in , , , , ,

Sivas Katliamı Hamburg’da da Unutulmadı

Sivas’ın Işığı Hamburg’da da Sönmedi

Sivas Katliamı Hamburg'da da unutulmadı

ALMANYALILAR – Hamburg ve çevresinde faaliyet gösteren Alevi kurum ve kuruluşlarının ve Demokratik Güç Birliği’nin çağrısı üzerine bir araya gelen yüzlerce Alevi, Alevi dostları, politikacılar, demokratlar ve duyarlı insanlar Hamburg’un Altona semtinde iki saat süren bir etkinlik ile dünyanın dört bir yanında gerçekleştirilen benzer etkinliklerde olduğu gibi Sivas Katliamı’nı bu kentte de unutturmadılar.

Etkinlik yavaş yavaş başlıyor, saygı duruşuna millet hazırlanıyor

“Sivas’ın Işığı Sönmeyecek” adlı etkinlik, 28. yıl önce Sivas’ta barbarca yakılarak katledilen 33 insanın anısına yapılan saygı duruşu ile başladı. Ardından dedenin konuşmasıyla çırağı uyandırıldı. Alevi kurum ve kuruluşlarından sözcüler Almanca konuşmalar yaptılar. Ozanlar ve sanatçılar aralarda bağlamaları ile deyişler okuyup türküler söylediler.

SPD Federal Meclis Üyesi Milletvekili Dr. Matthias Bartke

Moderatörlüğünü Avukat Mahmut Erdem’in yaptığı etkinlikte SPD Federal Meclis Üyesi Milletvekili Dr. Matthias Bartke kendisinden önce söz alan konuşmacılara teşekkür edip fikirlerine katılarak konuşmasına başladı. Alevilerin hem Türkiye’de hem de Almanya’da demokrasi için oynadıkları önemli role değindi. Alevilerin Türkiye’de baskı altında olduklarının oldukça belirginleştiğine söyleyen SPD’li politikacı Avrupa Adalet Divanı’nın da bunu onayladığını, böylesi etkinliklerinin yapılması gerektiğine ve neden önemli olduğuna değinerek, Türkiye’de gözlemci olarak katıldığı Turgut Öker’in mahkemesi hakkında bilgiler verdi.

Avukat Mehmut Erdem resmi açılışı yaparken

Daha sonra söz alan yine Federal Meclis Üyesi CDU’lu Milletvekili Marcus Weinberg etkinliğe severek katıldığını, şehrin bu semtinde yıllardır faaliyette bulunan Alevi kurumunun bulunduğu mahallede büyüdüğünü, Altona’da büyüyen biri olarak her gün yaşanan birlikteliğin, hoşgörünün, saygının ne demek olduğunu çok iyi bildiğini ama en önemlisi unutmamanın, hatırlamanın gerekliliği ve önemini vurguladı. Dünü anlamadan bugünün kavranamayacağını ve yarının şekillendirilemeyeceğine değinen politikacı kendisinden önce konuşan meslektaşına hak vererek Altona’da da hatırlama kültürünü kapsayan bir oluşumun gerekliliğini belirterek Sivas Katliam’ının unutturulmaması ve açıklığa kavuşturulması gerektiğini, bu katliamın soyut bir şey olmadığını, duvarda asılı resimlerini göstererek bu insanların ailelerinin, akrabalarının, arkadaşlarının ve yakınlarının olduğunu, her birinin ayrı bir hikayesinin bulunduğunu, Almanya ve Avrupa için de orada gerçekleşen bu katliamın her yönüyle açıklığa kavuşturulmasının önemine değindi.

Federal Meclis Üyesi CDU’lu Milletvekili Marcus Weinberg

Weinberg vahşi bir katliamın gerçekleştirildiğini, asker ve polisin buna seyirci kalmalarının kabullenilemeyeceğini, etkinliği koruyan polisleri işaret ederek onların insanları koruma görevlerinin olduğunu, azınlıkları da koruduklarını, devletin de azınlıkları koruma yükümlülüğü olduğunu, ayrıca kendi kültürlerini yaşama imkânı da sunmaları gerektiğini belirtti. Almanya’da yüz altmış yerleşim bölgesinde yedi yüz binden fazla Alevinin yaşadığına değinen politikacı Sivas Katliamı’nın her yönüyle açıklığa kavuşturulmasının gerektiğini ve Türkiye’de de bu katliamın unutturulmaması için bir anıtın dikilmesinin önemini belirtti. Bir tarihçi olarak bu katliamın hatırlanması gerektiğini, unutturulmaması gerektiğini, ki ancak o zaman bir daha tekrarlanmasının önüne geçilebileceğini belirtti.

Hamburg SOL PARTİ Eyalet Meclisi Milletvekil Metin Kaya

Daha sonra söz alan Hamburg SOL PARTİ Eyalet Meclisi Milletvekil Metin Kaya’da acımız tarif edilemeyecek kadar büyük diyerek söze başladı, aynı zamanda öfkemiz de bir o kadar büyük diyerek 28 yıl önce öldürülen 33 insanın katliamının önceden istihbarat servisince itinayla planlanıp hazırlandığını, planın tamamıyle Alevi katliamına yönelik olduğunu, o güne giderek Sivas’da düzenlenen Pir Sultan Abdal’ı anma etkinliklerine katılan yüze yakın ülkenin onuru ve yüz akı sanatçı ve aydının valiliğin daveti üzerine bir araya geldiklerini, daha sonra elde edilen bilgiler ışığında milli ve jandarma istihbaratın şehirde özenle kapsamlı bir provokasyon hazırladıklarının ve bu insanların katledilmesini planladıklarının açığa çıktığını ve bu bilgilerin kamu oyuna mal olduğunu belirtti.

