Geçtiğimiz hafta Dünya Günü vesilesiyle derlenen raporlar, son yıllarda artan uyarılara rağmen okyanuslardaki plastik çöp yığınlarının katlandığını gösteriyor. Dünyanın üçte ikisinden fazlasını oluşturan okyanuslarda bu yıl itibariyle biriken plastik çöplerin miktarı 150 milyon ton olarak tahmin ediliyor.
Önlem alınmaması halinde 2050 yılına gelindiğinde okyanuslardaki plastik çöplerin 750 milyon tona ulaşacağı hesaplanıyor. Bu ise neredeyse artık balıklardan çok plastiğin sularda yüzmesi demek.
Her ne kadar büyük ebatlardaki plastik çöpler daha çok göze çarpsa da farklı araştırmalara göre, okyanus yüzeyleri ve diplerinde dolaşan plastik çöplerin yüzde 92’sini ‘mikro’ olarak adlandırılan çok küçük parçacıklar halindeki plastikler oluşturuyor. Bu ise örneğin balıklar üzerinden plastiklerin yeniden insanların sofrasına gelmesi demek.
Daha büyük boyutlardaki plastikler ise balık ve diğer deniz canlılarının yanlışlıkla yutmaları nedeniyle ciddi tehdit oluşturuyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) verilerine göre, her yıl okyanuslardaki 100 bin kadar memeli canlı plastikler nedeniyle can veriyor. Tüm uyarılara ve önlem çabalarına rağmen aşırı avlanmanın da etkisiyle önümüzdeki on yıllarda insanların yiyecek deniz canlısı bulması dahi hayal olabilir.
3 MİLYAR İNSANIN BAŞLICA BESİN KAYNAĞI YOK OLABİLİR
Plastik çöplerin okyanuslarda yarattığı kirlenmenin etkisiyle çok sayıda ekosistemin yok olması kaçınılmaz olacak. Bunun sonucu özellikle okyanuslara kıyısı olan ve 3 milyar kadar insanın yaşadığı ülkelerde ciddi bir beslenme sorunu ortaya çıkacak.
Birleşmiş Milletler (BM), okyanuslara plastik çöp atılmasını azaltacak ve temizleyecek önlemlerin arttırılmaması halinde çok daha büyük bir tehlikenin kapıda olduğuna dikkat çekiyor. BM, 2050 yılına gelindiğinde artık okyanuslarda balık dahi kalmayabileceği uyarısını yapıyor. Birçok araştırmada, plastik çöplerin azaltılması için başta bilinçlendirme faaliyetleri olmak üzere çok sayıda öneriye yer veriliyor.
HER YIL 220 MİLYON TON ÜRETİLİYOR
Ancak okyanuslara her yıl on milyonlarca ton plastik çöp atılmasının sadece bireylerin bilinçlenmesiyle azaltılması mümkün değil. Zira özellikle 20’nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren hayatın her alanındaki tüketim ürünleriyle önemi katlanarak artan plastik ambalaj ve şişelerin üretimi artmaya devam ediyor.
Günümüzde dünyada yıllık olarak üretilen plastiklerin 220 milyon tonu bulduğu tahmin ediliyor.
TERSİNE ÇEVİRMEK İÇİN SİSTEMİK DEĞİŞİKLİKLER ŞART
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF), plastiklerin atılmasının kullanılabilecek en uzun süre kullanımından daha ucuz olması nedeniyle çöplerin arttığına dikkat çekiyor. WWF, bunun tersine çevrilmesinin ise ancak plastiklerin geri dönüşüm oranlarını arttıracak sistemik değişimlerle mümkün olabileceğine vurgu yapıyor. Ancak ne gelişmiş ne de gelişmekte olan ülkelerde halen bu anlamda ciddi bir değişim sağlayacak yasaların varlığı söz konusu değil.
SystemiQ ve the Pew Charitable Trusts adlı iki kuruluşun yaptıkları ‘Plastik Dalgasını Kırmak’ adlı araştırmada getirilen önerilerde, plastiğin alternatiflerinin çoğaltılmasının önemine işaret ediliyor. Bunlar arasında gıda ve diğer ürünlerin ambalajlarının ‘geri dönüşüm olanakları dikkate alınarak’ seçilmeleri yer alıyor.
Plastikler yerine kâğıt veya doğaya karışımı kolay olan hammaddelerden ambalaj üretiminin tercih edilmesinin istendiği araştırmada, artık plastik üreten fabrikaların açılmasının dahi sonlandırılması gerektiği vurgulanıyor. Bir diğer öneri ise, plastik çöpleri toplam ve geri dönüşümünde yeterli sistemi oluşturmayan ülkelere plastik ihracatının yasaklanması.
Tabii bunun gerçekçi olabilmesi için geri dönüştürülen plastiğin yeni üretilecek olandan daha ucuza mal edilmesi şart. Bundan dolayı da hükümetlerin destek politikalarını arttırması gerekiyor. Plastiklerin geri dönüşümünün arttırılması sayesinde okyanuslara akacak plastik çöplerin 2040 yılına kadar yüzde 80 oranında arttırılması mümkün olabilecekken, dünya genelinde yaklaşık 70 milyar dolarlık bir tasarruf da elde edilmiş olacak. Ayrıca bu sayede plastikler nedeniyle atmosfere salınan sera etkili gazlar yüzde 25 oranında azaltılabilecek.
ANF