Ortalığa saçılan mafya, devlet ve siyaset ilişkisi tüm ülkeyi karanlığa sürükledi. İddialar hakkında konuşan iktidar cephesi, hamasetten öteye geçemezken kamuoyunun merak ettiği hiçbir soruya yanıt verilemedi.
Devlet, mafya ve siyaset üçgeninde açığa çıkan kirli ilişkiler Saray rejiminin ülkeyi sürüklediği bataklığı gözler önüne serdi. Ucu ülke sınırlarını aşan uyuşturucu ticaretinden ‘faili mechul’ cinayetlere, iktidar içi güç odakları arasındaki savaştan bütün karanlık odaklara dek tüm pislik ortalığa saçıldı.
Kamuoyunun yanıtlanmasını beklediği hiçbir soruya cevap verilebilmiş değil. Son olarak Saray ve çevresiyle yediği içtiği ayrı gitmeyen bir mafya elebaşısının iddialarının odağındaki isim olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da önceki gün katıldığı programda gazetecilerin sorularını ısrarla geçiştirdi.
Son dönem ortaya atılan iddia ve peş peşe gelen itiraflar üzerinden kamuoyunun Saray’ın yanıtlamasını beklediği soruları şöyle derledik:
• 7 Haziran sonrası patlayan ve bir anda kesilen bombaların 5 Kasım seçiminde AKP’nin tek başına iktidar olmasında rolü var mıdır?
• Her ay 10 bin dolar alan siyasetçi kim?
• Peker’in Hürriyet baskını için kendisini arayan AKP’li isim kim?
• Aynı dönemde başlayan vergi incelenmesiyle bir ilişkisi var mı? Medyada AKP hegemonyasında nasıl bir etki yarattı?
• Kutlu Adalı cinayetinde Atilla Peker gözaltına alınırken Korkut Eken ve Mehmet Ağar hakkında neden işlem başlatılmadı? Mumcu cinayeti için de benzer bir çalışma var mı?
• Peker’e koruma kim tarafından verildi? Ağar döneminde neden uzatıldı?
• Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “paralel bakan” olarak tarif edilen kim? Sadık Soylu iddiası doğru mu?
• Kolombiya’dan gelecek olan 5 ton kokain kimin? Kolombiya’daki uyuşturucu trafiği için Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın Venezuela’ya iddiasına Binali Yıldırım son olarak ‘meraktan gitti’ yanıtı verdi. Bölgedeki uyuşturucu trafiği nasıl işliyor ve Erkan Yıldırım bunun neresinde?
• Binali Yıldırım’ın yardım iddiası doğruysa DMO’ya verilmesi gereken resmi beyan nerede?
• Hrant Dink suikastının faillerinden Erhan Tuncel’i Sedat Peker’e emanet eden kim?
• Soylu TRT’de Bakanlığa getirildiğimde tek bir makale dahi okumadım dedi. Soylu neden İçişleri Bakanlığı’na tercih edildi? Mehmet Ağar kliğinin gölge bir bakanı olarak mı getirildi?
• M. Sancar Davutoğlu ile SETA’da görüştü dedi. O zamanlar SETA başında Haten Ete vardı. Ete bugün Davutoğlu ile birlikte hareket ediyor. Soylu bugün de SETA’ya karşı mı?
• Ağustos 2020’de Kocaeli’nde yakalana n 500 kilogram uyuşturucu ilk aramada bulunamadı. İkincide bulundu. İlkinde bulamayan yetkililerle ilgili neden işlem yapılmadı?
• Bir suç örgütü elebaşısının Cumhur İttifakı adına mitingler yapmasına neden izin verildi?
