreticilerimizden 16’sı gözaltına alındı. Bu vatandaşlarımızdan 10’u ise tutuklandı. İktidar yanlışı görüyor, yasağı erteliyor bu durumda o üretici kardeşlerimiz bir yanlışı protesto etmiş oluyor. Barışçıl bir şekilde kullanmış oluyor. Buna rağmen bu insanlar cezaevine gönderiliyor. Devlet yönetmenin bir ciddiyeti olur. Böyle şirazesinden çıkmış bir yönetim anlayışı olabilir. Sayın Erdoğan’a çağrımdır, bu yanlışı derhal düzeltin.
FETÖ’nün siyasi ayağını araştıralım diye verdiğimiz önergelere „hayır“ dediler. Üstüne bize çamur attılar.
„YÖNETİM TESLİM EDİLMEZ DEVREDİLİR“
Erdoğan her hafta yeni bir gafa imza atıyor. Bu haftanın gafı 2 gün önceydi. Kendisi çıktı dedi ki „memleketi bunlara teslim edemeyiz.“ Aynen böyle dedi. 5 kere dinledim acaba yanlış mı duydum diye. Bu memleketi teslim aldığını sanıyor… Sayın Erdoğan memleketi teslim aldığını sanıyor. Seçimi kaybedince de teslim edeceğini zannediyor öyle düşünüyor. Şu gaflete bakar mısınız? Bak Sayın Erdoğan, iktidar teslim edilmez, devredilir.
Sen ve küçük ortağın beğenseniz de beğenmeseniz de demokrasilerde esas olan milletin iradesi ve milletin kararıdır. Ama eğer millet iradesiyle probleminiz varsa benden sana tavsiye yakın tarihimize bak, millet iradesinin nasıl bir sel olduğunu açıkça görürsün. Sayın Erdoğan günü geldiğinde Türkiye’yi kimin yöneteceğine sen değil milletimiz karar verecek. Ve o karar verildiğinde aynı senden öncekiler gibi yapılması gerekeni yapacak ve elinde çiçeklerle iktidarı devredip, senden sonra gelene görevinden başarılar dileyeceksin. Rahmetli Ecevit’in sizlere yaptığı gibi. Bu iş bu kadar basit, bunu böyle bil, aklını da başına al.
YÖRÜKLERİN SORUNU
Kültürel mirasımızı ısrarla yok ediyoruz. Buradan yörük kardeşlerime seslenmek istiyorum, size hak ettiğiniz değeri göstereceğiz. 13 yıl önce UNESCO’ya yapılan başvuruyu sonuçlandırarak işe başlayacağız. Bu alanların yakınlarına yerel ürün pazarlama çadırları kuracağız. Böylece çocuklarımıza ve gençlerimize yörük kültürünü ve üretim tarzını yerinde göstereceğiz. Göç yollarının haritasını çıkaracağız ve kamusal güvenliğini sağlayacağız. Kiralama giderlerini üretimlerine göre puanlama sistemiyle karşılayacağız. Oba, nüfus ve sürü kriterlerine göre veteriner hekim, teknisyen gibi konularda mobil hizmet ünitelerini kuracağız. Haftalık periyotlar halinde sürdüreceğiz.
KURBAN BAYRAMI MESAJI
Mübarek Kurban Bayramı yaklaşıyor. 900 bin büyükbaş, 3 milyona yakın küçükbaş hayvan kesiliyor. Böylece 325 bin et tüketime sunulmuş oluyor. Yıllık et tüketimimizin 4’te 1’i Kurban ibadetimiz üzerinden sağlanıyor demek. Vatandaşlarımızla dertleşirken önce sağlam kızıyorlar, sonra aldığım cevap Kurban’dan Kurban’a oluyor. Kurban Bayramına özel bazı önerilerimiz var. Et ve Süt Kurumu’na seslenmek istiyorum; referans fiyat ilan edin. Üreticinin elinde kalan hayvanları alacağınızı taahhüt edin. Tüm büyükşehir ve il belediyeleri, besicilere ve hayvanlara konfor sağlayın, yem yardımı yapın. İhtiyaç sahiplerine ve gıda yardımı yaptığımız insanlara burada üretilen etleri taze olarak dağıtın
FINDIK ÜRETİMİ
Tarım Bakanı ve patronu zenginliklerimizin peşkeş çekilmesine seyirci kalıyor. Bir ay sonra fındıklar toplanacak. Yüzbinlerce vatandaşımız tüm dünyadaki fındığın yüzde 70’ini üretecek. Yıllardır fındık ihraç gelirimiz 1,5-2 milyar dolar arasında gider gelir. Fındık üreticisine her yıl yeni endişeler yaşatmaktan geri durmuyorlar. Sayın Erdoğan’a seslenmek istiyorum; taban fiyatı açıklanmasında gecikilirse kayıp büyük olur. Maliyeti 22 lira 80 kuruş, bu yıl için kilo başına 35 lira uygun olacaktır. Bu fiyat hem piyasaların, hem emeğin hem de dünya devi olmanın hakkıdır. Rizelilik kürsüden üfürmekle olmaz, Karadenizlileri ezdirmemekle olur.
