İlk Kürtçe gazete „Kurdistan“, „El Hîlal“ matbaasında 22 Nisan 1898’de Mısır’ın başkenti Kahire’de Bedirxan ailesinin önde gelen üyelerinden Miqdad Midhat Bedirxan tarafından yayımlandı. 15 günde bir yayımlanan gazete, 4 sayfa halinde 1902’ye kadar toplam 31 sayı çıktı. 10 Nisan 1902’de yayın hayatına son veren gazetenin sayılarının çoğu Kahire’de; bazıları Cenevre’de bazıları da Falkstone’da basıldı.
1973 yılında, yani Kurdistan gazetesinin yayımlanmasından 75 yıl sonra Irak Kürdistanı’nda 22 Nisan, „Kürt Gazetecilik Günü“ olarak kabul edildi. Yurtdışında faaliyetlerini sürdüren „Yekîtiya Rojnamegerên Kurdistanê-Kürdistan Gazeteciler Birliği“ aldığı bir kararla 22 Nisan’ı „Kürt Gazetecilik Günü“ olarak benimsedi. 90’lı yılların başında Kürt dilinde yayın yapan ve önemli köşe taşlarından sayılan „Welat“ gazetesi -daha sonra çeşitli vesilelerle önce Welatê Me, halen Azadiya Welat olarak yayınını sürdüren- 22 Nisan 1992 yılında İstanbul’da yayın hayatına başladı.
Kürt medyasının en çok kurumsallaştığı Kürdistan Bölgesi’nde 1200’den fazla basın kuruluşu görsel, işitsel ve yazılı alanlarda varlık gösteriyor. Kürdistan Bölgesi’nde 39 uydu kanalı, 125 yerel kanal, 160 radyo kanalı ve 909 gazete ile dergi yayınını sürdürüyor.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) 2020´de yayınladığı mesajda, Kürt gazeteciliğinin ‚hakikatte ısrar‘ olduğunu belirtti. Mesajda, “Dünyanın her yerinde baskı ve engellemelere maruz kalanlar, gazeteciler oluyor. Kürt gazeteciler ise baskı ve saldırılara en ağır şekilde maruz kalmakta. Kürt basın tarihi bunu en iyi şekilde anlatıyor” denildi.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), 2020´de 122 yılı bulan Kürt basınının hâlâ baskı, engelleme, kapatma, el koyma, tutuklama, sürgün ve katletmelere rağmen yol aldığını belirtti. Yayinlanan mesajda, “Karanlıklara hakikatle ışık olmanın adıdır Kürt gazeteciliğidir. Televizyondan gazetelere, dergilerden ajanslara geniş bir yelpazede hakikat arayışçılığı yapan Kürt basın çalışanlarının bu değerli gününü kutluyoruz“ denildi.
Bu yıl da Kürt Gazeteciler Günü’ne ilişkin Ankara’da farklı medya alanlarında çalışan kadınlar, Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Zemo Ağgöz´e konuştu.
Doğrusu Haber Ankara Muhabiri Büşra Taşkıran, Kürt basınının birçok kesimin sesi olduğunu belirti. Birçok yerel veya ulusal basının gitmediği yerlerde Kürt basınıyla karşılaştığını kaydeden Taşkıran, “Bu halkın yanında olduklarını gösteriyor. Küçük şeylerin haber değeri olmadığını düşünen ulusal medya, aslında bir insanın hayatına dokunup neler yapabileceğini Kürt medyasıyla görüyor olması gerekir. Kürt medyasının en ufak bir konuya bile hassasiyet gösterdiklerine şahit oldum. Hemen hemen her kesimin sesi olmaya çalışıyorlar” dedi.
Kürt Gazeteciler Günü’nü kutlayan Yeni1Mecra Ankara Muhabiri Burcu Yıldırım, Kürt basınının bölge illerindeki çalışma koşullarına dair şunları söyledi: “Basın ve ifade özgürlüğünün bu kadar sıkıştığı bir dönemde haber yazmak, takip etmek bu kadar zorken ‘halkın haber alma hakkından’ yola çıkmak bir mücadelenin parçası aynı zamanda. Bizler Ankara’da haber takibinde birçok zorlukla karşı karşıya kalıyoruz ki buradaki çalışma koşullarımız bölge illerinde çalışan arkadaşlarımızdan daha kolay. Bölgede, mesleğin zorluklarından ziyade devletin de uyguladığı birçok baskı var.”
Kürt Gazeteciler Günü’nün sıkıntıların ve sansürün sonlanacağı bir gün olması dileğinde bulunan BirGün Gazetesi Ankara Temsilcisi Nurcan Bilge Gökdemir de, “Kürt basını her zaman haber almak için çok yakından takip ettiğim bir mecra. Çünkü Türkiye’de artık gazeteciliğin nasıl yapıldığını biliyoruz. Seçilmiş haberler, kişiler. Ancak Kürt gazeteciler sahadan ‘evrensel haber’ diyebileceğimiz haberleri kamuoyuna yansıtıyorlar. Kürt gazetecilerin gerçek gazetecilik yaptığına inanıyorum. Bizler de çok ağır baskılar altındayız; gözaltılar, ekonomik cezalar, sansür uygulamaları ama oradaki arkadaşlarımızın bunun daha fazla yaşadığını biliyoruz. Ben hep şunu derim; Kürt basınının yaşadıkları aslında bizim teorik olarak söylediğimiz hak ihlallerinin somutlaşmış şekli” ifadelerini kullandı.
Artı Tv Muhabiri Derya Okatan , “Her şeyden önce 123 yıldır devam eden bir gelenek, yaşamayı sürdüren, ne kadar baskı olursa olsun yıkılmaya çalışılırsa çalışılsın kendini yeniden kuran, küllerinden yeniden doğan bir gazetecilikten bahsediyoruz. Kürt gazeteciliği, Türkiye basın tarihinde gerçeklerin açığa çıkması bakımından çok önemli bir yerde. Sadece son zamanlardaki birkaç haber örneği bile bunu anlamak için yeterli. Helikopterden atılan vatandaşlar haberinde olduğu gibi, Pozantı Cezaevi’ndeki taciz, tecavüz haberleri gibi, sayabileceğimiz birçok haber bunu gösteriyor” dedi.
Foto: MA