Akşener, Peker’in iddialarına ilişkin konuştu, Erdoğan’a seslendi: Ne kadar sessiz kalacaksın?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasında Sedat Peker’in iddialarına ilişkin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Akşener, „Bu kepazeliğe ne kadar sessiz kalacaksın?“ dedi. Akşener konuşmasında partisinin „iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem“ önerisini de açıkladı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddialarına ilişkin konuşan Akşener, „Bu kepazeliği artık sadece Türkiye değil dünya takip ediyor“ ifadeleriyle AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi: „Bu kepazeliğe ne kadar sessiz kalacaksın?“
Akşener, şunları söyledi:
„Öyle zamanlardayız ki devleti idare edenlerin hangi işine baksak elimizde kalıyor. Bir video fırtınası aldı başını gidiyor. Normalde bizim siyaset anlayışımıza göre parti içi meselelere karışmak olmaz, ama bu iş aile içi meseleler haline gelmiş, hele hiç karışmayız. Ama AK Parti içindeki skandallarla milletin gerçek gündeminin gölgelenmesini istemeyiz. Bu kepazeliği Türkiye değil, dünya takip ediyor. Beyler, Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarı söz konusu, cümle aleme rezil ettiniz. Bu işler karşılıklı videolar yayınlamakla, gizemli hikayeler bulandırıp, çarptırmakla olmaz. Ekranlara çıkıp saçmalamakla hiç olmaz. Konuyu yaymakla hiç olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Bu iş bütün iddiaları araştıracak şeffaf bir yargı süreciyle olur. Devlet itibarının kişiler üzerinden daha fazla ayaklar altına alınmasına izin verilemez. Yapılacaklar basit, İçişleri Bakanı ve suçlamalara maruz kalanlar kenara çekilir, Cumhuriyet’in savcı ve hâkimleri devreye girer… Adalet bunu gerektirir. Sayın Erdoğan, bu kepazeliğe daha ne kadar sessiz kalacaksın? Alengirli abuk sabuk işlerinizle devletimizi daha fazla yaralamayın. Makamlarınızın sorumluluğuyla gerekeni yapan, memleketimizi küçük düşürmeyin.“
BAHÇELİ’YE RİZE YANITI: DEĞERLİ KOLTUĞUNDAN KALKACAKSIN
Rize ziyaretini olay çıkarmak için tasarlandığını ileri süren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de yanıt veren Akşener, „Madem esnafa gitmemizden rahatsızsın o zaman çok değerli koltuğundan kalkıp milletimin ayağına gideceksin“ dedi.
Akşener, şöyle konuştu:
Ben gezmezsem kim gezecek esnafı muhterem? Büyük ortağın saraydan çıkmıyor, sen de ortada yoksun. Milletimizin derdini kim dinleyecek? En son ne zaman esnaf ziyareti yaptın? En son ne zaman çiftçinin elini sıktın, işsize iş buldun, milletin derdini merak ettin? Biz bu yolculuğa çıkarken milletimize söz verdik, koltuk değil ayakkabı eskiteceğiz dedim. Sen iktidarın küçük ortağısın, madem esnafa gitmemizden rahatsızsın o zaman çok değerli koltuğundan kalkıp milletimin ayağına gideceksiz, Rızalı esnafın, Ispartalı çiftçinin halini hatırını soracaksın. Kürsüden öfke tiradları atmayı bırakıp işini yapacaksın. Nefret siyasetiyle değil hizmet siyasetiyle rekabet edeceksin. Bunları yapamayacaksan da bize gölge etmeyeceksin.“
PARTİSİNİN YENİ PARLAMENTER SİSTEM ÖNERİSİ AÇIKLADI
Meral Akşener konuşmasında, “iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi”ni de gösterdiği bir video ile duyurdu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni “ucube sistem” olarak tanımlayan Akşener, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemin detaylarını anlattı.
Akşener’in açıklamalarından satır başları şöyle:
„Geçtiğimiz hafta Rize’nin ilçelerini ziyaret ettim. Önce İkizdereli vatandaşlarımızın doymak bilmez mütahhitlere karşı duruşuna şahit oldum. Sonra İkizdere ve Çayeli esnafının dertlerini dinledim. Milletimizin en önemli hasretlerinden olan ev sahipliğini yerine getirdiler. Allah onlardan razı olsun. Biz ziyaretlerimizi yaparken, İkizdere ve Çayeli’nde AK Parti teşkilatlarının sağdan soldan topladıkları küçük gruplar üzerinden bazı provokasyon girişimler oldu.
Ben Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını anlayabiliyorum, son dönemde çok zor günler geçiriyorlar. Kaçmak zorunda oldukları birçok soru, sektirmek zorunda oldukları bir dolu iddia var. Bu yüzden de benim sözlerimi çarpıtıp buradan yol olur mu diyorlar. Varsın desinler, bazen bu tür siyasi ‚işler‘ olur. Bunu yaparken Rizeli kardeşlerimi zan altında bırakmaya cüret etmelerini kabul etmem. Bana Türkiye’nin hiçbir yerinde zarar gelmez, ben Rize’nin geliniyim. Bana oradan hiç zarar gelmez.
