Ellerin Önemi

Bir yazar için ellerin önemi üzerinde ayrıca durulur. Elleriyle sorunu olan yazar yazamaz denir. Ünlüler, özellikle sinema oyuncuları arasında da ellerini sigorta ettirenlerin sayısı gün geçtikçe artmaktaymış. Gerekçe her işlerini onunla yapmaları veya o organın en önemlisi olduğu. Saçmalık oysa. Eller o denli önemli de ayaklar önemsiz mi? Ayakları olmadan nasıl yürür, nasıl koşar, nasıl top oynar, gezintiye çıkar insan kim sorar? Yatağınızdan kalkıp mutfağa, banyoya veya tuvalete gitmekten tutun, işe, alışverişe, daha da uzaklardaki veya yakınlardaki hedefe ayaklarımız olmadan yürümemiz o kadar kolay ve basit mi?

Saçı olmayanın denemediği ilaçları kim bilebilir? Genç veya ilerlemiş yaşında saçları dökülen birinin korkuları, kaygıları, daha güzel görünebilmek için harcadığı emek, ettiği dua, kaybettiği parayı kim sorar? Kulağıyla sorunu olan, koku alamayan, duyamayan, konuşamayanın derdi daha mı azdır? Kapatın iki elinizle kulaklarınızı sımsıkı, ya da sağlam bir kulaklıkla bir şeyler duymanızı engelleyin, kaç dakika dayanabilir insan sessizliğe? Kulaklar sanıldığından da önemsiz organlarımız mıdır hakikaten?

Yatırmayan, oturtmayan, çalıştırmayan şiddetli veya sıradan bel ağrısı görmezden gelinebilir mi?Kıvrım kıvrım kıvrandıran baş ağrılarına ne demeli? Değil ağrı kesici, hipnoz, yoga, fizyoterapi, korse, platinler, merhem, hap hiç bir şeyin yaramadığı, iyileştiremediği baş ağrıları görmezden gelinebilir mi? Elimizi karnımızdan ayıramadan bazen bıçakla kesiyorlarmış gibi başlayıp devam eden mide ağrıları bizi oradan oraya savururken bu organımızın önemsiz olduğunu kim söyleyebilir?

Hangi organımızla ilgili bir sorunumuz varsa o organ birden önemli olur, kıymete biner, değer kazanır. Eller önemlidir. Peki ya cinsel organ? İktidarsızlık? Sonra düşler, dil? Gözler olmadan ne hisseder bir yazar, ne görür? Tüm fonksiyonlarını yerine getiremeyen beyin ellerden daha mı önemsizdir? Kol, kalça, omuz, göğüsler anlamsız ve gereksiz organlar mıdır? İster yukarıdan aşağıya, ister aşağıdan yukarıya hemen her bir organın ayrı bir işlevi, biri diğerinden değişik ama yine bir o kadar önemli fonksiyonu olduğunu hangi mantıklı kafa inkar edebilir?

Demem o ki aklı başında her insan bize ait her bir organın, parçanın ayrı görevleri ve önemi olduğunu görüp teslim edecektir. İstisnalar lütfen burada da kaideyi bozmasınlar, abuk sabuk fikirlerini yine de sosyal medyaya saklayabilirler. Yalnız bir istisna sıkça karşımıza çıkar: Bademciğin gereksiz tek organ olduğu konusunda çoğu doktor hem fikir. Bu gerçekten böyle midir, yine de bu işin uzmanlarına sormak gerekir. Onun dışında bir organı diğerine üstün kılmaya çalışmak anlamsız. Ha eller en çok günlük hayatta kullandığımız bir organdır denilse, belki eksik de olsa bu ayrı bir anlam taşır. Pratik işlerin ellerle yapılması, bilek, kol, el emeğiyle çalışıp para kazanılması kastediliyorsa yine anlaşılır.

Ellerle dokunmak, açmak, bozmak, yaratmak, üretmek, yapıp yakıştırmak, güzelleştirmek, tetiğe asılmak, kesmek, boğmak, yok etmek, yakmak, can almak, ocak söndürmek mümkün olduğu gibi, ilaç, aş, ekmek vermek, bir hayvanı, muhtacı doyurmak, sevgi ve şefkatle dokunmak veya okşamak yine mümkün. El kafanın ve kolların kölesi. Biz neyi istiyorsak onu yapan aletler, mekanizmalar. İyi de, kötü de olsalar bizim istediğimiz amacın sadık hizmetlileri.

Zaman da, teknoloji de gelişiyor, yaygınlaşıyor. Köleliğin çapı çeperi de, niteliği de değişiyor. Yapay zeka sağ olsun, yakında doğal zekayı geçerse kimseler şaşırmasın. Zira en az cerrahlar kadar hatasız ameliyat yapabiliyorlar. Şimdilerde programlar var. İlk önce iş dünyası daha doğrusu sekreterler için icat edilmiş. Sonra vakit nakittir denilerek böylesi işler için geliştirilmiş. Siz konuşuyorsunuz, ekran yazı olarak aktarıyor. Artık yazarlık çocuk oyuncağı.

veröffentlicht am 22.01.2021