İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.
İlk olarak İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları hakkında konuşan Akşener „Dünya siyasetinde bir değişim var. Ergen tavırlı popülist liderler seçimleri kaybedip tarihin tozlu sayfalarına karışıyor. Her biri de giderayak bir sorun üretiyor. Bunu Filistin’de yaşıyoruz. Gözümüzün önünde kadınlar, çocuklar katlediliyor. Bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrailli versiyonu olan Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için gözünü kırpmadan sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı“ dedi.
Akşener, yaşanan gelişmeler üzerine İsrailli Arap partilerinin tepki olarak koalisyon görüşmelerinden çekildiğini belirterek „Savaş tüccarlardı kazandı. Değişim istemeyen statükocular kazandı. Kim kaybetti? İsrail’de yaşayan Araplar kaybetti. İsrail demokrasisi kaybetti“ ifadesini kullandı.
„DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN BU KADARINI BİLE YAPAMADILAR“
Türkiye’nin bu konudaki adımlarını eleştiren Akşener, şöyle konuştu:
„Bu insanlık ayıbı karşısında maalesef ülkemizi yönetenlerden İsrail’i caydıracak bir somut adım görmedik. İsrail ile aramızda 6 milyar doları aşan ticari ilişkiler var. Bu ilişkiler askıya alındı mı? Hayır alınmadı. Mesela Kürecik Radar Üssü var. Bu üs kapatılmadı. Peki ne var? Bol miktarda hamaset var. Kürsüden tarih tiratlar var. Bu hususta arkadaşların hakkını teslim etmemiz lazım.
Doğu Türkistan için bu kadarını bile yapamadılar. Sayın Erdoğan kürsüden sallamayı liderlik sananların devri artık bitiyor. Samimiyetsiz ağlak tavırlarınızla, Filistin için çok şey yapıyormuş gibi görünme çabanızı artık kimse yemiyor.“
Akşener, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla verdiği mesajda da „Yarın 19 Mayıs. 19 Mayıs’ın yeri bir başkadır. 23 Nisan, 30 Ağustos, 29 Ekim bir sonuçtur ama 19 Mayıs milletimiz için tarihi bir başlangıçtır. Bu adım binlerce yıllık tarihimizden süzülen inanç ve kararlılığın tüm dünyaya ilanıdır. 19 Mayıs iç cephedeki sayısız gediğe rağmen Türk milletini aynı kutlu ülküde buluşturan bir büyük destanın adıdır“ ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaştan helallik istemesine de tepki gösteren Akşener, „Alamazsın Sayın Erdoğan, ekmeği haram ettiğin çiftçiden, hayalleri haram ettiği gençten helallik alamazsın. Yazmayı haram ettiğin gazeteciden helallik alamazsın. Kadroyu haram ettiğin öğretmenden helallik alamazsın. Huzuru haram ettiğin kadınlardan helallik alamazsın. Aşıyı haram ettiğin milyonlardan helallik alamazsın. Günahına girdiğin nice masumdan helallik alamazsın. Bir damla huzuru haram ettiğin milletimizden helallik alamazsın“ diye konuştu. Akşener, “Siyasetçi, milletiyle sandıkta helalleşir” diyerek erken seçim çağrısı yaptı.
Akşener’in açıklamalarından satır başları şöyle:
Dünya siyasetinde bir değişim var. Ergen tavırlı popülist liderler tarihin tozlu sayfalarına karışıyor. Her biri giderayak kriz üretmekten kendini alamıyor. Bir örneğini Filistin’de yaşıyoruz. Gözümüzün önünde bir insanlık dramı yaşanıyor.
Sayın Erdoğan kürsüden sallamayı liderlik sananların devri artık bitiyor. Samimiyetsiz ağlak tavırlarınızla, Filistin için çok şey yapıyormuş gibi görünme çabanızı artık kimse yemiyor.
Devlet insanlığı kürsü şovlarıyla değil akıllı bir diplomasiyle olur.
Dik duracaksın, İsrail’e yaptığın gideri Çin’e de yapabileceksin.