‚ERDOĞAN VE BOL MAAŞLI DANIŞMANLARI MİLLETİMİZİ FAKİRLİKLE, İŞSİZLİKLE BAŞ BAŞA BIRAKTI‘
Vatandaş hayatta kalma mücadelesi verirken iktidar ülke kaynaklarını eşe dosta aktarıyorsa, iktidar ömrünü tamamlamış demektir. İktidardakiler yetkinin ve kararın millete ait olduğu gerçeğini hesaba katmayıp günlerini gün etseler de, bu gerçek hep böyle olmuştur.
Sayın Erdoğan iktidarda gelirken vaatlerde bulundu, milletimiz de ona güvendi. Ancak 19 yılın sonunda sayın Erdoğan ve bol maaşlı danışmanları milletimizi fakirlikle, işsizlikle baş başa bıraktı. Sayın Erdoğan bozulan ekonomi ve pandemi karşısında bunalan milletimize el uzatmadı. Buna rağmen geçen hafta kendisi zor durumdaki esnafımıza sözümona müjdeler verdi. 1,4 milyon esnafımıza da 4 milyar 622 milyon lira hibe verileceğini açıkladı. Olmadığında bir lira bile kıymetlidir ama o 4 milyarı öyle bir anlattı ki… 4 milyar demedi mesela, 4 milyaaaaaar dedi. 4 milyar demek gözünde küçük göründü, milyaaaar deyince büyüdü.
Aylardır kapalı esnafımız, tedarikçiler ve aileleriyle birlikte 20 milyon insanımız demek. Borçla harçla kira ödüyorlar.
Sayın Erdoğan, sen a’yı uzattıkça sıfırlar da o kadar uzamıyor, vatandaşın derdine derman olunmuyor. Pandemide esnafımızı yalnız bıraktığın gerçeği değişmiyor. O 5 müteahhitten birinin 9,4 milyar lira vergi borcunu sildin. Ekonominin bel kemiği olan esnafa 4 milyar 622 milyon lira. Böyle vicdansızlık olur mu!
‚4 AYDA 434 VATANDAŞ İNTİHAR ETMİŞ, UMURLARINDA BİLE DEĞİL‘
Milletin cebinden ertesi günü bir yılda 26 milyar fazla almanın tezgahını kurdular. Akaryakıttaki ÖTV’yi görülmemiş şekilde artırdılar. Esnafımıza veirlecek 4,5 milyar liraliık destek, bu akaryakıt zammı ile geri alınacak. IBAN yollamayı bıraktılar direkt vergi olarak kesiyorlar. Hem vatandaşımızın cebinden daha fazla vergi çıkacak hem de hayat daha pahalı olacak. İşte size AK Parti zihniyeti… Yazıklar olsun.
Bu zihniyetin artık milletimize verecek hiçbir şeyi kalmamıştır. Bu ucube sistemde milletimizin çilesi dağ olmuş… Ekonomi yoğun bakımda, adalet ağır yaralı, demokrasi sizlere ömür ama ağalara göre işler tıkırında. Milletimiz bu zor zamanlar ne yiyor umurlarında bile değil. 4 ayda 434 vatandaş intihar etmiş. Her gün bir cinnet çığlığı yükseliyor. Umurlarında bile değil.
İYİLEŞTİRİLMİŞ VE GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM ÖNERİSİ
İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem önerimiz milletimize hayırlı olsun. Büyük Türk milleti, iyi ve cesur evlatların bugün burada. Yolsuzluğun, yoksulluğun, yasakların sebebi olan bu ucube sisteme son verecekler burada. Hukuksuzluğa, keyfiliğe dur deyip, milletimizin huzur ve refahı için iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi milletimizle inşa edeceğiz.
Peki, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem nedir? Sosyal hayattan ekonomiye, adaletten diplomasiye her alanda ülkemizin karşılaştığı sorunların anahtarıdır. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle içine düşürüldüğü sıkıntılardan çıkış yoludur. Adaleti, liyakati, ortak aklı, devletle milletle yeniden buluşturan bir ilkesel çerçevedir. 12 Eylül darbesi ve devamındaki süreç, yüksek seçim barajı ve seçim kanunundaki çarpıklıklar, dolayısıyla iktidar partilerine aldıkları oy oranından daha büyük bir güçle ülke yönetme imkanı vardı. Yönetimi ortak akıldan uzaklaştırdı. FETÖ’nün 15 Temmuz’da hain darbe girişimi ve devamındaki OHAL döneminde, partili CB sistemine geçildi. Yüzde 50 artı 1’i sağlamak için her şeyin mübah görüldüğü bu sistem milletimizi kutuplaştırdı.
