in ,

Sağın devlet, mafya, siyaset ilişkisi

Tüm pislikleri ortalığa saçılıyor

Devlet, mafya ve siyaset üçgeninde ortaya çıkan bu yapı, sağ iktidarların tarihiyle paralel ilerliyor.

Türkiye’de sağ iktidarların tarihiyle paralel ilerleyen devlet, mafya ve siyaset üçgeni, günümüzde zirveye ulaştı. 60’larda kontrgerilla hareketleriyle başlayan kirli ilişkiler ağı, 90’larda Susurluk skandalında açığa çıkarken AKP-MHP ittifakı ile bugün de devam ediyor. Son günlerde organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in pek çoğu önceden bilinen iddiaları yeniden kamuoyunun gündemine oturdu. Uyuşturucudan, cinsel saldırıya, karakolda milletvekili darp etmekten, siyasi hesaplaşmalara dek Saray rejiminin ülkeyi içine sürüklediği kirli ilişkiler yumağı ortalığa saçıldı. İddialara ilişkin soruşturma açmayan iktidar, yine muhalefete ve bağımsız medyaya yüklendi.

‘Korumamı Soylu verdi’

Katıldığı mitinglerde Cumhur İttifakı için oy isteyen, Barış Bildirisi’ni imzalayan akademisyenleri kanlarıyla duş almakla tehdit eden Peker, sosyal medya hesabından dördüncü videosunu yayımladı. Bir süre önce yurtdışına kaçan Peker, Pelikancılar, eski Bakan Mehmet Ağar ve oğlu Tolga Ağar hakkındaki açıklamalarının ardından bu kez İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ilişkin iddialarda bulundu. Peker, Soylu’nun kendisine koruma polisi verdiğini, Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ı kendisine düşman edenin Soylu olduğunu savundu. Soylu’nun, hakkında hazırlanan dosyadan kendisini haberdar ettiğini de öne süren Peker, “Koruma polisimi sen vermedin mi? Temiz Süleyman’ın istifa olayı var ya, bir gün önce robot hesaplardan tweetler hazırlandı” dedi.

Soylu basını hedef aldı

Peker’in açıklamalarına yanıt veren Soylu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve BirGün’ü de hedef aldı. Soylu, „Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var. Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var. Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var. Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var. Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var. Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var“ ifadelerini kullandı.

Soylu’ya destek veren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, muhalefetin ‘hazin bir durumda olduğunu’ iddia ederek “Umarım bu yaptıklarından hicap duyarlar” dedi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise „İçişleri Bakanımızı, AK Partimizi, hedef alanları kınıyoruz“ ifadelerini kullandı. Öte yandan CHP’nin Peker’in iddialarının araştırılmasına yönelik araştırma komisyonu kurulmasını talep edeceği açıklandı. CHP Milletvekili Muharrem Erkek, “Mafya-iktidar-ticaret ilişkileriyle ilgili bir araştırma komisyonu kuracağız” dedi.

Thodex’e uzanan ilişki

Peker’in açıklamalarının ardından gündeme gelen bazı çarpıcı iddialar ise şöyle:

Peker, son videosunda Soylu’nun yeğeni Hasan Berk Işık için Soylu’nun eniştesiyle yapımcı Polat Yağcı’yı tanıştırdığını iddia etti. Hasan Berk Işık, Thodex’in kurucusu firari Fatih Faruk Özer ile Soylu’nun fotoğrafındaki üçüncü isimdi. Videoda adı geçen Hasan Berk Işık’ı kamuoyu başka bir yerden daha tanıyor. Hasan Berk Işık, Soylu’nun kız kardeşi Fatma Soylu Işık’ın oğlu.

Önceki gün İstanbul Maltepe’de ‘arazi anlaşmazlığı’ yüzünden çıktığı iddia edilen silahlı çatışmada ölen üç kişiden biri olan Uğur Köroğlu’nun, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Sedat Peker ile fotoğrafları ortaya çıktı. MHP Maltepe İlçe Örgütü, Köroğlu’nun ölümünün ardından “Ülküdaşımız vefat etti” şeklinde paylaştım yaptı. İstanbul Gülsuyu’nda uyuşturucu çetelerine karşı yapılan yürüyüş sırasında Hasan Ferit Gedik’in vurularak öldürülmesine ilişkin açılan davanın sanıklarından biri olan Köroğlu için “Sedat Peker’in adamı” deniliyordu.

Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Peker’in önceki videosunda iş insanı Mübariz Mansimov’u tehdit ederek Yalıkavak Marina’yı aldığı iddiasıyla ilgili konuştu. Bir anlık öfkeyle konuştuğunu söyleyen Ağar, “Bizi buradan uzaklaştırınca yapılacak olan da belli: Buraya mafya çökecek. Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır” şeklindeki ifadeleri nedeniyle Soylu’dan özür diledi.

***

BU PİSLİĞİ SOL TEMİZLER

Organize suç örgütü lideri Peker’in iddialarıyla bir kez daha ortaya saçılan kirli ilişkilere ilişkin SOL Parti’den yapılan açıklamada „Türkiye, bir kez daha ‘mafya-çete’ gerçeğiyle yüz yüze! AKP-MHP blokunun parçası olan mafyalar üzerinden başlayan hesaplaşma rejimin nasıl çürümüş ve lime lime dökülüp dağıldığını ortaya koyuyor“ denildi.

AKP’nin uzun zamandır tarikatlar ve mafya koalisyonu ile kirli ve karanlık ilişkiler ağı içinde ülkeyi yönetmeye çalıştığına dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: „Bugün, o mafya liderlerinden birisinin parçası olduğu pisliklerinin küçük bir kısmını anlatarak ortalığa dökülen ilişki ağı, bizatihi devletin ve AKP iktidarının karanlık gerçeğinden başka bir şey değildir.

Öncelikle hatırlanması gereken en temel gerçek, Kontrgerilla ya da bugünkü popüler ismiyle çeteler (devletin dışında bir ayrı derin ilişkiler ağı değil) devletin bir parçasıdır. Çeteler, ABD emperyalizmine bağımlı faşist devletin egemen sınıfların çıkarlarını korumak için oluşturduğu baskı kurumlarından birisidir.
Türkiye tarihinde, 12 Mart öncesi ve 70’li yıllar boyunca gerçekleştirilen suikastlar, katliamlar, provokatif saldırılar bu Kontrgerilla yapısının eseridir. 12 Eylül sonrasında, özellikle 90’lı yıllardaki karanlık cinayetlerde bunların imzası vardır. Kimi zaman kullanım süresi dolduğu için kimileri tasfiye edilse de Susurluk’tan sonrası bugün yine bir Susurluk’tur.

DAĞILMANIN SONUCU

AKP iktidarı özellikle Ergenekon operasyonlarını, ‘temiz eller operasyonu’ olarak sunarak bu eskimiş ilişkileri kontrolü altına alma hamlesini gerçekleştirmişti. 15 Temmuz sonrasındaki yeni baskı dönemi içinde, İslamcı-Türkçü ittifakla bu yapılar giderek iktidarın organik bir parçası haline geldi. Görülüyor ki bugünkü hesaplaşma bu kirli ittifaktaki dağılmanın bir sonucu olarak yaşanıyor.

Asıl önemli olan nokta ise uluslararası uyuşturucu ticaretinden Türkiye’nin kara para geçiş hatlarının merkezi kılınmasına uzanan bir gayri resmi ilişki ağı bizzat iktidar blokunun kontrolünde bu tür güçlere dayanarak örgütlendirilmiştir. İktidar blokunun parçası olan bu mafya ağı, ihtiyaç olduğunda muhalefeti ve toplumu da tehditle sindirme görevini icra etmiş, yeri geldiğinde bunlar eliyle operasyonlar gerçekleştirilmiştir.

Tüm bu ilişki ağı ne bir ‘derin devlet’ ne de ‘kişisel ilişkiler ağı’dır. Bizatihi devletin kendisi ve devletleşmiş bir siyasal İslamcı faşizmin parçasıdır. Bugün ortalığa dökülen bu irinin parçası olanların muhalefeti hedef alarak kendilerini kurtarma çabaları da bunun bir itirafından başka bir şey değildir.

Bu karanlıkla, bu çürümüşlükle hesaplaşma bu kirli güçlerin çarpışmalarından geçmeyeceği açıktır. Yıllardır ‘vatan-millet’ diye diye halka ve ülkemize karşı her tür kötülüğü yapan; bugün AKP ve MHP iktidar şemsiyesi altında semirmiş bu çetelerle hesaplaşmak bu siyasal İslamcı faşist iktidarla, bu harami düzeniyle hesaplaşmakla mümkün olacak.

PİSLİĞİ DEVRİM TEMİZLER!

