Malatya Yeşilyurt Belediyesi’nin derneklerle çevre duyarlılığını geliştirme konulu ortak projeler yaparak kamu görevlisi olmayan kişilerin hizmet pasaportu almalarını sağladığı ve Almanya’ya gönderilen 45 kişiden 43’ünün geri dönmediği haberiyle birçok belediyeye soruşturma açıldı ve gözler gri pasaportlulara çevrildi. Belediyelerin çeşitli projelerle götürdüğü insanlardan belli ücret talep etmeleri insan kaçakçılığının devlet kurumları ve hizmete özel pasaportla yapıldığının ortaya çıkması yeni bir gündem oluşturdu.
Alevilerin çok yabancı olmadığı bir durum olan özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından veya farklı kurumlar aracılığıyla Avrupa’ya gönderilen Dedelerin de gri pasaport kullandıkları kamuoyu tarafından biliniyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderilen hizmetlilerden oraya bu şekilde gidip kalan 20 kişiden bahsedilirken, hatta ve hatta 15 yaşında çocukların bile görevli şekilde gitmeleri konuşulurken, yaşananlar insan kaçakçılığına alet olunduğunun göstergesidir.
Diyanet İşleri Başkanlığı(DİB)’nın özelde Avrupa Alevi hareketine yönelik, genelde de Alevileri Sünnileştirmeye yönelik Gri Pasaportlu Dedeleri devreye sokmaları Alevi toplumunda eleştirilere neden oluyordu. Bu gündemle ilgili DİB ile iş birliği yapan kurumlar sadece DİB’in Sünnileştirme projesine mi hizmet ediyor yoksa gidenlerden para alarak çıkar mı sağlıyor bunu bilemiyoruz. İsmi geçen kurumlar halen konuyla ilgili bu işin neresinde olduklarını kamuoyu ile paylaşmadılar. Zaten Gri Pasaportlu Dedeler projesine alet olmak sıkıntılı idi, bir de maddi çıkar sağlamak veya alet olmak daha da sıkıntılı bir durum yaratıyor. Belki bu dönen çark çoktan beridir var ama işin içine Alevileri çekmek, kendi pislikleri içinde bizi kirletmek isteyenlere alet olanlara da birkaç kelam etmek lazım.
Cemevleri kırmızı çizgimiz diyen DİB, “cemevleri cümbüş evi” diyen, AİHM kararı olan cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması ve zorunlu din derslerinin kaldırılmasını uygulamayan AKP zihniyetinin projelerine alet olan Alevi kurumlar veya kişilerin derdi gerçekten Alevilik ise ilişkilerini tekrar gözden geçirmelidir. Aklanıp paklanmanın gereğini yerine getirmelidir. Bir yandan yerellerde cemevi yaparak kendine yakın isimler veya kurumlarla hareket eden AKP’li belediye başkanları diğer Alevileri ve kurumları yok saymaya devam ediyor. Bazı kurumlar ve üst çatı oluşumları da büyük resme bakmadan bu olanlara alet olmaktadır. Eşit yurttaşlık hakkını yok sayanlar siyasal hesaplarını cemevleri üzerinden Alevilere şirin gözükmek üzerine yapıyor. Balık hafızalı değiliz ve İBB Meclisi’nde cemevleriyle ilgili görüşmedeki AKP-MHP tavrını unutmamışken akabindeki bu yaklaşımlarında samimi olduklarına inanmamızı beklemeyin. Hem ülke içinde hem ülke dışında günlük politikalarıyla Alevilerin taleplerini yok sayanlar ve asimilasyon politikalarında hız kesmeyenlerle iş birliğinde olmak Aleviliğe hizmet değildir.
DİB ile işbirliği yapanlar! Tüm bunlar ve dolaylı olarak da olsa insan ticareti suçuna alet olmak sizi rahatsız etmiyor ve ilişkilerinizi gözden geçirmeyecek iseniz Aleviler sizinle olan ilişkisini gözden geçirecektir. Bu yaşananlara sessiz kalan diğer Alevi kurumları da bu suça ortak olmaması için ortak tavır ve duruş sergilemelidir.
Aşk ile…
Karşı Mahalle