Katliam 28. yılında yine lanetlendi

Kaya katliamı gerçekleştirenlerin çok az bir kısmının tutuklanıp cezalandırıldıklarını, bazılarının bırakıldıklarını, bazılarının başka ülkelere ve Almanya’ya kaçtıklarını, Almanya’ya bu insanlar ve yaşadıkları yerler hakkında bilgiler verilmesine rağmen Alman hükümetinin buna karşılık hiçbir şey yapmadığını, bunun altında da Erdoğan’a destek ve ondan çekinmenin yattığını, bu katliamın yeni olmadığını, yüzlerce yıldır benzerlerinin bir tekrarı olduğunu, bu gün Kürt illerinde ve Kürdistan’da hâlâ devam ettiğini, HDP’li politikacıların tutuklandıklarını, daha birkaç gün önce genç bir HDP’li kadının katledildiğini, iktidarın muhalefete, Kürtlere ve Alevilere karşı izledikleri kışkırtıcı politik söylemlerin buna yol açtığını, o yüzden öfke büyük derken bunun lafta kalmayıp hayat bulması gerektiğini, bu mevcut rejimin hâlâ bugün bile kışkırtıcı tavırlar içerisinde olduklarını, Almanya’dan destek görmemesi gerektiğini, örneğin Hamburg limanından bu rejime silah satış ve sevkiyatının durdurulması için başlatılan kampanyaya imzalarla destek sunulabileceğine, hangi isim altında ve ne türden olursa olsun bu iktidarın maddi manevi desteklenmemesi gerektiğini, Alman hükümetinin buna bir son vermesini isteyerek konuşmasını davet için teşekkür ederek sonlandırdı.

HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan

HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan’da konuşmasına dünya çapında iktidarları en çok rahatsız edenlerin aydınlar, yazarlar ve sanatçılar olduklarına değinerek başladı. Yaşar Kemal’in ifadeleriyle sorarak 33 aydınını, yazarını ve sanatçısını katleden bir toplumun utancını ve ayıbını dünyaya nasıl, neyi anlatıp açıklanabileceğini, böylesi bir toplumdan, bireylerden ve anlayıştan insanlığa, dünyaya ne hayır gelebileceğini sormasına hak vererek, Madımak’tan Cizre bodrumlarına geçti. Cizre’de iki yüzün üzerinde insanın canlı canlı yakıldığına değinen politikacı o süreçte mecliste olduğunu, kendilerine Başbakan ve İçiçleri Bakanı tarafından söz verilmesine rağmen o insanların orada yakıldıklarını aktararak, Sivas’ta 8,5 saat insanlar kurtarılmalarını beklerken karşılarındaki güruh “yakın, yıkın ulan!” diyerek sayıları on beş bin kişiye ulaşmalarına rağmen katliamdan sonra gözaltına 190 kişinin alındığını, bunlardan ancak 124’ünün yargılandığını ifade etti.

Etkinliğin dili ağırlıklı olarak Almanca idi

Karşısındakilerin ne kadar Hızır Paşa olmaya devam ettikleri sürece kendilerinin Pir Sultan olmaya devam edeceklerini belirten Akdoğan, onlar Diyarbakır zindanlarındaki zalimler olmaya devam ettikçe kendileri Mazlum Doğan, Kemal Pir olmaya devam edeceklerini, onlar ne kadar Cizre bodrumlarında insanları katledenler oldukça kendileri Mehmet Tunç’un sesi olmaya devam edeceklerini, Deniz Poyrazların sesi olmaya devam etmek sorunda olduklarını, bunun için faşizme karşı dayanışma olmadan, birbirine sahip çıkmak olmadan onun geriletilemeyeceğini, karşıda sadece bir partinin olmadığını bir devlet anlayışının olduğunu buna karşı güçlü bir mücadele vermenin yöntemin birlikte dayanışma içerisinde olunması gerektiğini, önümüzdeki son iki yılın çok önemli olduğunu bir yandan Alevilerin yok sayıldığı, diğer yandan Kürtlerin yok sayıldığı bir yerde birlikte mücadele verildiğinde bunların geriletileceğinden emin olunması gerektiğini vurgulayarak konuşmasını Pir Sultan Abdal’ın dizeleri ile sonlandırırken katledilen insanları rahmet ve saygıyla anarak geride bıraktıkları ışığın aydınlatmaya devam ettiğini belirterek sonlandırdı.

Hüseyin Ertuğrul

Daha sonra söz alan rezitatör Hüseyin Ertuğrul’da Sivas Katliamı’nda hayatını yitiren Şair Behçet Ayzan’ın bir şiirini okudu.

„Sivas’ın Işığı Sönmeyecek“ etkinliği ile Hamburg ve çevresinde yaşayanlar, Sivas Katliamı’nı bir kez daha lanetlediler, hayatını yitirenleri saygıyla andılar.
Die Deutsche Abgeordneten aus den Parteien CDU, SPD und DİE LİNKE sagen über das Sivas Massaker was sie gerade empfinden.

03.07.2021

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

Rüstungsexportpolitik der Bundesregierung im 1. Halbjahr 2021

Vereinsrechtliche Ermittlungen gegen „Bandidos MC Federation West Central“