İki kadının ilk gençlikten olgunluğa kadar olan yaşamını anlatmayı üstlenen, aşka, ayrılığa, vazgeçmemeye, kavuşmaya dair bir film. Hikâye öyle etkileyici, görüntüler öyle şiirsel ki Ümit Ünal’ın en iyi yaptığı iş yönetmenlik mi senaristlik mi karar vermek güç. Filmde her şey bir gün içinde olup bitiyor. Bittiğinde, Eren’le Reyhan’ın geçmişleri, bugünleri, nereden nereye geldikleri konusunda neredeyse her şeyi şaşılacak bir netlikte bildiğinizi ve onları anladığınızı fark ediyorsunuz.
Film, 2019 yılında yapılan 56. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde SİYAD En İyi Film ödülünü alırken, jüri gerekçeli kararında, filmin “kolektif bilinçaltına bir başkaldırı olmasının” ve “değişen yaşamın ipuçlarını hissettirmesi”nin altını çizmişti. Üstelik bütün bunları, hiçbir tekrara düşmeden, acıklı hâle getirmeden, olağan akışa aykırı saçmalıklara başvurmadan, göze sokmadan yapıyor.