Bu sistemle yoksulluk, yasaklar, yolsuzluk arasına mahkum edilmiş durumdayız. İçinde bulunduğumuz durum, anayasal demokrasi yoksunluğu olarak tanımlanıyor. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem ilkeleri olarak belirlediğimiz ilkeler, demokratik hukuk devleti idealimizin özünü oluşturan, özgür birey, güçlü STK’la, güçlü devlet ve güçlü milli ekonomimizin inşasını sağlayacak temel yapı taşlarıdır.
SİSTEMİN İLKELERİ
TARAFSIZ CUMHURBAŞKANI
1- İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde, TC, Başbakan ve Bakanlar Kurulu tarafından yönetilecek. CB’nin hiçbir parti ile bağlantısı olmayacak. Devletin ve milletin birliğini temsil edecek. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde CB’nin görev ve yetki alanı, demokrasinin tıkandığı anlarda kurumlar arasından hakemlik vazifesini ifa eden devletin en üst organı şeklinde düzenlecek. Böylece partili CB’nin Meclis’imizi etkisiz hale getiren karar ve uygulamaların önüne geçilecek. Yasama gücü yeniden TBMM’ye devredilecek. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde CB, yalnızca bir dönem görev yapabilecek, görev süresi 6 yıl olacak, aktif siyasete dönemeyecek.
ÇOĞULCU DEMOKRASİ, KATILIMCI YÖNETİM, GÜÇLÜ MECLİS
2- Partili CB sistemine geçildikten sonra anayasa ve anayasal kurumlar etkisiz hale geldi. TBMM’nin etkinliği azaldı. Karar süreci bir kişiye teslim edildi. Ortaya sorunlu bir demokrasi çıktı. Sorunlu bir yargı, sorunlu ekonomi demektir. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem, çoğulculuğa dayanacak. Uzlaşmacı ve kapsayıcı siyasetin yapılmasını sağlayarak demokrasimizi güçlendirecek. Koalisyon hükümetleri bugüne kadar, Erdoğan tarafından ülkenin kalkınmasının, ekonomik refahın önünde büyük engel gibi gösterildi.
‚AYM, HSK, SAYIŞTAY, RTÜK ÜYELERİ MECLİS TARAFINDAN BELİRLENECEK‘
Mevcut sistemde belediyelere yük binmiş durumda. Kentsel dönüşüm düzenlemelerinde Cumhurbaşkanı kararı aranır oldu.
KUVVETLER AYRILIĞI VE GÜÇLÜ DENETİM
3- Bizim için herhangi bir vesayet kabul edilemez. Nitekim kuvvetler ayrılığı her türlü vesayetin önüne geçebilecek bariyerde. Önerimizde devletin hiçbir kurumu anayasadan aldığı yetkiler dışında vesayet kuramayacak. Böylece Türkiye’de vesayet dönemi sona erecek.
Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkede açtığı sorunların nedeni keyfilik. Bu durum uluslarası finans çevrelerinde ekonomik kırılganlığa neden oldu. Önerimizde, Merkez Bankası’nı müdahalelere kapatacağız. Merkez Bankası Başkanı Bakanlar Kurulu tarafından beş yıllığına atanacak. En az yüzde 5 oranında kadın üyelerden oluşacak bu kurumlarda başkanlar bakanlar kurulu tarafından 4 yıllığına atacanak.
TBMM, Türk milleti adına bütçe düzenlenmelerinde söz söyleyecek. Önerimizle yolsuzluk ile mücadelede kamu da denetimsizliğe son vereceğiz. Kamuda denetimsiz alanlara derhal son vereceğiz. Hükümetin bütün harcamaları Sayıştay denetimine açık olacak. Milletin parasını harcarken sığınılan ticarı sır saçmalığına son verilecek.
‚TAM BAĞIMSIZ, TARAFSIZ YARGI‘
4- Hukukun üstünlüğü ve tam bağımsız, tarafsız yargı:
Milletimizin her bir ferdi şartsız kanunun önünde eşit olacak. Hiçbir suç cezasız kalacak, ama bu ülkenin hiçbir yurttaşı da sahte delillerle cezalandırılmayacak.
Adil yargılama ancak bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından yapılabilir. Bu da hakim ve savcının tarafsız ve bağımsız olması ile mümkündür.
