Dünyadaki çeşitli araştırma enstitülerinden uzmanları bünyesinde toplayan bir girişim olan World Weather Attribution bilim insanları, küresel ısınmanın Kuzey Amerika’daki aşırı sıcakları en az 150 kat daha fazla mümkün kıldığına dikkat çekti.
Araştırmanın yazarlarından Oxford Üniversitesinden Friederike Otto, “Hiç kuşku yok, küresel ısınma büyük bir rol oynadı” dedi.
Sözkonusu bölgede alışıldık ortalamaya kıyasla öylesine anormal bir şekilde yükselen sıcaklıklar, araştırmacılar açısından böylesine bir olayın hangi hızla yeniden yaşanabileceğini hesaplamayı zorlaştırdı. Ancak araştırmacılara göre mevcut iklimde böyle bir sıcak hava dalgası istatistik olarak her bin yılda bir yaşanabilir.
Geçen ay Kanada birçok kez üst üste rekor sıcaklar yaşadı. 30 Haziran’da Lytton köyünde hava sıcaklığı 49,6 dereceye kadar çıktı.
ABD’nin Washington ve Oregon eyaletlerinde de şaşırtıcı sıcak hava baskının yol açtığı “ısı kubbesi” oluştu. Bu iklim olayı yeni olmasa da şimdiye kadar tespit edilenden daha güçlü gerçekleşti.
Sıcaklıkla bağlantılı can kayıplarının net sayısı bilinmiyor, ancak yüzlerce kişinin sıcaktan öldüğü sanılıyor.
İklim değişikliklerini gözlemleyen Avrupa servisi Copernicus’a göre Haziran 2021, ölümlerin yapılmaya başlamasından bu yana Kuzey Amerika’daki en sıcak haziran ayı olarak kayda geçti.
Araştırmacılar gelecek açısından iki muhtemel senaryo öngörüyor. Birincisi, iklim krizi artsa ve böyle bir olayı daha muhtemel kılsa da, çok nadir kalmaya devam edecek.
İkinci varsayım daha endişe verici: Sıcaklıklardaki genel artış, şimdiye kadar tahmin edilenden ve mevcut iklim modellerinin tahmin edemediği yüksek bir ısınmaya yol açarak bir eşiği geçmiş olabilir.
Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü’nden Geert Jan van Oldenborgh, bu ısı kubbesi için „Kimsenin görmediği veya mümkün olduğunu düşünmediği bir şey. Sıcak dalgalarını düşündüğümüz kadar iyi anlamadığımızı hissediyoruz“ dedi.
Küresel ısınma sanayi öncesi çağa göre en az +1,1°C kazandı. Paris İklim Anlaşması, bu ısınmayı +2°C, mümkünse 1,5°C ile sınırlı tutmayı hedefliyor.
Bilim insanları harekete geçmeye çağırıyor. Başta şiddetli sıcaklar için uyarı sistemleri ve uygun binaların inşası olmak üzere yeni koşullara adapte olmak için tedbirler alınması öneriliyor. Ancak her şeyden önce uzun vadede sera gazı emisyonlarının düşürülmesi isteniyor.
ANF