Pandeminin başından bu yana bilim insanları uyardı, vatandaş uyardı, biz hepimiz uyardık dinlemediler. 3 haftalık tam kapanmanın zorunlu olduğunu bir türlü kabul etmek istemediler. Nihayetinde lebalep kongreler bitip vaka sayıları tavan yapınca Ramazan ayında adını tam kapanma koydukları tuhaf bir uygulamaya gittiler.
Adı tam kapanma ama şehirlerde trafik var, sokaklarda insanlar var.
ERDOĞAN’A HELALLİK YANITI
Her zorlu süreçte olduğu gibi bu süreçte de devletin kurumlarının gücünün hissedilmediği bu boşlukta tek başımıza kaldı.
Türkiye’nin zor günde vatandaşının yanında olacak gücü ve kaynağı var. Mesele bu kaynakları kimin için kullandığınız. Mesele bir kaynak meselesi değil bir tercih meselesi.
Babalar intihar ederken iktidardakiler yüzsüzce gökyüzüne bakıp ıslık çalıyorlar.
Bunca haramın ortasında bir de utanmadan milletinden helallik isteyecek kadar yüzsüz. Sayın Erdoğan yeter artık, milletimizin yakasından düşün artık! Çileyi reva gördüğün bu milletten hangi yüzle helallik istiyorsun kardeşim. Ayıptır, günahtır.
Dün çiftçiye terörist diyordun bugün helallik istiyorsun. Ekmeği haram ettiğin işçiden helallik alamazsın. Hayalleri haram ettiğin gençten helallik alamazsın.
Siftahı haram ettiğin esnaftan helallik alamazsın. Yazmayı haram ettiğin gazeteciden helallik alamazsın. Düşünmeyi haram ettiğin akademisyenden helallik alamazsın.
Böyle yüzsüzlük, böyle utanmazlık, böyle terbiyesizlik olmaz!
İlla helalleşmek istiyorsan ben sana yolunu söyleyeyim, siyasetçi milletiyle kürsüden attığı nutukla helalleşmez, siyasetçi milletiyle sandıkta helalleşir. Maden helallik alacaksın önce aziz milletimizin önüne sandığı getireceksin, helalliği öyle isteyeceksin. Öyle kürsülerden üfürmek olmaz. Madem helallik alacağına eminsin buyurun bakalım getirin sandığı hodri meydan.
„MUHALEFETSEN 128 MİLYAR DOLAR NEREDE DİYE SORMAK YASAK“
Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçince zengin olacaktık. Marketi geçtim, pazarda fileyi doldurmak bile hiç bu kadar zor olmamıştı.
AYM’nin anayasayı uygulatması yasak, kadına yönelik şiddetin her türlüsü tartışmaya açık ama İstanbul Sözleşmesi yasak. Muhalefetsen 128 milyar dolar nerede diye sormak yasak, kendi bakanlığına dezenfektan satan bakanı soruşturmak yasak. Vatandaşı patates soğan kuyruğuna sokmak serbest, ucuz ekmek büfesi açmak yasak, açarsan yakarlar ona göre!
Sokağa çıkmak yasak, okula gitmek yasak, turist değilsen soluduğun hava bile yasak. Lebalep kongreler serbest ama milli bayramlarımız yasak. İşte size Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının verdiği büyük mücadele. Yasakların doyasıya yaşandığı bir Türkiye.
Bir siyasetçi için en kötüsü sözünün kıymeti kalmamasıdır. Geldiğiniz noktada da senin sözünün de bir kıymeti kalmadı. Siyasetçi milletine projelerini anlatır, vaatte bulunur. Vaatlerini gerçekleştiremezse de çıkar özür diler. Bütün yanlışlarına ve eksiklerine rağmen istifini bozmayandan siyasetçi olmaz, devlet insanı hiç olmaz. Böyle devlet yönetilmez.
İlk seçimden sonraki muhalefet kariyerinizde sana ve arkadaşlarına şimdiden başarılar diliyoruz.
BirGün / Karar / Sendika.Org