ALMANYALILAR – Hamburg dün sıra dışı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Hamburg Sol Parti siyasi protesto eylemliliklerinin küresel salgın döneminde de mümkün olması talebiyle bir çağrı yaparak, şehrin on farklı semtinde dün aynı saatlerde etkinlikler düzenledi.
Hamburg’un kalbi denilen Alster göllerinin çevresini kaplayan alanlar, Gänsemarkt, Stephansplatz (Vor Planten un Blomen/Platz bei dem Kriegsdenkmal), Dammtor, Platz vor der Moorweide, Lombardsbrücke (Gustav-Mahler-Park), Hauptbahnhof (Hachmannplatz), Domplatz, Rathausmarkt, Alsterpark, Hansaplatz semtlerinde bir araya gelen insanlar belki de şehrin tarihinde bir ilki yaşadılar. 1 Mayıs Hamburg’da yeniden kutlandı.
Bu on farklı protesto mitinglerin gerçekleştiği alanlarda, dün yağmurlu bir hava ve tatil günü (Babalar Günü) olmasına rağmen 200er kişilik katılımlarla Hamburglular desteklerini sundular. Bilindiği üzere 1 Mayıs bu yıl Hamburg’un birçok semtinde polis tarafından keyfi biçimde yasaklanmış, pandemi koşulları gerekçe gösterilmiş, birçok semtte kayıtlara geçen orantısız güç kullanılıp adeta polisin gövde gösterilerine tanıklık etmişti.
Öğlen vakti saat 14.00’den sonra bir araya gelen gruplar gerçekleştirdikleri bu etkinliklerle gösteri ve toplantı yapma özgürlüğünün engellenemeyeceğini, polisin keyfi tutumlarına izin verilemeyeceğini dile getirdiler. Resmi kurumların etkinlik öncesi yaptıkları açıklamalarla gösterilere kara çalıp krimininalize etme çağrıları anlaşılan yeteri kadar ilgi görmemişti. Zira katılımlar organizatörler tarafından öylesi bir havaya ve tatil günü olmasına rağmen başarılı olarak değerlendirildi.
1 Mayıs resmi bir tatil günü, aynı zamanda işçi ve emekçilerin uluslararası kavga günü. Bu günde sokaklara dökülen milyonlarca insan sosyal adalet, hak edilen ücret talebi, daha insani çalışma koşulları ve demokrasi için sosyal ve toplumsal ayrışmaya karşı istek ve düşüncelerini dile getirirler.
Ama bu yıl pandemiden dolayı çıkartılan salgının etkisini azaltma yasası gerekçe gösterilerek bir çok semtte aşırı kalabalıkların gelebileceği bahanesi ile yasaklamalar, semt işgalleri, tomalarla su sıkılan polislerin gövde gösterileri, keyfi göz altına alma ve mesafe kurallarına engel olunan gözaltılar yaşandı. Polisin bu uygulamalarını anayasanın toplanma özgürlüğünün ayaklar altına alınması ve ihlali olarak gören SOL PARTİ, aynı zamanda olayların böyle gelişmesinden sorumlu polis şefinin istifasını da istedi.
Hamburg’un merkezindeki Jungfernstieg/Flaggenplatz semtindeki etkinlik üç saat sürdü. Müzik ve daha çok konuşmacıların adeta gövde gösterisi yaptıkları etkinlik yağmurlu havaya rağmen sonuna kadar aynı coşku ve ilgili tempoda devam etti.
Konuşmacılar genel olarak hemen aynı şeyleri dile getirdiler. Polis saldırıları kınandı, yasaklamalara izin verilmeyeceği, hükümetin sessiz ve keyfi uygulamalarına seyirci kalınmayacağı, toplumun farklı ezilen kesimlerindeki insanların yalnız bırakılmayacağının, onların da haklarının takipçileri olunacağının altı çizildi.
Konuşmacılar arasında politikacılar, kültür ve sanat dünyasından insanlar, sendikacılar, sivil toplum örgütleri temsilcileri, dernekler, gençler, emekliler, eğitimciler de yer aldılar. Toplumun hemen her katmanından insanların söz aldığı etkinlikte 1 Mayıs’ın ve benzeri gösterilerin yasaklanamayacağı, keyfi uygulanan ve çıkartılan Corona yasaları gibi gerekçelerle anayasanın bu en önemli maddesinin ihlal edilemeyeceği defalarca dile getirilerek polisin solcu düşmanlığı ve keyfi davranışları kınandı.
Polislerin hepsinin aynı kefeye konulmaması gerektiği, içlerinde sendika üyesi olup kendilerine verilen emirleri uygulamak zorunda olan nice görevli memurun olduğunun da altı çizilerek, onlara saldırın, engelleyin, çembere alın, su sıkın gibi keyfi emirleri veren amirlerin ve sorumluların takipçisi olunması ve gerekirse bunların yargı önüne çıkartılması için gerekli çalışmaların yapılması çağrılarında bulunuldu.
Aynı zamanda mevcut koalisyon hükümetinin Hamburg’da pandemi sürecinde nasıl berbat bir politika izlediği, federal çapta izlenen zengine yardım, fakire yasak politikalarının uygulandığı hoşnutsuzlukla dile getirildi. Krizin faturasının her zaman olduğu gibi yine ezilen alt tabakaların değil, bu defa salgın döneminde servetlerine milyarlar katan büyük sermaye çevrelerinin ödemeleri gerektiğine vurgular yapıldı.
14.05.2021