in

41 yıllık arayışın dosyası kapatıldı

Gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın dosyası zamanaşımı nedeniyle kapatıldı.

Ağabey Mikail Kırbayır, “Bir suçlu varsa devlettir. 41 yıldır davacı sandalyesine oturduğum adalete isyanım var” dedi.

Ardahan’ın Göle ilçesine bağlı Okçu köyünde 12 Eylül Askeri Darbesi’nden bir gün sonra gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Cemal Kırbayır’ın kaybedilmesine ilişkin dosya zamanaşımına uğratıldı.

Kısa Dalga’dan Kemal Göktaş’ın haberine göre Kırbayır’ın kaybedilmesine ilişkin 2014 yılında yeniden başlatılan soruşturma kararı bozuldu. Yargıtay 8’inci Dairesi, Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi’nin olaya dair yeniden soruşturma açılmasını sağlayan kararını bozarak dosyayı zamanaşımından kapattı.

Yargıtay, zamanaşımının 2002 yılında dolduğu gerekçesiyle Adalet Bakanlığı’nın ‘kanun yararına bozma’ talebini yerinde buldu. Yargıtay, kamu görevlilerinin işlediği öldürme suçlarında zamanaşımı işlemeyeceğine ilişkin 12 Eylül döneminde işlenen suçlarla ilgili dokunulmazlık sağlayan Anayasa maddesinin kaldırılmasına yönelik 2010’daki Anayasa değişikliğinin dosyanın zamanaşımına girmesine engel oluşturmayacağını savundu.

Yargıtay’ın zamanaşımı kararına tepki gösteren Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise BirGün’e konuştu. Kararın kendilerine henüz tebliğ edilmediğini söyleyen Kırbayır, “Adına aldanıp da 41 yıldır davacı sandalyesine oturduğum adalete içimdeki sesin isyanı var” dedi. Kırbayır, şunları dile getirdi: “1980’de cuntacı darbe yönetimi döneminde Cemil Kırbayır’ın devletin güvenlik güçleri tarafından yaşamına son verildi. Yani insanlık suçu işlendi. Evrensel hukuka gözaltında kaybetme insanlık suçu olmasına karşın ne yazıktır ki bizim adaletimiz zamanaşımını bahane ederek Yargıtay’ın uygun görüşünde tıpkı yaşamına son verildiği gibi dosyası da yargılanmadan infazsız bir şekilde zamanaşımına uğratıldı.”

MEZARI NEREDE?

Davanın kamu vicdanın da devam edeceğini vurgulayan Kırbayır, şunları söyledi: “Kardeşimin mezarı nerede? Eğer bir suçlu varsa devletin kendisidir çünkü Cemil Kırbayır devletin gözetimindeydi. Türkiye bu gerçekle yüzleşmediği müddetçe bu hukuksuzluk devam edecektir. Ana’ya bir müjde verememenin burukluğu içerisindeyiz. Öldüğünde yanı başında Cemil için mezar kazdık, kucağına gömeriz diye, yapamadık. Doğurduğuna pişman olan bir ananın nasıl gününü kutlayacağım?”

Kırbayır, şöyle dedi: “Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde bütün medya bana sorardı: Başbakan anayla görüştü umutlu musunuz? Ben de ‘Elbette umutlu olacağız. Aksi olursa bu düzenin kokuşmuşluğunun ve çürümüşlüğünün kanıtı olur’ demiştim. Ne hazin şey ki ben haklı çıktım. Bu gerçek karşısında insanlık suçunun zamanaşımına uğramasına seyirci kalıyorsanız 12 Eylül zihniyetinin devamı olduğunuzu ispatlamış oluyorsunuz.”

***

Erdoğan’ın sözleri unutuldu

13 Eylül 1980’de evinde gözaltına alınan Cemil Kırbayır’dan bir daha haber alınamadı. Cemil Kırbayır’ın annesi Berfo Ana, oğlunun kaybedilmesinin ardından her makama başvurdu. Berfo Ana, 2011’de dönemin Başbakanı Erdoğan görüştü. Erdoğan, Berfo Ana’ya Kırbayır’ın kaybolmasına ilişkin olayın araştıracağına ilişkin söz verdi ancak bu söz zamanaşımı kararıyla tutulmadı. Erdoğan’ın talimatı sonucu Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun 211’deki toplantısında, ‘gözaltında iken kayboldukları iddia edilen kişilerin akıbetinin araştırılması’ amacıyla bir alt komisyon kurulması kararı da alınmıştı. Komisyon, Kırbayır’ın gözaltındayken işkenceyle öldürüldüğünü belirtti. Dönemin kamu görevlileri hakkında Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Kars Cumhuriyet Başsavcılığı, yeni bir soruşturma başlattı. Soruşturma sırasında arşivde 2002’de alınmış takipsizlik kararı bulundu. Bu karar 2014 yılında aileye tebliğ edildi. Aile hemen Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak söz konusu takipsizlik kararının kaldırılmasını talep etti. Mahkeme takipsizlik kararını kaldırdı. Ancak Yargıtay, dosyayı zamanaşımından kapattı.

BirGün

Tourismus ab Inzidenz unter 100 ermöglichen

Almanya büyük bir lityum rezervinin üstünde oturuyor