Faşist, gerici bu kötülük iktidarı yenerek emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, bağımsızlığın ve kardeşliğin egemen olacağı, her türlü ezilen, sömürülen, dışlanan aşağılanan emekçi halkın devrimci iktidarı temizler! Ülkemizin tüm aydınlarını, ilericilerini, yurtseverlerini, gençlerini, kadınlarını, işçilerini ve tüm emekçilerini bu köhnemiş karanlığa karşı birlikte mücadeleye çağırıyoruz! Memleketi ve geleceğimizi bu çirkinliğin, kötülüğün pençesinden kurtaralım!“

AKP’li Çelik ‘belge’ istedi, CHP’li Başarır paylaştı: Emniyet’ten “Peker’e koruma” yazısı

Belge

CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Elinde belge olan hemen mahkemeye versin” diyen AKP’Li Ömer Çelik’e belgeli yanıt verdi.

CHP Mersin Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) Üyesi Ali Mahir Başarır, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’e 2015’te Barış için Akademisyenler İnisiyatifi” üyesi 1128 akademisyene yönelik söylediği, ‚Oluk oluk kanlarını akıtacağız‘ tehditlerinden sonra koruma polisi verildiği iddialarına ilişkin emniyet yazısını paylaştı.

“Elinde belge olan hemen mahkemeye versin” diyen Ömer Çelik’e soruyorum;

Bu kadar yozlaşmış düzenin içinde, hangi tarafsız mahkemeye, hangi tarafsız savcıya başvuralım!

İşte size İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nün itiraf gibi resmi açıklaması! pic.twitter.com/2ZZwQJiIK1 — Ali Mahir Başarır (@alimahir) May 13, 2021

Kişisel Twitter hesabından açıklama yapan Başarır, “’Elinde belge olan hemen mahkemeye versin’ diyen Ömer Çelik’e soruyorum; Bu kadar yozlaşmış düzenin içinde, hangi tarafsız mahkemeye, hangi tarafsız savcıya başvuralım! İşte size İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nün itiraf gibi resmi açıklaması!” dedi.

T24’te yer alan habere göre Başarır, “Mafya lideri Sedat Peker 9 Ekim 2015 tarihinde Rize’de ‘teröre lanet’ mitingi yapıyor. Burada, ‘oluk oluk kan akıtacağız’ diyor ama bu şahıs, aynı yıl devlet tarafından korunuyor. İş adamı kılıfı altında, Türkiye’de mafyalığın halk gözündeki en bilinen yüzlerinden birisine koruma veriliyor. Diğer tarafta ise tehdit almasına rağmen koruma verilmeyen binlerce insan var. Fakat, ‘oluk oluk kan akacak’ diyen şahıs ise koruma altında” dedi.

Ömer Çelik’in, ‘Elinde belge bulunan mahkemeye gitsin’ sözlerini de hatırlatan CHP’li Başarır, şu ifadeleri kullandı:

“Bu şahsa, iktidar tarafından 6 sene önce koruma verilmiş. Bu şahıs, 6 sene önce mafya lideri, suç örgütü lideri değildi de AKP iktidarı ile arası bozulunca mı suç örgütü lideri oldu? Siz bu illegal odaklara koruma tahsis etmişsiniz. Ömer Çelik, ‘mahkemeye başvursun’ diyor ama Süleyman Soylu attığı tweet ile yargıya etki edebildiğini açıkça ifade etmiş. Karşımızda, neresinden tutarsak tutalım elimizde kalan bir olay var. Bu yüzden TBMM’de bu konuyla alakalı bir araştırma komisyonu kurulmalıdır.”

“Eşinden, sevgilisinden şiddet gören kadınlara koruma sağlayamayan iktidarın; bir mafya liderinin güvenliği için koruma görevlendirmekten çekinmediğini” belirten CHP’li Başarır, şöyle devam etti: “AKP iktidarı, yalan söylemeye devam ediyor. Dün emrine koruma polisi görevlendiren İçişleri Bakanı, bugün ise organize suç örgütü lideri diyor. CHP olarak bizim görüşümüz ise en başından beri nettir; bu şahıs organize suç örgütü lideridir. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nün yayımladığı yazıya göre; bu şahsa, İstanbul Valiliği tarafından 2015 yılında koruma polisi verilmiş ve yine bu şahsın söylemlerine göre, Süleyman Soylu zamanında da bu uygulama devam etmiş. Fakat, burada bu mafya liderine koruma polisi verildiği ortaya çıkmışken utanıp istifa edeceklerine konuyu muhalefete getirip yüzsüzlük ve arsızlıkta çığır açıyorlar.”

BirGün

What do you think?

10k Points
Upvote Downvote

„100 Milliarden Euro Corona-Wirtschaftshilfen bewilligt“

Galatasaray’dan yeni transfer