Mevcut sistemde cumhurbaşkanı ve bakan hukuksuzluğa sessiz kalıyor. Böyle hukuk olmaz, böyle adalet sağlanamaz. Bu nedenle, Türkiye bu utançtan kurtulacak. HSK, üye atama sistemi değiştirilecek. HSK, en az beşi kadın, 15 üyeden oluşacak. Adaylar barolar, üniversiteler tarafından önerilecek TBMM’de tarafından seçilecek. HSK üyeleri bir kez seçilecek ve görev süresi beş yıl olacak.
Bir ülkenin yönetimindeki en önemli unsuru da anayasayı korumaktır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi çok önemlidir. Güçlendirilmiş parlamenter sistemde Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi de düzenlenerek vesayetin etkisinden kurtarılacak.
DEVLETTE LİYAKAT
5- İYİ Parti olarak ısrarla bir öneride bulunuyoruz, diyoruz ki liyakat vazgeçilmezdir. Ancak maalesef bir kişinin tercihlerine hapsedilen sistem, bir makama ulaşabilme kriteri, eş dost olma noktasında gelmişti.
Torpilin yeni adı haline gelen mülakat kaldırılacak. Liyakatli kadroların kaynağı akademidir. Apartmanlara sıkışmış üniversitelere çeki düzen vermek zorundayız. Bunu sağlamalının ilk koşulu da akademi ve mali özerklik. Bu nedenle güçlendirilmiş parlamenter sistemler üniversitelerin özerk hale getirilecek.
Rektör atamaları, kurum dışından yapılmayacak. Öğretim üyeleri kendi rektörlerini kendileri seçecek. En fazla oy alan öğretim üyesi YÖK bildirilecek ve ataması yapılacak. Fakültelere de fakülte dışında dekan atanmayacak. Dekan, fakültenin öğretim üyelerinin içinden seçilecek.
15 Temmuz hain kalkışmasının ardından birçok kurum gibi TSK’da da büyük yıkıma neden oldu. Harp akademileri kapandı, milli savunma üniversiteleri kuruldu. Eğitimdeki liyakat sorununun, ordu içinde liyakata dönüşmesi kaçınılmazdır. Askeri liseler ve harp akademeleri yeniden açılacak. Her kurumun içinde Devlet Liyakat Kurumu oluşturulacak.
İNSAN HAKLARI VE BİREYSEL ÖZGÜRLÜKLER
6- Demokratik, sosyal hukuk devletinin en temel kuralı olan kişinin bireysel özgürlükleri, hukuk tarafından en üst seviyede korunması sağlanacak.
STK’lar güçlendirilecek. Hak savunucuları yapmaları için önlerindeki engeller kaldırılacak.
Devlet, STK’larla birlikte çalışacak. İşçilere, öğrencilere, baro başkanlarına, doğaya sahip çıkan köylülerine, doğa savunucularına, 8 Mart Dünya Kadınlar gününde itilip kakılan kadınlara, EYT’li vatandaşlarımıza hukuksuzca müdahale edilemeyecek.
ÖZGÜR BASIN
7- Basının özgür olmadığı bir ülkede, siyasetin ve seçimlerin eşit şartlarda yapılması mümkün değildir. Bunu AKP’nin medya düzeninde yaşadık.
Medya patronlarının diğer iş kollarındaki yatırımları çok sıkıcı denetlenecek. Medyayı diğer alanlarda avantaj olarak kullanılması engellenecek.
ADİL VE ÖZGÜR SEÇİMLER
8- Milletin iradesinin hakkıyla yansıtamayan seçimler, demokrasinin önündeki en büyük engeldir. Güçlendirilmiş parlamenter sistemde seçimler adil ve özgür bir şekilde yapılacak. İlk adım olarak seçim barajı yüzde 5’e indirilecek. Siyasi etik ilkelerinden taviz verilmeyecek. Önerimizde, YSK’nın yapısı ve işleyişinde gerekli düzenlemeler yapılacak. YSK, seçime ilişkin kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’nde itiraz edilebilecek.
İYİ Parti olarak, Türkiye’yi ayrılmaz bir bütün olarak görüyor, bu ülkenin huzurunu daim kılmak için çalışıyoruz. Bu kütlü ülkü milletce birbirimize güvenmemizi gerektirir. Güçlendirilmiş parlamenter sistemimiz bu ülküden kaynaklanmıştır.
Önerimiz, ülketi kutuplaşmadan ve ekonomik krizden kurtaracaktır. Bu günden itibaren siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ile sürekli temas içinde olacağız. Önerimizi hep birlikte geliştireceğiz. “
BirGün