Sayın Erdoğan bu sıralar Çin Komünist Partisi’ne şirin görünmeye çalışmakla meşgul. Kendisi Çin Komünist Partisi’nin 100. yıl dönümü için Şi Cinping’i arayıp pamuk gibi yumuşacık mesajlar vermiş. Yalnız yanlış olmasın Türkiye’dekini değil orijinalini aramış. Bol miktarda taktir, teşekkür, övgü var. Uygurlara yapılan soykırıma dair bir şey var mı? Yok. Evlerinden alınan erkeklerin köle kamplarına yerleştirildiği ucuz işçi olarak çalıştırıldığı, evdeki erkeklerin alındıktan sonra Çinli erkeklerin yerleştirildiği ve o kadınların müslüman türk kardeşlerimizin evlerinde Çinli erkeklerle yaşamak zorunda bırakıldığı konusuna bir şey var mı? Yok. Uygur kardeşlerimize her türlü alçaklık yapılırken, sayın Erdoğan alçaklık yapanların kuruluş yıl dönümünü kutlama peşinde. Dünya, Uygurlara sahip çıkarken, Erdoğan paracıkların peşinde. Yazıklar olsun.
„YA ANLATACAKSIN YA DA TIPIŞ TIPIŞ GİDECEKSİN“
Sayın Erdoğan dış politikada şekilden şekile giriyor olsun biz yollardayız. Milletimizin dertlerini dinlemeye devam ediyoruz. Pazartesi günü Tunceli’deydik. Nereye gitsek geçim sıkıntısı. Pertek’te market sahibi bir kardeşim, „İşler çok kötü. Ben aynı zamanda emekliyim. Devletime 9 bin 500 iş günü prim ödedim. Aldığım maaş 1100 lira. Bu hak mı reva mı?“ diyor.
Vatandaşımız artık her şeyin farkında. Her sürü sahibinin 200, 300 bin borcu var.
Ben milletimin ayağına gidiyorum onların dertlerini dinliyorum. Müteahhitlerin uçarken, borç içinde yüzen insanımız ne yapsın? Danışmanların beş maaş, 11 maaş alırken 1100 lirayla ev geçindiren emeklimiz ne yapsın? Ya çıkacaksın milletimize olanı biteni anlatacaksın ya da tutmadığın sözlerin, uçuruma sürüklediğin ekonominin hesabını vereceksin. Ya anlatacaksın ya da tıpış tıpış gideceksin.
„MİLLETİMİZE YAMUK YAPTIRMAYACAĞIZ“
Son torba yasanın içine OHAL’in uzatılmasına dair bir madde konuldu. Ayrıca bir şey daha kondu. Onu da çok vahim bulduğumuzu ifade etmek isterim. O da kayyum atanmış şirketler var ya. TMSF bunları uygun şartlar bulup sattığında bu şirketler hem işlemeye devam ediyor, o sattıkları geliri parayı da TMSF irat kaydediyor. Eğer o madde olduğu geçtiği taktirde TMSF’nin bu şirketleri satma görevi ortadan kalkıyor. Yağma Hasan’ın böreği gibi bu şirketler ortadan kalkıncaya kadar içinde ne var ne yok ağalar, beyler, ağabeyler yiyip içip ne olacaksa sıfıra indirinceye kadar kalacak. Bu iki konuya aşırı derecede dikkat etmenizi istiyorum.
Pertek’te bir muhtarımız bana endişelerini söyledi. Ben muhtarımıza dedim ki, „Ben bu millete yamuk yapmam. Bu millete yamuk yapanın da alnını karışlarım“ dedim. Bu iki madde birer yamuktur. Sayılarının çok olmasının getirdiği şımarıklık ile geçirmeye çalışabilirler. Milletimize yamuk yaptırmayacağız. Yazıktır, günahtır.
Demokrasi, yönetenin değil, muhalefet edenin söz hakkının güvencesidir. Milletin hakkının, hukukunun, iradesinin güvencesidir. O nedenle de Gazi Meclisimiz, aynı zamanda Millet’in Evi’dir. Sen, demokrasiye gıcık oluyor olabilirsin. ‘Demokrasi amaç değil, araçtır’ diyor olabilirsin. Hatta kendi kendine, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız şahsımındır’, diyor da olabilirsin. Ama bu aziz millet, demokrasisine el sürdürmez. İradesine müdahale ettirmez. İstanbul seçimlerini hatırla. Gün olur, o sandık milletin önüne gelir. Ve o gün geldiğinde, bu yapılanların hesabını milletine verirsin. Demedi deme.
„ADAYIMIZ 13. CUMHURBAŞKANI OLACAK“
Sayın Erdoğan ve arkadaşları Türkiye’yi yönetemiyor, Türkiye her geçen gün kaybediyor. Vatandaşlar yokluğa ve yoksulluğa mahkum ediliyor. İnsanlarımız artık bu iktidardan bıkmış. Millet bizi çağırıyor. O yüzden İYİ Parti her geçen gün büyüyor. Korkuları büyüdükçe yalanları ve iftiraları büyüyor. Ama çirkinlikleri büyüdükçe onlar küçülüyor. Milletimizden yetkiyi alınca Türkiye’nin uzun zamandır beklediği yönetim anlayışıyla tanıştıracağız. Ülkemizi yeniden düze çıkaracağız.
Değerli dava arakdaşlarım hazır olun geliyoruz. Sayın Erdoğan’dan Saray şurekası da çok merak ediyor. Rahat olun ağalar. Stres yapmayın yaşlı başlı adamlarsınız. Siz hiç merak etmeyin. Adayımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı olacak. Kesin bilgi, yayalım.“
BirGün